"ضروري" - Traduction Arabe en Turc

• gerek
• gereksiz
• gerekiyorsa
• acil
• gerçekten gerekli
• gereken
• şart
• gerekiyor
• gerekeni
• zorunda
• gereği
• gerekliydi
• gereklidir
• gerekli mi
• gereksizdi

İstiyorsan tutabilirsin ama bence gerek yok. Ben skor tutmam.
يمكنك إذا أردت ولكن هذا غير ضروري لا أهتم بالنتيجة.

Basınçlı hava üfleyici sayesinde çorbayı soğutmak için üflemeye ve enerji sarf etmeye gerek yok.
مع آلة دفع الهواء المضغوط غير ضروري النفخ بالفم لا طاقة مطلوبة لتبريد الشوربة

Nasıl işlediğini öğrenene dek... bu gereksiz korku yükünü sırtımızda taşımaya devam edeceğiz.
حتى نعرف كيفية عملة نحن سنواصل حمل هذا العبء الغير ضروري من الخوف

- Bu çok kolay olmayacak. - Ne gerekiyorsa yapın.
حسنا ذلك لن يكون جيدا أفعل كل ما هو ضروري

Şu anda buna gerek yok.
حسنا، هذا هو بالكاد ضروري في الوقت الراهن.

Hayır, gerek yok. Onları yatağın üzerine koyun lütfen, tamam mı?
لا، ذلك ليس ضروري ضع تلك الأشياء على السرير، رجاء؟

Pazar günü Jack Wells yarana baksın. Buna gerek yok efendim.
ـ جاك ويلز يجب أن يلقي نظرة عليه ـ هذا ليس ضروري

Bu iyi oldu. Ama gerek yoktu, yine de teşekkür ederim. Biraz kahve alır mısın?
هذا لطف كبير مع أنه غير ضروري لكني مقدر لذلك

Hele böyle itibarlı bir yazar ve hikayeci olarak senin korkmana hiç gerek yok.
فذلك غير ضروري في حالتك، كاتب، قصّاص بمثل مكانتك.

Yüzeyde mantıksız veya gereksiz görünen bir şey incelemeler sonunda mantıklı bulunabiliyor.
ما قد يبدوا ظاهريا منافيا للمنطق وغير ضروري بنى على تحليل سنوات

Bana gereken son şey siz aptalların gereksiz yere daha çok dikkat çekmeniz.
الشيء الأخير الذي أحتاجه لفعلكم الغبي هو جلب مزيد من الإهتمام الغير ضروري.

gereksiz bir karışıklık olabilir bu ama bunun zorunlu olduğunu düşündük...
قد يكون هذا تدخل بلا داعي، لكننا ظننا أن هذا ضروري..

Peki. Kendine hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacağını söylüyor.
جيد,فكرت مع نفسها وقررت ان تفعل كل ما هو ضروري

İdareye, Doktor. acil durum.
الإدارة والدكتور من المؤكد ان الأمر ضروري

Hastaneden yeni çıktı. Bu ayakkabı olayı gerçekten gerekli mi?
لقد خرج من المشفى لتوّه هل خلع الأحذية ضروري حقاً؟

Yumuşatma işlemine yardım eden işlenmiş amino asit içeriyor ama bunun için şart değil.
أنه يحتوي حمض أميني مُعَدَل يساعد في عملية التليين, و لكنه ليس ضروري لها

Çok çalışmaları için teşvik etmemiz ve başarısızlığın başarı için gerekli bir bileşen olduğunu anlamalarına yardım etmemiz gerekiyor, aynı şekilde sebatın da.
نحتاج لتشجيعهم على العمل الجاد ومساعدتهم على فهم أن الفشل هو عنصر ضروري للنجاح، كما هو المثابرة.

O konuda gerekeni yapma konusundaki isteğine saygı ve hayranlık duyuyoruz.
نحترم ونحترم رغبتك ليعمل الذي كان ضروري في تلك المسألة.

Pekala, bu durumda, o zaman evet, ateş etmek zorunda kalırım.
حسناً , في هذه الحالة سيكون الأمر ضروري لذا , أجل سأفعل

Hayır Berna. Çünkü bence gereği yok.
كلا يا بيرنا ولن أغلقه لأنه أمر غير ضروري

Hapishanedeki huzuru ve düzeni korumak için bu gerekliydi.
ذلك كان ضروري لإعادة الأمن والنظام في السجن

Tabii ki ama katı giyim kuralları bir etkinliğin edebini korumak için gereklidir.
بالطبع لكنه تطبيق صارم، معايير اللباس أمر ضروري للحفاظ على اللياقة المطلوبة للحدث

Hastaneden yeni cikti. Bu ayakkabi olayi gercekten gerekli mi?
لقد خرج من المشفى لتوّه هل خلع الأحذية ضروري حقاً؟

Beni eve bırakmanız gerçekten çok gereksizdi.
هو كان غير ضروري جدا . لك لإيصالي إلى البيت