"تخبري" - Traduction Arabe en Turc

• söyleme
• söylemedin
• söylemeyin
• söylemek
• söyle
• söylemeyeceksin
• söyler
• söylemen
• anlatma
• söylemelisin
• bahsetme
• e
• söylemeyeceğine
• a
• söyleyemezsin

Bir dilek tut bebeğim. Ama kimseye söyleme. Yoksa gerçekleşmez.
تمنّي أمنيةً يا عزيزتي لا تخبري أحداً وإلاّ لن تتحقّق

"Bu numarayı tam 18:05'de ara. Kimseye bir şey söyleme. Boyd."
اتصلي بهذا الرقم بالضبط في السادسة وخمس دقائق ولا تخبري أحداَ

Bu yüzden kimseye söyleme ama okula seninle gelmem mümkün olmayacak.
لذا لا تخبري أحد ، لأنني لن أذهب إلى المدرسة معكِ

Evet.Kimseye söylemedin bunun neyle - neyle ilgili olduğunu,di mi?
لكنك لم تخبري أحداَ عن سبب الدعوة أليس كذلك ؟

Derhal Frederickstrasse, 49 numaraya gidin. Kimseye bir şey söylemeyin.
يجب أن تذهبي 49 شارع فريدريك ولا تخبري أحد.

Sana güvenip söylediğim şeyleri başkasına söyleme bir daha, olur mu?
لا تخبري أحداً إطلاقاً بشيء أخبركِ إياه بثقةٍ تامة مني حسناً؟

Bunu kimseye söyleme Susie ama senin için yapmayacağım şey yoktur.
لا تخبري أحد مطلقاً بمدىتعلقيبكِلهذهالدرجة.

Kimse burada olduğunu bilmemeli. Babana söyleme.
يجب ألا يعرف أحد أنه هنا لا تخبري أباكي.

Ama bagajda ne olduğunu Julius'a söyleme!
لكن لا تخبري جوليوس ما الذي بداخل الصندوق

Teklifin ilk sana geldiğini sakın kimseye söyleme.
تايكو لا تخبري اي شخص بانك حصلت على العرض الاول

Kimseye yerimi söyleme.
لا تخبري أحد بمكان وجودي أيا كان من يريدني

Bunu kişisel işim için istediğimi kimseye söyleme.
لا تخبري أحد. أني أخذت الطائرة لإستعمالي الشخصي.

- Ben her şeyi bilirim. Ama arkadaşına burada çalıştığını söylemedin değil mi?
أنا أعرف كل شيء لكنكِ لم تخبري صديقك أي شيء عن عملك هنا؟

Dün gece bu eşyaları bana veren kişiyi kimseye söylemedin, değil mi?
لم تخبري أحدا عن من أعطاني تلك الأشياء الليلة الماضية، أفعلتِ ؟

Bayan Mills, lütfen anneme kaçtığımızı söylemeyin.
سيدة ميلز ، أرجوك لا تخبري أمنا أننا هربنا

Annene babanın sırlarını açıklamak ya da babana ona kızgın olduğunu söylemek gibi.
كأن تخبري والدتك عن أسرار والدك و أن تخبري والدك بأنك غاضبة منه

Quinn denen kıza, hastanede aşı olmamasını söyle demek için aradım.
واود ان اذكرك ان تخبري الفتاه كوين ان لا تطعم بالمستشفى

Bunu kimseye söylemeyeceksin.
أنتي لن تخبري أي شخص حول هذا. هذه كانت فكرتي.

Öğle vaktine kadar hesap dökümlerini istediğimi, Peterson'a söyler misin?
هل يمكن أن تخبري بيترسون أني أريد الأوراق بوقت الغداء؟

Eğer kayıp cephane varsa hemen güvenlik subayına söylemen lazım!
اذا فقد عتاد , فيجب ان تخبري قائدة القوات الان

Sakın Francine'e kastettiğimden fazlasını söylediğimi anlatma.
لا أريد ان تخبري فرانسين بأني إقترحت أمراً لم أفعله

Bana söylemekten korktuğunu biliyorum ama birisine söylemelisin.
أعرف أنك خائفة من إخباري, لكن يجب عليك أن تخبري أحداً.

Kimseye buradan bahsetme.
لا يمكنكِ أن تخبري أحدًا عن هذا المكان يجب أن تأتي هنا لوحدكِ

Neden Gates'e, Danielle Marchetti hakkında bildiğin her şeyi anlatmadın?
لماذا لم تخبري جيتس كل شيء حول دانييل ماركيتي ؟

Sana bir şey gösterirsem anneme söylemeyeceğine dair söz verir misin?
إذا أريتك شيئاً هل تعديني بأنك لا تخبري أحد؟

İşten atıldığını ailene söyleyemezsin çünkü hayal kırıklığına uğrarlar değil mi?
لا يمكنك أن تخبري والديك أنهم فصلوك عن العمل لأنك سوف تخيبين آمالهم عليك