"تأخذي" - Traduction Arabe en Turc

    • almanı
        
    • al
        
    • alıp
        
    • alma
        
    • almak
        
    • alman
        
    • almıyorsun
        
    • alırsın
        
    • alabilirsin
        
    • almalısın
        
    • biraz
        
    • almayın
        
    • almanızı
        
    • götürmüyorsun
        
    • alıyorsun
        
    Haplarını almanı istiyorum, ve seni en kısa sürede arayacağım, tamam mı? Open Subtitles أريدكِ أن تأخذي الأقراص وسأعاود الاتصال بكِ بمجرد أن أستطيع هذا، حسناً؟
    Ya beni bu eve almanı sağlayan kural hiç var olmasaydı? Open Subtitles ماذا لو أن القاعدة التي جعلتك تأخذي لم تكن موجودة أساساً؟
    Gemi bizi aşağı çekecek. Ben söyleyince derin bir nefes al. Open Subtitles السفينة ستغرقنا تحت المياه، فعليكِ أن تأخذي نفساً عميقاً عند إشارتي.
    Bu söküğü dikmelisin, bir iğne alıp yamaman gerek. Open Subtitles يجب ترقيع هذا الثقب, وعليك أن تأخذي ابرة وخيطا
    Yanına çok şey alma. Döneceğimizden eminim. Open Subtitles الآن.لا تأخذي الكثير إنني متأكد من أننا سنعود
    Ne zaman onun yerini almak istersen, seni yanlız desteklerim. Open Subtitles عندما أردتِ أن تأخذي مكانه ، أنا الوحيد الذي دعمتك
    O yüzden telefonumu alman... ve Pazartesi'ye kadar geri vermemen gerekiyor! Open Subtitles لذا أحتاج لأن تأخذي هاتفي و لا تعيديه لي قبل الإثنين
    Bunu almanı istiyorum. Sana evlilik hediyem. Open Subtitles أريدك أن تأخذي هذا يا أختي إنه هدية زواجك
    Hiçbir şeyi bu kadar ciddiye almanı istemiyorum. Open Subtitles لا أريدك أن تأخذي أي شيء على محمل الجد، عزيزتي
    Hiçbir şeyi bu kadar ciddiye almanı istemiyorum. Open Subtitles لا أريدك أن تأخذي أي شيء على محمل الجد، عزيزتي
    Anahtarı al. Biz dışarı çıkıyoruz. Kapıyı kilitleyeceğim. Open Subtitles من الأفضل أن تأخذي المفتاح مدام جيكل وأنا سنخرج
    İstediğin kadar al, haftada 1000 pound olsun. Open Subtitles يمكنك أن تأخذي ما تشائين. ألف جنيه في الأسبوع
    Hayatım, Dana ve Robbie'yi alıp bu gece kasabaya gitmeni istiyorum. Open Subtitles حبيبتي ، أنا أريدك أن تأخذي دانا وروبي وتقضي الليلة فى المدينة
    İki: Bilgilerin olduğu disketi alıp bilgisayarı imha edeceksin. Open Subtitles تأخذي الديسك المحتوي على البيانات ، ثمّ حطّمُى الحاسوبَ.
    Beowulf'un okutulduğu bir kurs alma da. - Ne? Open Subtitles فقط لا تأخذي أي مقرر حيث يجعلونك تقرئين بيوولف
    Yanına birşey alma. Toplanma. Hemen şimdi. Open Subtitles لا تأخذي أيّ شيء معكِ، لا تحزمي حقائبك، تحرّكي حالاً
    Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. Open Subtitles سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ.
    H.I.V. kokteyli alman gerek, ertesi gün hapı, Open Subtitles يجب ان تأخذي دواء ضد مرض الأيدز عند الصباح
    Arabayı almıyorsun. Daha ehliyetin bile yok. Open Subtitles لن تأخذي السيارة، انك لم تتعلمي القياده حتى
    Asker yaratmanın yolu, bir insanı alırsın ve onu yeniden yapılandırırsın. Open Subtitles الطريقة التي تصنعين فيها جندي هو أن تأخذي أنسّان وتُعيدي هندستةٌ
    Kendi muhakemeni kullanabilirsin. İstediğin herşeyi alabilirsin. Open Subtitles أنتِ لا تأخذي بقرارك يمكنكِ الحصـول على أيّ شيء تريدينـه
    Lütfen Judy, biraz almalısın. Dışarıda bir araba dolusu var. Open Subtitles ارجوك جودي يجب ان تأخذي البعض لدي حمولة سيارة بالخارج هناك
    Bunu kişisel olarak algılama ama planın biraz daha ustaca olabilirdi. Open Subtitles لا تأخذي هذا بشخصية لكن خطتك كانتََ تحتاج الى جودة اعلى
    Bunu kişisel almayın. Bana hiç dokunmadı. Open Subtitles لا تأخذي الأمر على محمل شخصي لم يلمسني قط
    Sadece literatürdeki her sözü cidiye almanızı önermiyorum. Open Subtitles أنا لا أُشجعك على ًأن تأخذي كل كلمة حرفيا.
    Niçin çocukları eve götürmüyorsun? Sanırım ben ve Stuart biraz konuşmalıyız. Open Subtitles لماذا لا تأخذي الأولاد إلى المنزل أعتقد أن هناك كلام بيني وبين ستيوارت
    Yani şimdi talimatları Faye Faulkner'nın istediklerine göre alıyorsun? Open Subtitles إذا، الآن عليك أن تأخذي أوامرك من أشخاص مثل فاي فولكنر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus