| Saat üç buçukta bir striptizci barına girdi ve asla çıkmadı. | Open Subtitles | دخل نادي للتعري حوالي الساعة الـ 3: 30 و لم يخرج |
| Onu o kadar sert sıktım ki elimin içine girdi. | Open Subtitles | مهلًا لقد عصرته أكثر من اللازم حتى أنه دخل بيدي |
| Ama bu fotoğraf yarını gösterdiği için onunla bir ilgisi olmadığı çok açık. | Open Subtitles | ولكن يظهر أن هذه الصورة ستحدث بالغد ولا دخل لها به على الإطلاق |
| Guy makyajlı halde birden eve geldi ki hiç böyle gelmezdi. | Open Subtitles | فجأة غاي دخل و المكياج لسة علية الي عمرة مَا عَمِلَها |
| Babasını bulmak istiyor, ...babasını bulmak, bunun erkeklerle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | أنها تريد أن تجد أباها إيجاد أباها لا دخل له بالأولاد |
| Rüzgâr kapımı darbeleyip açar, esintide süzülerek içeri giren kim? | Open Subtitles | ،تيارات الهواء فتحت الباب ومن الذى دخل مع النسيم ؟ |
| Vergi öncesi çok daha az gelir farklılıklarıyla yola çıkıyor. | TED | فليس بها ذلك التباين الكبير بين دخل الأفراد قبل الضرائب |
| Köpek komaya girdi birkaç dakika sonra uyandı ve aşırı derecede saldırgandı. | Open Subtitles | الحيوان دخل في غيبوبة وفي خلال دقائق بدأ يتصرف بعنف غير عادي |
| Evet, içeri girdi. Yüzünün sol yanında koca bir bandaj vardı. | Open Subtitles | نعم لقد دخل و ضمادة كبيرة على الجزء الايسر من وجهه |
| Onu durdurdum ve dünya yeni bir barış dönemine girdi. | Open Subtitles | لقد أوقفته و دخل العالم في حقبة عظيمة من السلام |
| Ve sonra... yandaki kabine baska bir adam girdi ve isemeye basladi... | Open Subtitles | و بعدها دخل شاب في الكبينة المجاورة لنا و شرع في التبول |
| Belki de Dale arka kapıyı açık bıraktı ve rakunlar içeri girdi. | Open Subtitles | رُبما ديل ترك الباب مفتوحاً و دخل حيوان الراكون إلى هُنا. نانسي؟ |
| Acaba o sandvicin krizle bir ilgisi olması mümkün mü? | Open Subtitles | هل من الممكن هذا الساندويتش له دخل بـ الجلطة ؟ |
| Peki ya turuncu çantalı öfkeli çocuğun bütün bunlarla ne ilgisi var? | Open Subtitles | وما دخل الفتى الغاضب ذو حقيبة الظهر البرتقالية بأي شيء من هذا؟ |
| Tam ofisten çıkarken patron bu dosya yığını ve iki yardımcısıyla geldi dedi ki, "Ted, bunları yarın sabaha kadar temizle." | Open Subtitles | كنت اغادر مكتبى عندما دخل المدير و معه كومه من السجلات مع اثنين من المساعدين وقال ,راجع هذه حتى صباح الغد |
| Edecektin. Onun bununla hiç alakası yok, bunun sebebi benim! | Open Subtitles | كنت ستفعلين هذا الآن لا دخل لها بهذا ، إنه أنا |
| Eve sağlık görevlileri ve polislerden başka giren oldu mu? | Open Subtitles | هل دخل أحد آخر إلى المنزل بخلاف رجال الشرطة والمسعفين؟ |
| Fakat eger Hindistan yuzde sekiz gibi bir büyüme gösterirse, 2050 yılına kadar kişi başına yıllık gelir 16 katına ulacaktır. | TED | ولكن إذا نمت الهند بما يعادل ثمانية في المائة فان دخل الفرد الواحد في السنة سيتضاعف 16 مرة بحلول عام 2050 |
| Labirente girip boğa kafalı Minotaur'u öldüren Theseus gibi olağanüstü ol. | TED | كن مذهلا كزيسيوس الذي دخل المتاهة وقتل المينوتور ذو رأس الثور |
| Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor. | Open Subtitles | الوكيل كريسيك يقول بأنّه دخل الغرفة لأن المشتبه به كان يسكت. |
| Adamın biri krallığıma izinsiz giriş yaptı diye sorumluluklarımı göz ardı edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تجاهل واجباتي لأن رجلاً واحداً دخل مملكتي بطريقة غير قانونية |
| Hiç getirmiyor değil ama kârın büyük çoğunluğu senin cebine giriyor. | Open Subtitles | ليس بدون سبب، لكن معظم دخل هذا المهرجان يذهب لجيبك الخاصّ |
| O efendi aklıma girdiği anda kendi düşüncelerini benden saklayamadı. | Open Subtitles | حينما دخل ذلك السيد عقلي لم يستطع تغطية افكاره تماما |
| Çatışma sırasında vurulan bir Taliban askeri, NATO birlikleri Kunduz şehrine girdiğinde... | TED | مقاتل طالباني تم قتله خلال معركة حيث دخل التحالف الشمالي لمدينة كوندوز. |
| Bir gün bir oyuncak dükkanına gitti ve bir sürü oyuncak çaldı. | Open Subtitles | أحد المرات دخل إلى متجر للألعاب وسرق كل الألعاب فيه سرقها بالقوة |
| Bak, valiye gönderilen beyaz toz dolu torbalarla ilgim yok. | Open Subtitles | انظر، ليس لدي دخل بتلك المغلفات التي تم إرسالها للمحافظ |
| Lütfen bir bardak su, gözüme birşey kaçtı, su serpmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد قدحاً من الماء ، رجاءً لقد دخل شيء في عيني |