Seni tekrar görmesiyle başa çıkabilmesi için sadece biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج بعض الوقت ليتعامل مع رؤيتك ثانية، هذا كل ما بالأمر |
Bunun şimdi farkına varıyoruz. Çözmek için biraz zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن ندرك هذا الآن ونحتاج بعض الوقت فقط لنعرف ما هو |
Doğru şeyin bu olduğunu anlamanız için biraz zamana ihtiyacınız var. | Open Subtitles | انت بحاجه الى بعض الوقت لتفهم ان هذا الشيء الصحيح لتعمله |
Muhteşem biri değildi ama onu unutmak yine de biraz zaman alacak. | Open Subtitles | إنّه ليس بالشّخص المثاليّ لكن سيتطلّب ذلك منّي بعض الوقت حتّى أتجاوزه |
Her zaman söyler. bazen biraz zaman alir ama söyler. | Open Subtitles | من عادته اخباري، قد يتطلب ذلك بعض الوقت لكنه سيخبرني |
Silahlı bir suçluyu kaçıracak pilotları bulmak Biraz vakit alır. | Open Subtitles | يأخذ بعض الوقت إيجاد طيارين مستعدين للإقلاع مع مجرم مُسلح |
Evet. Yüzde yüz kapasite için biraz daha zaman gerek. | Open Subtitles | سأستغرق بعض الوقت لأجعله يعود للعمل بكامل طاقته، برغم ذلك. |
Doğru. Ama orası oldukça karanlık ve gelmen birkaç dakika alabilir. | Open Subtitles | صحيح ، لكنه مظلم جداً هناك وقد يأخذ مني بعض الوقت |
Sadece bunu nasıl düzelteceğimi bulmak için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة الى بعض الوقت لمعرفة كيفية جعل هذا الحق. |
Savcıya gerçek katili getireceğimizi ama biraz zamana ihtiyacımız olduğunu söyle Duke. | Open Subtitles | دوك أخبر محامي المدعي العام سنسلمه القاتل الحقيقي نحتاج بعض الوقت فقط |
Beni bağışlamalısınız. Kafamı toplamak için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | ، يجب عليك أن تعذرني أحتاج بعض الوقت للتفكير |
Bu gece bir şey yapmayacaklar. biraz zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أه، إنهم لن يحاولوا فعل اي شيء هذه الليلة لدينا بعض الوقت |
Paolo, kendim için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | باولو ، أحتاج بعض الوقت لوحدي سأحضر الأطفال في العطلات الصيفية |
Bak, hoşuma gitti, o kadar yakın olmaya alışmam için biraz zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظر ، شعرت بأنها جيدة الأمر فقط يستغرقني بعض الوقت. حتى أتعود فقط .. هذا كل شيء. |
sadece bu yüksek tepede inmem ... biraz zaman alacak | Open Subtitles | سوف أخذ بعض الوقت لكل أنزل من هذا الحصان الرائع |
Bence en iyisi eyalet kayıtlarını incelemek ama biraz zaman alır. | Open Subtitles | أعتقد رهاننا الأفضل أن يمرّ بالحالة سجلات لكنّها ستستغرق بعض الوقت. |
RH: İnsanları mutlu etmekten oldukça zevk alıyoruz, bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir program izlemek istersin. | TED | ر.ه: نحن نشعر بالاستمتاع عندما نجعل الناس سعداء، في بعض الوقت نريد فقط أن نسترخي ونشاهد شئ ك"نايلد إت!" |
Bu birlikte Biraz vakit geçirmemiz için mükemmel bir fırsattı. | Open Subtitles | وكانت هذه فرصة مثالية بالنسبة لنا لقضاء بعض الوقت معا. |
İçeri gireceğim ve sana biraz daha zaman kazadırabilir miyim bakacağım. | Open Subtitles | أنا فقط سأذهب إلى هناك وسأحاول أن أوفر لك بعض الوقت |
- Dışarı çıkalım birkaç dakika yalnız kalsın. - Kesinlikle. | Open Subtitles | لمَ لا نخرج من هنا ونعطيهِ بعض الوقت مع نفسه؟ |
Yalnız biraz zaman harcamak ise Eh, onlar bir dakika bekleyebilir. | Open Subtitles | حسناً ، يمكنهم أن ينتظروا لحظة بينما نقضي بعض الوقت لوحدنا |
Sen ve ben epey zaman geçirdik, doğru değil mi? | Open Subtitles | هذا من أجل قضاء بعض الوقت نحن الإثنان , صحيح؟ |
Bitirdin mi yoksa satışa neden izin verdiğimi dinlemek için Bir dakikan var mı? | Open Subtitles | .قبل أن يختفي هذا المكان ،هل إنتهيتَ أو لديكَ بعض الوقت لسماعِ تبريري لجعل الصفقة تتم؟ |
bir ara gelip bir fincan kahve içebilir miyim ya da bir dilim turta ya da başka bir şey yiyebilir miyim? | Open Subtitles | ممكن ان نقضي بعض الوقت سويا نشرب قهوة او قطعة كيك ما الذي أفعله ؟ |
Ta küçükten yaşça, başça yakınsınız bu kadar sarayımızda kalmanızı dilerim bir süre. | Open Subtitles | وتعرفان وانتما من بلداته طباعه ونزعاته ان تقيما بعض الوقت فى قصرنا هذا |
Birazdan gelebileceğin bir zaman mı, yoksa iptal etmemi gerektirecek bir zaman mı? | Open Subtitles | ، بعض الوقت أي قريباً أو بعض الوقت أي علي إلغاء العشاء ؟ |
Ailem geçinebilmek için geceleri çalışıyordu, ve yaştaş çocuklarla çok az zaman geçirme fırsatım vardı. | TED | عمل والدي ليال لتغطية نفقاتنا، قليلا ما أقضي بعض الوقت مع الأطفال في عمري. |
Ve onlarla biraz zaman geçirince, kendini değişmiş bir adam olarak bulabilirsin. | Open Subtitles | وبعد بعض الوقت معهم قد تجد نفسكَ رجلاً مختلفاً |
Öğrendiğimiz sihrin bir kısmını kaybedecektik. Bir yere gidip, orada zaman geçirirseniz, projenin kendi kendine gelişmesine izin verebilir, kendi hayatı olmasını sağlayabilirsiniz. | TED | ستفقد بعضًا من السحر الذي تعلمناه وهو أنك إذا ذهبت إلى مكان ما وقضيت بعض الوقت هناك، يمكنك أن تدع المشروع يكبر بشكل متناسق ويكون له حياته الخاصة |