"ولا يوجد" - Traduction Arabe en Turc

    • yok
        
    • yoktur
        
    • yoktu
        
    • Ve hiçbir
        
    • kimse
        
    • var ve
        
    • ve hiç
        
    Ve kütle olmadan, bu kâinatta olmanın hiç bir yolu yok. TED ولا يوجد وسيلة لتوجد بها في هذا الكون من دون كتلة.
    Rüzgâr iyi, gemi batmıyor, denize düşen kimse de yok. Open Subtitles فهذه حمولة جيدة تغرق ولا يوجد رجل على ظهر المركب
    Sen, uh, eldivenlerini giymemişsin, parmakların tetikte değil, ve namluda mermi de yok. Open Subtitles لا ترتدي القفازات وأصابعك ليست على الضاغط ولا يوجد رصاص في مشط الذخيرة
    Ve sizin bilincinizle bir başkasının bilinci arasında gerçek bir ayrılık yoktur. TED ولا يوجد اي فرق حقيقي بين وعيك الشخصي عن وعي الشخص الآخر
    Çünkü yaptiklari seyler yüzünden suçluluk duyarlar ama onlari affedecek kimse yoktur. Open Subtitles لانهم يشعرون بالذنب من أمور فعلوها ولا يوجد لديهم أحد ليغفر لهم
    Daha da barizleşiyor. Yani lütfen... Beni ayarlayacağı kimse yoktu. Open Subtitles أنه أكثر من هذا ، ولا يوجد رجل سيجعلنى أواعدة
    Ve hiçbir yerde eğitim sisteminin kalitesi öğretmenlerin kalitesini geçmiyor. TED ولا يوجد نظام تعلو فيه جودة التعليم عن جودة مدرسيه.
    Ordaki avluda bir anlaşmazlık var, ve seni burda koruyacak kimse yok. Open Subtitles يبدو أن هناك القليل من الشقاق بالساحة ولا يوجد أحد ليقوم بحمايتك
    - Arılar genelde ses çıkarırlar. Ses yok demek, arı da yok demektir. Open Subtitles النحل يخرج الكثير من الأصوات ولا يوجد أصوات هذا يعني لا يوجد نحل
    Ayrıca bu kitapların hiçbirinde sebepten bahseden bir şey yok. Open Subtitles ولا يوجد شئ في هذه الكتب يساعدني علي فهم السبب
    Danver'a 700 kilometre yol var, depo çeyrekte ve para yok. Open Subtitles 450 ميلا الى دنفر ربع التانك ملئ , ولا يوجد اموال
    Yapma, bugün cumartesi, burada kimse yok ve Bay Mooney... Open Subtitles هيا اليوم هو السبت ولا يوجد احد هنا ،ومستر موونى
    Tehlikede olan çok şey var, ancak çok fazla zaman yok. Open Subtitles يوجد الكثير من الأمور على المحك ولا يوجد الكثير من الوقت
    Polis arabası yok, destek yok, korkudan bacaklarımda kramp gözlerimde ter ve kasıklarım... Open Subtitles لا توجد سيارة فرقة ولا يوجد دعم وساقايمتقلصتانبسببالخوف.. والعرق يدخل عيني ويغمر جسدي
    Robot değillerdir ve bizden ayrı bir yanları yoktur. TED إنهم ليسوا آليين، ولا يوجد شيء مميز فيهم.
    Bu partisyonun tek bir yazılı notası yoktur ve 4 dakika 33 saniye boyunca tek bir nota çalınmaz. TED ولا يوجد فيه أي نوتة موسيقية مكتوبة ولم تُعزف نوتة موسيقية واحدة لمدة اربع دقائق و 33 ثانية.
    Belki de, medikal bir karar vermekle yüzyüze geldiğiniz durumdan daha stresli bir durum yoktur. TED ولا يوجد وضع يسبب القلق أكثر من مواجهتك لقرارت طبية يجب عليك إتخاذها
    Kan testi sonuçlarına baktım ve sistemde ilaç iz yoktu. Open Subtitles وصلتني نتائج فحص دمك ولا يوجد أثر للأدوية في دمك
    İkincide kimse açmadı, üçüncü de... Sesli mesaj yoktu. TED في المرة الثانية والثالثة و .. لم يجب أحد ولا يوجد بريد صوتي.
    Sadece olayların içinde kendini akışa bırakır Ve hiçbir şey yapamazsın ya. Open Subtitles وانك انت فقط مسيرة ولست مخيرة ولا يوجد شيئ يمكنك فعله ؟
    Arabayla geldiğinizi gördük, ama yanınızda deri yüzecek kimse görmedik. Open Subtitles رأيناك قادماً بعربتك ولا يوجد معك أيٌ من سالخي الجلود
    Neden Mars üzerinde yaşam götürme programlarımız var ve neden ayda kolonileşmeye yönelik programlarımız var da neden kendi gezegenimizde kolonileşmeye yönelik bir programımız yok? TED لماذا لدينا برامج للإستيطان في المريخ, وبرامج آخرى لإستعمار القمر, ولا يوجد برامج لإستعمار كوكبنا ؟
    Saat 11'e kadar 21'den 25'e kadar olan numaraları çağırdılar. Bu biraz sürecekti, ve hiç bedava yüz boyama ya da geçici dövme yoktu ki mağazanın dışında oluşan erimeyi engelleyebilsin. TED بحلول الساعة 11 تمت مناداة الأرقام بين 21 و 25؛ إذاً سننتظر لفترة طويلة. ولا يوجد ما يكفي من الرسم على الوجوه أو الوشم المؤقت المجانيين، لمنع حدوث الانهيار خارج المتجر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus