"عدل" - Traduction Arabe en Turc

    • adil
        
    • Adal
        
    • adalet
        
    • haksızlık
        
    • düzelt
        
    • değiştirmiş
        
    • adaleti
        
    • adaletin
        
    • makul
        
    • adilce
        
    • adaletsizce
        
    Ve ben merak ediyorum onların bu şekilde haklarına kavuşmaları gerçekten adil mi? TED و أتعجب إن كان هذا حقًا عدل عندما يتحصلوا على حقوقهم بهذه الطريقة
    Ağabey, Darry'yle Soda'nın Ponyboy için durmadan endişelenmeleri hiç de adil değil. Open Subtitles نعم انه ليس عدل لداري و سودا ليقلقوا على بوني بوي دائمًا
    Hiç adil değilsin ve öğretmenler buna daha fazla katlanmayacak! Open Subtitles أنت تتصرف بلا عدل ، والمعلمون لن يصمتوا على هذا
    On yıl sonra, Osmanlı İmparatorluğu tarafından desteklenen ve bölgesel bir güç olan Adal Saltanatı, Etiyopya'yı işgal etti. TED بعد عقد، قامت سلطنة عدل -وهي قوّة إقليميّة تدعمها الإمبراطوريّة العثمانيّة- بغزو إثيوبيا.
    Hatta hayatta biraz adalet olduğunu bilerek daha rahat bile uyuyabilirim. Open Subtitles ربما لأفضل راحة حتى أن علمت أنّه ثمة عدل بهذا العالم.
    Diğer kızlara haksızlık olmaz. İngilizce, Latince, matematik, biyoloji, bilgisayar... Open Subtitles إنّه عدل لباقي البنات، ستدرسين الإنجليزية, اللاتينية، رياضيات
    adil olmaktan bahsetmişken, Annemin harçlık verip, senin vermemen hiç adil değil. Open Subtitles بمناسبة التحدث عن العدل، هذا لا يبدو عدل فأمِّي تعطينى وأنت لا.
    New York'a yönetmeye geldiği zaman Mahler'in ölmesi adil miydi? Open Subtitles هل عدل أن يأتي مالير نيويورك لكي يقود العزف ويموت؟
    Ve bu adil ve güvenilir birşey değil. makul de değil. TED وهو ليس حل عدل ولا آمن وأيضاً ليس مستدام
    O hâlde cevap ver! Bu, o bebek için adil bir şey mi? Open Subtitles أجيبي على شيء واحد، هل في هذا عدل للطفلة الصغيرة؟
    Bak bu adil degil çünkü sen iksirlisin, konusamiyorsun. Open Subtitles اوه انظر هذا ليس عدل لانك تتعاطي الدواء انت لا تستطيعي الكلام
    Ama inan bana, şu anda adil bir şey yok! - Hiç bir şey! Hiç bir şey! Open Subtitles صدقني مفيش أي حاجة من دول عدل كله في الكالتش والله م عارفة أقول إيه
    Sakin ol Fas ve değerini adil bir elle ölç. Open Subtitles تدبر هذا، أيها المغربى وزن قيمتك بكل عدل ؟
    Aslında haklısın, bu pek adil değil, değil mi? Open Subtitles تعرف, انت على حق, وهذا لا يبدو عدل, أليس كذلك؟
    Bu hiç de adil değil. Hiç adil değil. - Benim için de değil. Open Subtitles أنت لم تعودي تؤمني بهذه القضية هذا ليس عدل
    Önüne çıkan her fırsatta nükleer anlaşmayı baltalamaya çalışan Dar Adal mı? Open Subtitles نفس (دار عدل) الذي كان يحاول تقويض الاتفاق النووي في كلّ خطوة؟
    Onun, Dar Adal'ın ekibinden ayrılma sebeplerinden biri olduğunu söylemiştin. Open Subtitles -لا أذكر قلت أنها كانت أحد الأسباب التي جعلتك تترك مجموعة (دار عدل)
    O bana "Amerikan Onursal adalet Birliği" koleksiyonumu tamamlamam için lazım. Open Subtitles تمهل، أحتاج هذه لأكمل مجموعتي لجمعية عدل أمريكا
    Gerekirse tek başına ölebilmek için. Bence bu haksızlık değil. Open Subtitles وأموت وحيداً، إذا لزم الأمر أعتقد هذا عدل
    Woody, papyonunu düzelt. Fotoğrafçılar var. Open Subtitles واودي, عدل الربطة العنق للتصوير
    İlginç, Fuller, hemen ölmeden önce, vasiyetini değiştirmiş. Open Subtitles من الغريب أن دوجلاس عدل وصيته فقط قبل وفاته.
    O grup unutuldu şimdi, tarihin adaleti işte! Open Subtitles هذه الذكريات نُسِيتْ الآن هذا عدل التاريخ
    Öyle mi? Senin adaletin sadece para alırken çalışıyor, verirken değil. Open Subtitles عدل عندما تأخذ و ليس عدلا عندما تعطى.
    Bu sayede Richard gücünü akıllıca ve adilce kullanabildi. Open Subtitles لذا (ريتشارد) تمكن من إستخدام قواه بحكمة و عدل.
    Bazılarınız, size adaletsizce davrandığımı düşünebilir. Open Subtitles بعضكم ممكن ان يشعر بهذا لقد عاملتكم بغير عدل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus