"نحن نعيش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşıyoruz
        
    • oturuyoruz
        
    • yaşarız
        
    • kalıyoruz
        
    • yaşadığımız
        
    • geçiniyoruz
        
    • bizim sahamız
        
    Çok kıymetli bir cevherin üstünde yaşıyoruz ve yaşarken bu gezegenden ayrılacağız. TED نحن نعيش على جوهرة ثمينة وفي خلال حياتنا سننتقل من هذا الكوكب.
    3 boyutlu bir dünyada yaşıyoruz, üçüncü boyutu tabi ki kullanabiliriz. TED نحن نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد، فلما لا نستخدم البعد الثالث.
    Sonuçta, şu anda, tüketimle değil katılımla tanımlanmış bir dünyada yaşıyoruz. TED بالنهاية، نحن نعيش في عالم لا يحكمه الاستهلاك، وإنما التفاعل والمشاركة.
    Basit, sıradan hayatımızı yaşıyoruz. Ve zulüm güvenli dünyamızı parçalıyor. Open Subtitles نحن نعيش حياتنا اليومية البسيطة وأعمال وحشية تمزّق عالمنا الآمن
    Lily, burada amerikanın kültür ve sanat merkezinin tam ortasında yaşıyoruz. Open Subtitles ليلي .. نحن نعيش في مركز الفن و الحضارة في امريكا
    Nükleer savaşın gerçek bir tehdit olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم حيث الحرب النووية تشكل تهديدا حقيقيا.
    Biz Japonya'da yaşıyoruz, Yani burada olmak tam bir delilik. Open Subtitles نحن نعيش في اليابان، لذا فمن الجنوني أن نكون هنا
    Prosfesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren... ..ve turta yapanların arasında yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش وسط صانعي الفطيرة والذين يمتطون عربة الغولف مع أسماء رياضيين محترفين
    Du-Dur bi. Ben senin çıktığın kişi değilim. Biz birlikte yaşıyoruz. Open Subtitles انتظري انا لست من الأشخاص الذين تواعديهم نحن نعيش مع بعضنا
    Artık orada yaşıyoruz. Joel ve ben sabah oraya gittik. Open Subtitles نحن نعيش هناك الآن لقد أنتقلنا أنا وجويل قبل أن
    Orada yaşıyoruz bir süreliğine. Güzel ev. Bir sürü odası var, güneş alıyor. Open Subtitles نحن نعيش هناك في الوقت الحالي، إنّه مكانٌ رائع، الكثير من الغرف والأضواء
    Hızlıca şimdiye gelirsek, biz orada yaşıyoruz. TED لنسرع الزمن لليوم، و الآن نحن نعيش هناك.
    Orada yaşıyoruz. Evimiz dediğimiz yer burası. TED نحن نعيش هناك. نسمي هذا المكان الآن بيتنا.
    Artık bağlı bir çağda yaşıyoruz, herhangi birinin, herhangi bir zamanda, gerçek zamanda elimizdeki küçük cihazla yerini tespit edebileceğimiz bir zaman. TED نحن نعيش الآن في عصر الاتصال حيث يمكننا تحديد مكان أي شخص، في أي وقت، في الوقت الحقيقي، من جهاز صغير في أيدينا.
    Bilgi ile şişirilmiş, ama bilgeliğe aç bir toplumda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في مجتمع مشبع بالمعلومات ولكنه فقير للحكمة
    ve umursadıklarını. Ancak, dediğim gibi, yolumuza konmuş engellerle dolu bir çevrede yaşıyoruz. TED وهم فعلاُ يهمتمون ولكن كما اسلفت .. نحن نعيش في بيئة حيث يوجد الكثير من العقبات في دربنا
    Bir kez daha, olağan dışı siyasi ilişkilerin olduğu bir dönemde yaşıyoruz. TED نحن نعيش مجددًا في فترة اشتباك سياسي غير عادي.
    Aslında, biz hem zorlu hem de heyecan verici zamanlarda yaşıyoruz. TED حقا، نحن نعيش في أزمنة تحديات و أزمنة مثيرة.
    Aslında değişir. Teknolojik bir dünyada yaşıyoruz; TED لكنها بالفعل تتغير. نحن نعيش في عالم تقني:
    Biz üst katta oturuyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في الطابق العلوي ، إنه ملائم جدًا
    Belli standartlarla yaşarız ve bu standartlar başta korkutucu görünür. Open Subtitles نحن نعيش بمعاير معينه وهذه المعاير تبدو في البداية مرهقه.
    Onun adı Johnson. Benimki de Morgan. Marquis Oteli'nde kalıyoruz. Open Subtitles اسمه جونسون وانا مورقان نحن نعيش في فندق ماركي
    Ancak yine yaşadığımız an, bu durumlardan kurtulamamalarımızın TED نحن نعيش في وقت حيث قبول المجتمع لهذه الحالات وحالات أخرى يتزايد يومًا بعد يوم.
    Şey, burası pek de... Burada pek iş yok. İşsizlik sigortasıyla geçiniyoruz. Open Subtitles ليس هناك الكثير من العمل هنا نحن نعيش على الصدقات الخيرية
    Burası bizim sahamız! Open Subtitles نحن نعيش هنا!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus