"قبض" - Traduction Arabe en Turc

• yakaladı
• yakalandı
• yakalayan
• yakalamış
• tutuklandı
• tutuklama
• yakala
• yakalanmış
• ele
• yakalarsa
• tutukladı
• tutuklanmış
• yakaladığını
• yakaladılar
• yakalamıştı

Bu iyi, Wong Ching Gov't için bize çalışan 3 kişiyi yakaladı.
هذا بالفعل جيد . ونج قبض على ثلاث زعماء لنا لاجل حكومة شينج

Bir katil yakaladı ve taklit cinayetler başladı.
لقد قبض علي قاتل, بعد ان قام بجرائم قتل مقتبسة من قاتل اخر.

Bu adam boyalı kıyafetler ve küpelerle gösteriş yaparken yakalandı. Eğlence.
هذا الرجل قبض عليه و يضع طلاء و أقراط في الفرقة

Kurye onu yakalayan polisi öldürdü ve vur-kaç vakası gibi gözükmesini sağladı.
الجاسوس قتل الشرطي الذي قبض عليه وجعل الأمر يبدو كحادثة صدم وهروب

Madem bu kadar iyisin şimdiye onu yakalamış olman gerekiyordu.
إذا كنت جيدة جدا، و كنت قد قبض عليه بالفعل.

Bugün öğleden sonra Bayview Lane 57 numaradaki evinde tutuklandı.
قبض عليه اليوم بعد الظهر في منزله في سانت كاثرين

Bir tutuklama yapıp, birazdan geçmemize izin vereceklermiş. Johnny...
يقول أنهم يقومون بعملية قبض هنا و سيدعنا نمر بعد بضعة دقائق

Sıkıysa yakala beni, detektif.
قبض عليه لو أستطعت، أيها المحقق.

Oakland bölge okuluna girmiş ve notlarını değiştirmeye çalışırken yakalanmış.
يقتحم وهو عليه قبض سيتى اوكلاند مدرسة كمبيوتر درجاته ليغير

Burmeseliler beni yakaladı. Bu arkadaşlar yardım ettiler.
لقد قبض علينا قُطاع الطُرق ، و أنقذنا . هؤلاء الرجال

Onun sen olmadığını anlamam gerekirdi. Sonra evden çıktım, biri beni yakaladı.
حريّ أن أدركُ أنّها لم تكُن أنتِ، فبمجرّد خروجي من البيت قبض عليّ شخصٌ ما

Onun sen olmadığını anlamam gerekirdi. Sonra evden çıktım, biri beni yakaladı.
حريّ أن أدركُ أنّها لم تكُن أنتِ، فبمجرّد خروجي من البيت قبض عليّ شخصٌ ما.

Beni tamirhanede sağı solu ararken yakaladı. Benimle sanki bir suçluymuşum gibi konuştu.
قبض عليّ أفتّش في المحل تحدّث معي كأنني مجرمة

Kasabadan mı ayrıldı yoksa Moon Il Seok'a mı yakalandı?
هل غادر البلده ، أم قبض عليه مون آيل سوك؟

İnanmazsınız ama onu yakalayan bendim.
صدقوا أو لا تصدقوا، أنا كنت من قبض عليه.

Mac ile beraber kaçma planları yaparken babam sizi yakalamış.
"ابي قال انه قبض عليكِ انتِ و"ماك" تخططان للهرب سوياً."

Leonard cinayet suçlamasıyla tutuklandı.
لقد قبض على ليونارد بتهمة القتل ، أليس كذلك ؟

tutuklama yaptıklarını söylüyor. Bir kaç dakikaya kadar bize yolu açacaklarmış.
يقول أنهم يقومون بعملية قبض هنا و سيدعنا نمر بعد بضعة دقائق

Ya şehri kurtar ya da ezeli düşmanını yakala.
حفظ المدينة، أو قبض أكبر عدو الخاص بك.

Ameliyathanede doktorun birine saksofon çekerken yakalanmış.
قبض عليها وهي تلهو مع الدكتور في غرفة العمليات الجراحية

İlk seferinde sahte kimlik nedeniyle yakayı ele vermiştim.
المرة الأولى ، قبض علي . بتهمة هوية مزورة

Sen ya da sizden biri bu adamı yakalarsa ne alır?
لو أنت أو أحد أخر... ...قبض على هذا الرجل... ...ماذا سيناله؟

Yeni komiser, onu bir haftada 3 kere tutukladı.
ضابط الشرطة قبض عليه 3 مرات في اسبوع واحد

Bunu Kavgadan tutuklanmış, Ve mahkeme emiriyle Sinirlerini kontrol etme
أجد ذلك صعب التصديق من رجل قبض عليه بتهمة الإعتداء،

Kitapçıdaki güvenlik elemanı onu bir tane Da Vinci Şifresi çalarken yakaladığını doğruladı.
الحارس في "مارت للكتب" يؤكد أنّه قبض عليه لمحاولته سرقة نسخة من "شفرة دافنشي"

Yanlış kişiyi yakaladılar demenin sebebi de bu cezalandırılmak istemenin sebebi de bu.
و لهذا قبض على الشخص الخطأ, و هذا ما تريد أن تعاقب عليه

Özür dilerim. Denedim ama Loco onları çoktan yakalamıştı.
انا اسفه, لقد حاولت ولكن "لوكو" قبض عليهم.