"يدين" - Traduction Arabe en Turc

    • borçlu
        
    • borcu
        
    • el
        
    • elleri
        
    • ellerin
        
    • eller
        
    • ellerim
        
    • eli
        
    • borçluydu
        
    • elim
        
    • ellere
        
    • borcunu
        
    • aleyhinde
        
    • borçluyum
        
    Bana sorarsan, buradaki birileri birilerine büyük bir özür borçlu. Open Subtitles إذا سألتني، شخص ما هنا يدين بعض الأشخاص للإعتذار هنا
    Ve bahsettim mi bilmiyorum ama, bize 3.5 milyon dolar borçlu. Open Subtitles و هل ذكرت إنه يدين لنا بمبلغ 3.5 مليون دولار ؟
    Rolando'yla karşılaştım. Bana eski bir işten 25.000 dolar borcu vardı. Open Subtitles لقد ذهبت الى رولاندو انه يدين لي بـ 25 ألف دولار
    Bu işin içine etmese iyi eder. Bana çok borcu var, anladın mı? Open Subtitles من الأفضل له ألا يتلاعب بى يدين لى بأموال كثيرة أليس كذلك ؟
    Dün çarşıda, el ele tutuşan bir çift gördüm... ve bunu hiç yapamayacağımızı fark ettim. Open Subtitles البارحة فى السوق رأيت يدين ممسكين ببعضهما وأدركت أننا لن نحصل على هذا أبداً
    Onu ülkesine elleri ve bakacak kimsesi olmadan gönderirsek hayatta kalacağını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعلم لا أرى كيف سينجو هناك بدون يدين وبدون من يرعاه
    Şimdi alkışlarsın ama bir de ellerin yokken dene. Open Subtitles صفّق الآن يا طفل السوني لكنك تحاول التصفيق وليس لديك يدين
    Baka güçlü bir adamdı. Onu öldürmek için güçlü eller lazım. Open Subtitles باكا كان رجلا قويا لابد أن يدين قويتين قامت بتحطيم عنقه
    Bunun olmayacağını söyle ona. Bize bir şey borçlu olmadığını söyle. Open Subtitles أخبره بأن ينسى الأمر وأنه لا يدين لنا بشئ
    Hayatım borunca 10 sent bile çalmadım ama bunu bana borçlu. Open Subtitles انا لم اسرق قرشا طوال حياتى, ولكنه يدين بها لى
    Söz konusu olan Johnny Favorite ve bana borçlu olduğu şey. Open Subtitles مجرد جونى فافوريت و الدين الذى يدين لى به
    Bu şehir ve bütün dünya sana minnet borçlu. Open Subtitles هذه المدينة, العالم كله يدين لك بالإمتنان
    Evet, şu aradığın adam, sana borçlu yada ona benzer bir şey mi? Open Subtitles هل الرجل الذى تبحثين عنه يدين لكي بالمال أو أى شئ ؟
    Şu orospu çocuğu bana on dolar borçlu ? Open Subtitles اليس هذا ابن العاهره يدين لي بـ 10 دولارات
    O hıyar herifi bulursan bana üç haftalık borcu olduğunu söyle. Open Subtitles حين تجدين ذلك الحقير، أخبريه أنّه يدين لي بأجر 3 أسابيع
    Aptal ayağı yapma bana kızım. Kocana söyle, bana 200 dolar borcu var. Open Subtitles لا تتظاهري بالغباء معي، أختي أخبري زوجك أنه يدين لي بــ 200 دولار
    39 bin dolar çocuğuna nafaka borcu var. Doktor da değilmiş. Open Subtitles يدين بـ 39 ألف دولار لرعاية أطفال المعاقين ولم يكن طبيباً
    Dün çarşıda, el ele tutuşan bir çift gördüm... ve bunu hiç yapamayacağımızı fark ettim. Open Subtitles البارحة فى السوق رأيت يدين ممسكين ببعضهما وأدركت أننا لن نحصل على هذا أبداً
    Bilirsiniz işte, elleri olmayan kızın ağzında kalem tutarak resim çizdiğini görmüşsünüzdür. TED كما تعرفون، يمكن أن تكونوا قد رأيتم الطفلة الصغيرة من دون يدين ترسم صورةً وهي تمسك القلم بفمها
    ellerin ve bacakların var ama neden hep terk ediliyorsun? Open Subtitles لديك يدين وقدمين.. لماذا ينفصلون عنك ِ ؟
    Baka güçlü bir adamdı. Onu öldürmek için güçlü eller lazım. Open Subtitles باكا كان رجلا قويا لابد أن يدين قويتين قامت بتحطيم عنقه
    Bunu en son kullandığımda ellerim sağlamdı. Open Subtitles في آخر مرة استخدمته فيها كان لدي يدين سليمتين
    Ne eli bir erkeğin, ne ayağı, ne kolu, ne yüzü, ne de başka bir parçası. Open Subtitles أليس يدين وساقين وذراعين ووجه وأعضاء أخرى تخص آدمى
    Eski ortaklarımdan biri güvenliğin başındaydı... yani bana borçluydu. Open Subtitles شريك سابق لي رئيس الامن هناك حاليا وهو يدين لي سوف تكون مفاجاة جيدة
    Hayır, aksine benim bu elim denizleri kızıla boyayacak, yeşil suları kızıla çevirecek. Open Subtitles كلا بل هي يدين ستكثر من بحار الأحمر القاتم محولةَ الأخضر إلى أحمر
    Tek kopyası bana yakın bir yerde güvende. - Yanlış ellere düşsün istemiyorum. Open Subtitles أحتفظ بالنسخة الوحيدة لحمايتها لا أريدها أن تقع بين يدين خاطئتين
    Ama eğer bunu söylersem, neden bana olan borcunu ödesin ki? Open Subtitles ولكن إذا قلت هذا، هل تعرف أي سبب من خلالة يقوم بدفع المال الذي يدين به لي؟
    Diaz'ın kartel aleyhinde tanıklık yapacağını duymuş. Open Subtitles لقد علم بأن دياز سيفيد الولاية بما يدين التحالف.
    Aslında, kılıcı kendiniz getirdiğiniz için size teşekkür borçluyum. Open Subtitles بل بالحقيقة أنا من يدين لك بالشكر، لتكبدك المشقة لتأتي وتخبرنا بنفسك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus