"سحر" - Traduction Arabe en Turc

    • büyüsünü
        
    • büyülü
        
    • sihrini
        
    • cazibesi
        
    • büyüsüne
        
    • Büyü mü
        
    • cazibe
        
    • büyüleyici
        
    • büyüleri
        
    • büyüyü
        
    • büyünün
        
    • büyüyle
        
    • büyüsünün
        
    • çekici
        
    • büyüye
        
    Gitmek istediğin yere götürmesi için ailemizin büyüsünü kullanmaktan bahsediyorum. Open Subtitles أنا أتكلم عن استخدام سحر العائلة لتقومي بالذي أتيتِ لفعله
    Bu senin, en güçlü büyülerimizle kutsanmış büyülü bir bıçak. Open Subtitles لا جلك , لحن سحري مبارك مع سحر قوي المفعول
    Elimden geldiğince çabuk döneceğim. Eski Dünya'nın sihrini hissediyor musun? Open Subtitles سأعود بأسرع ما يمكنني هل يمكنك تذوق سحر العالم القديم؟
    Bence acayip bir cazibesi var, değil mi? Open Subtitles لَهُ سحر مُتَأَكِّد، أنت هَلْ لا يُوافقُ؟
    Hepimiz müziğin, dostça sohbetin ve de güzel yiyeceklerin büyüsüne kapılmıştık. Open Subtitles جميعنا واقعون تحت سحر الموسيقا، والمحادثات الودية، والبهجة.
    Bu bir Büyü mü yoksa bir lanet mi? Open Subtitles اهذا سحر ام لعنه ادع شخصا ليحميه و يحرسه
    Bir şehir elbette ki yalnızca koruma ve yiyecek değil, cazibe de sunabilir. Open Subtitles المدينة، وبطبيعة الحال، يمكن أن توفر ليس فقط مأوى وطعام وفير ولكن سحر
    Bir düşün, nasıl çekici bir adam ki, böyle büyüleyici bir adama direnebiliyorum... Open Subtitles يمكنك أن تتخيل كم هو جذاب كيف لى أن أقاوم سحر شخص مثله
    Zamanında adanın büyüsünü öğrenmiş ve bunu, adanın doğal ruhunu dizginlemek için kullanıyor. TED في هذه المدة، تعلم سحر الجزيرة، واستعان به على التحكم بأرواحها صاحبة قوى الطبيعة.
    "...ama mahremiyetinizi ve mesafenin büyüsünü kaybedeceksiniz" diyen bir adam olduğunu düşünürüm. Open Subtitles و يقول ، حسناً ، يمكنك الآن أن تجرى مكالمة تليفونية و لكنك سوف تفتقد الخصوصية و سحر المسافات
    Şey, Merlin büyüsünü daima iyi amaçlar için kullanır. Open Subtitles حسنا دائما سحر مارلين مفيد وجيد يكون لشيء جيد
    Bu eski yerin perili ya da büyülü olduğunu falan söylüyorlar. Open Subtitles أنهم يقولون أن القصر القديم به سحر أو تعويذة
    Saçma. Bu küçük at büyülü falan değil. Open Subtitles خرافات و كلام فارغ، لا يوجد سحر فى هذا الحصان
    Burada bir sürü ateşli vajina ve penis var. Merhaba çocuklar! Okuma sihrini keşfettiğinizi görüyorum. Open Subtitles ــ مرحباً يا أولاد، أرى أنكم تكتشفون سحر المطالعة ــ من أنت؟
    Brighton'daki eğlencelerin benim için hiçbir cazibesi yok. Kitap okumayı tercih ederim. Open Subtitles لن يكون لمتع برايتون اي سحر علي، فانا افضل بشكل لا نهائي كتاب عليها.
    Telefonda yalnızca birkaç dakika kaldı ve hemen geldi klasik Matt büyüsüne kapıldı. Open Subtitles -لقد كانت على الهاتف لعدة دقائق وها هى الآن تقع فى سحر ماثيو
    Cinayet silahı kara Büyü mü? Open Subtitles أنت ، هل سلاح الجريمة هو سحر أسود ؟
    Bu şekilde küçümseme. Onlarda sıradışı bir cazibe vardır. Open Subtitles لا تتسرع برأيك في مثل هذه الأشياء توجد منهن من لهن سحر خارق
    Örümcek lifinin bu biyomimetik kullanımlarına ek olarak ben kişisel olarak örümcek lifini ilgili araştırmaları büyüleyici buluyorum. TED بالاضافة لتلك التطبيقات الحيوية لخيوط العنكبوت شخصياً, وجدت ان دراسة خيوط العنكبوت سحر في حد ذاته
    Bunu açıklamak daha zor. Küp büyüleri. Open Subtitles . من الصعب شرح هذه الأشياء . إنها سحر واقي
    Von Trier bu büyüyü ciddiye alır. Open Subtitles فون ترير أراد التعامل بجدية مع سحر السينما
    Uluyan Canavarın ısırığı, hiç bir büyünün geri döndüremeyeceği bir ölüm fermanıdır. Open Subtitles عضة الوحش الباحث هي حكم إعدام لايمكن لأي سحر أن يؤثر بها
    Bu Krusemark kara büyüyle ve benzeri şeylerle uğraşıyormuş. Open Subtitles هذه ال كروسمارك دخلت فى سحر إسود و كل هذا هراء
    Bir zamanlar gece gökyüzünün büyüsünün altında, beyaz bir evde cesur bir küçük kız yetişti. Open Subtitles كان يا ما كان، تحت سحر السماء المظلمة.. كبرت فتاة برونزية في بيت أبيض.
    Rahl soyu, çok güçlü bir büyüye sahiptir ve Richard da o büyüye sahip. Open Subtitles دماء رال تحمل سحر ذو قوى رهيبة وذلك السحر في ريتشارد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus