"سافرت" - Traduction Arabe en Turc

    • yolculuk
        
    • gitti
        
    • geldim
        
    • uçtum
        
    • gezdim
        
    • yol
        
    • gittin
        
    • seyahat ettim
        
    • uçtu
        
    • geldi
        
    • yolu
        
    • gitmiştim
        
    • yolculuğu
        
    • uçakla
        
    • yoldan
        
    Şimdi, geçen 24 saat içinde 10,000 mil yolculuk yaptım. Open Subtitles الآن , لقد سافرت 10,000 ميل في 24 ساعة الاخيرة
    Ben ölü adama bakarken, kaçıp gitti. Open Subtitles بينما كنت أنظر الى الرجل الميت فهي سافرت
    Mucizevi atı duyduğumda 3 günlük yoldan geldim çünkü kimin atı olduğunu biliyordum. Open Subtitles عندما سمعت عن الحصان الخارق سافرت لثلاثة أيام لأني علمت من يكون ذلك
    13 ay içinde 14 ülkeye uçtum ve yüzlerce konuşma yaptım. TED في 13 شهرا سافرت إلى 14 دولة وألقيت مايناهز 100 محادثة.
    Dünyayı gezdim ve her kesimden insanla konuştum. TED سافرت عبر العالم وقابلت أناس من مختلف طوائف الحياة
    Burada seninle bulunabilmek için uzun bir yol geldim ve çok çabaladım. Open Subtitles و تحت مراقبة دقيقة لقد سافرت بعيداً وقاتلت بشدة لأقف هنا معك
    - Geçen hafta bu yüzden mi new yorka gittin. Open Subtitles الهذا السبب سافرت الي نيويورك الأسبوع الماضي ؟
    Ama yine de Mavi Trenin Pulman vagonunda yolculuk yapıyorsunuz. Open Subtitles ورغم ذلك, فقد سافرت فى الدرجة الأولى فى القطار الأزرق
    Zamanda on bin yıl ileri yolculuk ettim ama Leela'sız, bir geleceğim yok. Open Subtitles لقد سافرت ألف سنة إلى المستقبل لكن بدون ليلا، لم يعد لي مستقبل
    Ben hem İranlıyım hem Amerikalıyım. Ben ordayım. Ben bilirim, buraya yolculuk yaptım. TED أنا إيراني و أمريكي. أنا هنا , أنا أعلم , أنا سافرت إلى هنا.
    Estella yurtdışına okumaya gitti 2 yıl İsviçre, sonra París Open Subtitles سافرت إلى مدرستها بسويسرا لعامين ثم إلى باريس
    Marilyn, oyunculuk eğitmeni Lee Strasberg'le rolüne çalışmak için New York'a gitti. Open Subtitles سافرت مارلين لنيويورك لتنجز دور مع مدرب التمثيل خاصتها لي ستراسبورج
    Bağışlayın efendim ama sizi bulmak için çok uzun bir yoldan geldim. Open Subtitles أغفر لي , سيدي , لكني سافرت طريقا طويلا في البحث عنك
    Hayır, elbette olmaz. Ama bak bu adam, onunla uçtum, biliyor musun? Open Subtitles لا، بالتأكيد لا لكن هذا الرجل، لقد سافرت معه، هل تعلم ؟
    Patrick'le evlenmeden önce çok gezdim. Open Subtitles نعم .. سافرت كثيراً قبل زواجى من باتريك كنت مضيفة
    Anladığım kadarıyla epey meşgulmüşsün. Uçağımla epey yol yapmışsın diye duydum. Open Subtitles تناهى لعلمي أنكِ كنت مشغولة للغاية وأنك سافرت لأماكن عديدة بطائرتي
    Sen gittin giye Kore çökmeyecek ya! Open Subtitles ليس لانك قد سافرت كوريا الجنوبيه سوف تكون فى فوضى
    Deniz aşırı ülkelerde, bilinmeyen insanların arasında seyahat ettim ben. Open Subtitles لقد سافرت بين الناس المجهولين فى اراضى ما بعد البحار
    Bugün ki buluşmadan bahsettim ama muhtemelen eve uçtu. Open Subtitles ..اخبرتها بخصوص حفلة لم الشمل الطلاب لكن من المرجح انها قد سافرت بالطائرة الى منزلها..
    Aslında eski ortağım. Gezegeni kurtarmak için gelecekten geldi. Tanrım, anlatma. Open Subtitles فى الحقيقة , أنه شريكى القديم سافرت عبر الزمن لانقاذ الكوكب
    Arizona'dan Teksas'a 2000 km yolu, yürüyerek ve otostopla geçmiş. Open Subtitles لقد سافرت لاكثر من 1300 ميل من اريزونا الى تكساس
    Orkaları fotoğraflamak için gitmiştim ve bir hafta boyunca arandık ve tek bir lanet olası orka yoktu. TED سافرت شمالاً لتصوير الأوركا، وبحثنا لمدة إسبوع ولم نجد أيّ أوركا.
    Ama Profesör, siz kendiniz de zaman yolculuğu yaptınız. Open Subtitles لكن، أيها البرفيسور أنت سافرت عبر الزمن بنفسك
    uçakla Chicago'dan buraya dört yıl önce ölen bir kız için mi geldiniz? Open Subtitles سافرت جوّا كل هاته المسافة من أجل فتاة ماتت قبل 4 سنوات ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus