Bu da Bir sabah Ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az Bir sürede. | TED | هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين. |
Ben farklı Bir ruh halindeyim ve düşünüyorum orada Taç Mahal'e | TED | أنا في حالة مختلفة تماما، وأنا أفكر، وااو، لم أفكر مطلقا |
Başım belada ve kulübün beni daha bulmasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا في ورطة، ولا أريد من أعضاء النادي إيجادي .. |
- Bak dostum, gerçekten de Chicago'dayım. - Tabii öyledir. | Open Subtitles | انظر يا رفيق,أنا أضمنك ، أنا في شيكاغو نعم صحيح |
İşlerin yapılmasını sağlayabileceğim Bir pozisyondayım. Birleşik Devletler Başkanı'nın kulağı Şu an bende. | Open Subtitles | أنا في موقع يمكنني من عمل أي شيء، معي رئيس الولايات المتحدة الان |
Yardımına ihtiyacım var, böyle bakmaya devam edersen çığlık atabilirim. | Open Subtitles | أنا في حاجة إلى مساعدتك اذا اِستمريت بالتحديق هكذا سأصرخ |
Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran Bir sokak fotoğrafçısıyım ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey, aslında aynı günde gerçekleşti. | TED | أنا في الأساس مصور الشارع من ارتفاع 50 قدماَ في الهواء، وكل شيء ترونه في هذه الصورة حدث فعلاَ في هذا اليوم. |
Ama Ben yatmıştım. Üstelik uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım hayır. | Open Subtitles | أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل |
Hayır, Ben gerçekten beni seven ve çok sevdiğim birine âşık olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا في الحقيقة أرغب بأن أقع في الحبّ, مع فتى يحبّني وأحبّه. |
- Diğer yandan, Ben de hiçbir şey sunacak durumda değilim. | Open Subtitles | و أنا من الناحية الآخرى، أنا في موقف عدم منح شيء |
Ben de aynı işi yapıyorum ve yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا في نفس مجال العمل وأعتقد أنا ما نفعله هاماً الناس تعتمد علينا |
Başım belada. Telsizin hâlâ sende olduğunu söyle lütfen bana. | Open Subtitles | أنا في ورطة، أرجوك قل لي أنّك مازلت تملك المذياع |
Duygusal açıdan Başım büyük belada Gus. Beni dinler misin? Çok ciddiyim. | Open Subtitles | عاطفيا، أنا في مشكلة عويصة و الآن اسمعني، أنا جاد |
Güney Etiyopya'dayım. Daasanach'lar ile birlikteyim. | TED | أنا في أثيوبيا مع أفراد من قيبلة الداسانك. |
Bir şey duyarsan Ben Four Seasons'dayım. | Open Subtitles | أنا في منتجع الفصول الاربع لو سمعت شيئاَ |
Bak gerçekten, gerçekten özür dilerim. Ama Şu an ayakkabındaki dondurmayı yalamam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف ، الآن دعني أزيل هذه البوظة من على حذائك |
1920 yılından kalma tek katlı Bir evim var. Aynı sesi çıkarıyor. | Open Subtitles | أنا في بيت من 21 طابق ويفعل نفس الشيء يَعمَلُ نفس الشيءِ. |
Ve Şu anda bu rüyalar ülkesindeyim. Neler hissettiğimi tahmin edebilirsin. | Open Subtitles | والآن أنا في هذا المكان المذهل يمكنِك أن تتصوري كيف أشعر |
Madem öğrenmek istiyorsunuz, ben- Şey, Ben - Ben 60 yaşındayım. | Open Subtitles | أفترض , إذا كان يجب ان تعرفون أنا , في الـ60, |
Filmin içindeyim. Şu işe bak, filmdeyim. | Open Subtitles | أنا في الفيلم بحق البقرة المقدسة، أنا في الفيلم |