"أعمال" - Traduction Arabe en Turc

• işi
• işleri
• işler
• işadamı
• işim
• işini
• işlerini
• işine
• işlerim
• işadamıyım
• işin
• işimiz
• işinde
• şeyler
• çalışması

Patlamış mısırın işi orada başlar. Kulaklarını tıkamak için alırsın.
هنا بدأت أعمال الفشار تشتري لنفسك كيسا وتجعله سدادة لآذانك.

Bu resmi bir FBI işi değil yani bunu işin dışında tutabileceğimizi umuyorum.
هذه ليست أعمال فيدرالية رسميّة, لذا آمل منك أن تبقي الأمر خارج العمل.

Küçükken evinden kaçtın. Orada burada ufak tefek yolsuzluk işleri yaparsın.
هربت من بيتك في صغرك تقوم ببعض أعمال الفساد هنا وهناك

Buraya gelmeden önce çok iyi işler yapmışsın--- bir sürü toplumsal çalışma,hayır işi.
قبل أن تأتي هنا فعلت أشياءً طيبة أعمال تجارية و أعمال خيرية كثيرة

Üç hafta önce Amerikalı bir işadamı otel odasında ölü bulunmuş.
قبل ثلاثة أسابيع رجل أعمال أمريكي وجد ميت داخل غرفة فندقه.

Benim de Michigan'da işim var ama buradan da halledebilirim.
ولديّ أعمال في ولاية ميتشغان ولكن أستطيع تدبرها من هنا

Babası üç yıl önce ölmüş. Ailenin ithalat işini, kızına bırakmış.
الوالد توفى منذ ثلاث أعوام وترك لها أعمال الاستيراد الخاصه بالعائله

Vatandaşların işlerini hâlletmenin, bir politikacının yükümlülüğü olduğuna inanırdı. Adaylık sürecinde bile...
لقد آمن أنّه كان إلتزام سياسي لإنهاء أعمال الناس حتى أثناء الترشّح.

Baban onu sigorta işine sokardı şimdi mutlu bir yaşam sürerdiniz.
أبوكي كان سيضعه في أعمال التأمينات وأنتي ستعيشين حياة رائعه الآن

Üzgünüm, senin gerçek dünya işi dediğin böyle bir iş mi?
آسف .. هل هذا ما حدّثتني عنه بخصوص أعمال العالم الحقيقي؟

Pekala, bu bir sağlık işi mi yoksa Leslie işi mi?
حسنا ، هل هذا قسم صحة الأعمال أو أعمال ليزلي ؟

Hayır. Hergün işe gidiyorum. Evde yapmam gereken işleri yapıyorum.
كلا، أنا أذهب للعمل كلّ يوم وأساعد في أعمال المنزل

Evet, gelecek hafta metroya bitişik bodrumda bazı bakım işleri yapacağız.
نعم , سنقوم ببعض أعمال الصيانة بالأنفاق المتاخمة لقبوكم الاسبوع القادم

Eminim hepinizin bulunması gereken yerler, yapması gereken işler vardır.
موقنة أنّ عليكم الرحيل لمكان آخر ولديكم أعمال تقومون بها

Ben de işadamı karısı olmak istiyorum... ne güzel olurdu.
آمل لو تزوجت رجل أعمال عندها سأحصل على أغراض جميلة

- Evet, efendim. Cumartesi günü yarım kalan bir işim var.
لدي أعمال ينبغى القيام بها لم أنهها منذ يوم السبت

O zaman emekli olacağını ve başkasının senin yerine tamir işini yapacağını söyle.
إذا ، قُل بأنك سوف تتقاعد وتترك متابعة أعمال الإصلاح لأي شخص آخر

- Sadece şirketinin işlerini istiyorsun. - Evet, senin de istemem gerekir.
لأنك تريد الحصول على أعمال شركته ،، نعم ـ كما ينبغي لكي

Taze koyu bir fincan kahve gibisi yok. Organları sökme işine başlamadan evvel.
لا شيء مثل كأس منعشة من القهوة قبل البدء في أعمال المقايضه بالأجهزة

Yapacak işlerim var ve 11'de Büyükannenle buluşacağıma söz verdim.
لدّي أعمال أقوم بها وعدت جدتكِ أن أقابلها الساعة 11

Ben de işadamıyım, Ama bu heriflere, fazla yaklaşmak istemem.
أنا رجل أعمال أيضا ، ولكن أنا لا ارغب في الاقتراب من هاؤلاء الرجال

Bizim işimiz bu. Biz iş adamıyız, sayman değil.
هذا هو عملنا نحن رجال أعمال, و ليس محاسبين

Geçen yıl bir arkadaşım bir organizasyon işinde yardım edip edemeyeceğimi sordu.
سألتني صديقتي المقربة السنة الماضية إن كنت أود مساعدتها لإنجاز بعض أعمال التنظيم،

Söyledim ona bizim hakkımızda söyleyecek kötü şeyler olmaz... çünkü bizler dürüst işadamlarıyız.
أخبرتُها أنّه لا يوجد شيء لإخبار هذا الرجل عنّا. لأننا رجال أعمال صادقين.

Bunu yasa dışı yapmak, çoğumuzun tek başına çalışması demektir. Ki bu bizi şiddet içeren suçlara karşı savunmasız bırakır.
بجعل ذلك غير قانوني يعني أن الكثيرين منا يعملون بصفة فردية، من الواضح أن ذلك يجعلنا عرضة لمرتكبي أعمال العنف.