"رصاصة" - Traduction Arabe en Turc

    • mermi
        
    • kurşunu
        
    • mermiyi
        
    • ateş
        
    • kurşunun
        
    • mermisi
        
    • silah
        
    • bir kurşun
        
    • kurşundan
        
    • mermiyle
        
    • el
        
    • tane
        
    • atış
        
    • kurşun sıkmak
        
    • merminin
        
    Bu adamların her biri senin için bir mermi sıkabilir. Open Subtitles اي واحد من هؤلاء الرجال سيفديك وياخذ رصاصة بدلا منك
    Bununla birlikte, yaralılardan birinin omurgasına bozulmamış bir mermi saplanmış. Open Subtitles مع هذا,واحد من المرضى دخلت رصاصة سليمة فى عموده الفقرى
    Bu sabah kalkıp kafana bir mermi yemek istediğine mi karar verdin? Open Subtitles هل أستيقظت هذا الصباح و قررت أن تتلقي رصاصة في رأسك ؟
    Ve muhtemelen de arabamın ön camına o kurşunu sıkan kişi. Open Subtitles إنه غالبا هو الرجل الذى وضع رصاصة فى زجاج سيارتى الأمامى
    Bana ezilmemiş bir 45'lik mermiyi ne kadar zamanda bulabilirsin? Open Subtitles كم أنت سريعة للحصول على رصاصة كاذبة من عيار 45
    Frank, gömülmeden önce göğsüne yakın mesafeden bir mermi yemiş. Open Subtitles تلقى فرانك رصاصة في صدره عن قرب قبل أن يدفن
    Yatakta bir mermi daha var ama hayatını o bir mermiye bağlar mısın? Open Subtitles اتمنى ان تكون بقيت لدي رصاصة لكن هل ستغامر بحياتك على ذلك ؟
    Sonuçta herkes bir iki mermi yemişti, benim dışımda herkes. Open Subtitles تقريبًـا كـل الموجوديـن تلقـوا رصاصة أو اثنين، عدا أنا بالطبع.
    Sence bir oyuncunun kalbini bir video oyunundan mermi atarak durdurabilmek mümkün mü? Open Subtitles أتخال بأنه يمكن لقلب لاعبٍ أن يتوقف بسبب رصاصة أطلقت داخل لعبة فيديو؟
    Sana bunu söylemeyi istemezdim... ama bu mermi benim değil. Open Subtitles أنا أكره لكسر إرساله إليك، ولحم الخنزير. ليست لي رصاصة.
    Sihirbazlar ateş ve çelikle oynar, testerenin öfkesine meydan okurlar, mermi yakalamaya cesaret ederler veya ölüm tehlikesi olan bir firara teşebbüs ederler. TED يلعب السحرة بالحديد و النار، متحدين ضراوة المنشار لهم الجرأة لمسك رصاصة أو القيام بمحاولة هروب مميتة.
    Bu vuruş, 0,22 kalibre mermi kadar güçlü ve bir mermiyi havadayken gözünüzle yakalamaya çalışırsanız, bu imkânsız. TED قوة هذه اللكمة تماثل قوة رصاصة كاليبر عيار 0.22، وإذا حاولت أن تلتقط الطلقة أثناء طيرانها بعينيك، فإن الأمر مستحيل،
    Tamam, diyelim ki bir mermi tehlikedeki güzel bir genç kıza çarpmak üzere. TED حسنًا، فلنفترض أن رصاصة في طريقها لإصابة فتاة جميلة في محنة.
    Bir keresinde kolumdaki kurşunu çıkarıp bir güvercinin beynine koymuştu. Open Subtitles أخرج رصاصة من ذراعي وزرعها في دماغ مخبر في مرة
    Bizi durdurmaya kalkan olursa ilk kurşunu yiyecek kişi sen olursun. Open Subtitles أي واحد يحاول إيقافنا ستكون أنت أول من يحصل على رصاصة
    - Bir yeleğin mermiyi o şekilde düzleştirmesine imkan yok. Open Subtitles من المستحيل أن تسبب سترة واقية بتحطم رصاصة لهذا القدر..
    Diğer eleman beklemede ama onun da karnına tüfekle ateş edilmiş. Open Subtitles راعي بقر كان ما زال منتظراً، لكن تلقى رصاصة في البطن.
    Ayrıca dergideki kurşunun üzerinden bir parmak izi parçası buldum. Open Subtitles كما أنني حصلت على الطباعة جزئية على رصاصة من المجلة.
    Evet, bu av tüfeği mermisi değil. Open Subtitles إنه ليس غلاف رصاصة فارغ نعم، إنه ليس غلاف رصاصة
    Arabasının içini ve çevresini inceledim. silah veya boş kovan yok. Open Subtitles لقد تحققت داخل وحول السيارة لا سلاح , ولا غلاف رصاصة
    Bir celladın arkalarından gelip, başlarının arkasına bir kurşun sıkacağını hiçbir zaman bilmezler. Open Subtitles أبدا لا يعرفوا متى الجلاد قد يصعّد خلفهم ويطلق رصاصة على مؤخره الراس.
    Yoksa bir kurşundan hızlı olmadığını zor yoldan öğrenmek mi istersin? Open Subtitles او عليك ان تفعلها بالطريقة الصعبة وانت لست اسرع من رصاصة
    Bir kızın mermiyle ne işi olur bilemezsin. Open Subtitles أنت لا تعرف أبدا متى قد تحتاج الفتاة إلى رصاصة
    silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez. Open Subtitles تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا
    Arkadan kulağına bir tane sıkacaksın, görelim bakalım ne kadar dayanıklı. Open Subtitles بوضع رصاصة في أذنه من الخلف أريد أن أرى مدى قوته
    Dışardan sapanla mı atış yapmak istersin yoksa buradan silah mı kullanmak istersin? Open Subtitles هل تحبذ استقطاب هدف شظية رصاصة في الخارج عن مدفع في الداخل ؟
    Seni nişan alan adamlar, yarım saat içinde birini ararsan ya da bu masadan kalkarsan kafana kurşun sıkmak için emir aldı. Open Subtitles الرجال الذين عندهم أنت في مشاهدهم أمر إلى ضع رصاصة خلال دماغك إذا تدقّ خليتك أو إجازتك هذه المنضدة خلال 30 دقيقة.
    Karna saplanan bir merminin bu kadar acıtacağına hiç düşünmezdim. Open Subtitles لم أكن أعتقد أن رصاصة فى المعدة ستسبب كل هذا الألم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus