Başkanın öldürüldüğü gün... polis raporlarına göre... bir 357 Magnum'la sana vurmuş. | Open Subtitles | يوم قتل الرئيس تقرير الشرطة يقول ضربك على رأسك بمسدس ماغنوم 357 |
Jerry Stevens'ın öldürüldüğü sabah, Bay Kingery'de "necrotising fasciitis" bakterisi görülmüş. | Open Subtitles | الصباح من قتل جيري ستيفينس، طوّر السّيد كينجيري إماتة إلتهاب لفافي. |
Yani Jack Renauld üvey babasının öldürüldüğü gece Cherbourg'ta olduğunu söylerken yalan söylüyordu. | Open Subtitles | اذن كان جاك يكذب عندما قال انه كان فى شيربو عند مقتل والدة |
Katliam sırasında altı bilim adamı ile üç güvenlik görevlisinin öldürüldüğü doğrulandı. | Open Subtitles | تمّ تأكيد مقتل ستة علماء و ثلاثة من أفراد الأمن في المجزرة. |
100 yıl içinde bu kıyı 20.000 boz balinanın öldürüldüğü, sadece birkaç yüz tanesinin kurtulduğu toplu katliama tanık oldu. | TED | لمدة 100 سنة، شهد هذا الساحل مذبحة، حيث قُتل أكثر من 20000 من الحيتان الرمادية، ولم يتبق سوى بضع المئات من الناجين. |
Karısı öldürüldüğü zaman, neredeyse üç buçuk sene evinden ayrılamamış, onunla karşılaşıncaya kadar. | Open Subtitles | عندما قتلت زوجته لم يترك البيت تقريبا ثلاث سنوات الى ان التقى بها |
Arabasının GPS'i öldürüldüğü gece senin kulübenin orada olduğunu doğruluyor. | Open Subtitles | جهاز الملاحة بسيارتها يثبت أنّها كانت عند كوخك ليلة مقتلها. |
Cumartesi günü, şu hemşirenin öldürüldüğü gece buralarda olması gerekiyordu. | Open Subtitles | يوم السبت عندما قُتلت الممرضة كان من المفترض أن يكون هنا ولكنه لم يظهر |
Sonra da öldürüldüğü gece, kuyumcunun midesinden üç altın sikke çıktığını öğrendim. | Open Subtitles | عندها عرفت بوجود ثلاث عملات مكتشفة في بطن الصائغ في ليلة مقتله |
Colin Clay'in öldürüldüğü gece Trafford Arms'dan ayrıldıktan sonra nereye gittin? | Open Subtitles | أين تذهب عندما تترك لك الأسلحة ترافورد قتل كولين ليلة طين؟ |
İki kişinin öldürüldüğü silahlarla neden bağlantıları olduğunu açıklamaları biraz zor olacak. | Open Subtitles | سيصبح من الصعب عليهم توضيح لما لديهم أسلحة مرتبطة بجريمتي قتل مضاعفة |
Yoksa hizmetliler burada çok sık öldürüldüğü için mi fark etmediniz? | Open Subtitles | أم ان قتل الخدم شئ عادى هنا لدرجة عدم ملاحظته ؟ |
Baban öldürüldüğü zaman, bu adam bir saygı ziyaretinde bulundu. | Open Subtitles | عندما, قتل أبوك زميله عَمِلَ هذا لَهُ للتَعْبير عن إحترامِه |
Eğer kardeşin o kızın öldürüldüğü gece oradaydıysa, onu kimin öldürdüğünüde biliyor olmalı. | Open Subtitles | لو أن شقيقتك كانت هناك بليلة مقتل تلك الفتاة فربما تعرف من قتلها |
Klarissa'nın öldürüldüğü gün Washington'dan benzin ve market alışverişi yapmışssın. | Open Subtitles | قمتي بشراء الغاز و البقالة في واشنطن ليلة مقتل كلاريسا |
İnsan kuzeninin öldürüldüğü yere girmeye korkar, öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا يُفترض أن تكون خائفة من دخوله بعد مقتل قريبها؟ |
bu yüzden 15 yıl önce Balbir'in öldürüldüğü benzinliğe geri döndüm. | TED | ولكني قطعت وعداً، لذلك رجعت إلى محطة البنزبن حيث قُتل بالبير سينغ سودهي قبل 15 عام. |
Evet, öldürüldüğü gün moruğu görmeye gittim. | Open Subtitles | نعم, انا ذهبت لرؤية الرجل العجوز فى اليوم الذى قُتل فيه, |
Jessica King i öldürüldüğü gece gördün mü görmedin mi? | Open Subtitles | هل رأيت جيسيكا كينج فى الليله التى قتلت فيها ؟ |
Ya da genç bir bayanın öldürüldüğü anlık bir suçtur. | Open Subtitles | أو ربّما تكون هذه جريمة مدبّرة حيث قتلت فتاة شابة |
öldürüldüğü gece üç adamla ilişkiye girdi. | Open Subtitles | أقامت علاقة جنسية مع ثلاثة رجال ليلة مقتلها |
Bu adamın 17 yaşındaki bir kızla öldürüldüğü gece cinsel ilişkiye girdiğini sanıyorum. | Open Subtitles | أنا متاكدٌ من انه مارس الجنس مع فتاة عمرها 17 عاماً في نفس الليلة التي قُتلت فيها |
Hayır, hayır, Jack öldürüldüğü gece ben şehirde bile değildim. | Open Subtitles | لالا , انا حتي لم اكن في المدينه ليلة مقتله. |
Bazıları Bud'ın öldürüldüğü soyguna onun da katıldığını söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقول أنه كان في عملية السطو التي قُتِل فيها بَد |
Ve Peder Carlos'un öldürüldüğü gece orada olduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | وهو يُدخلُ إلى أنْ يَكُونَ في منزل كاهن الأبرشيةِ الأب الليلي كارلوس قُتِلَ. |
- öldürüldüğü gece telsizdeydim. | Open Subtitles | كنت الضابط المكلّف بالإتصالات في الليلة التي قُتِلت فيها |
Bazen doğru yolda olanların bile öldürüldüğü oluyordu. | Open Subtitles | لكن أحياناً قد يُقتل بعض الناس رغم إلتزامهم بحدودهم |
öldürüldüğü kulübün sahibi olan Chase Shaw'u da takibe almış. | Open Subtitles | طاردْ شو، مالك النادي حيث هي قُتِلتْ. هي كَانتْ تَستهدفُ إليه. |
David Morales'in öldürüldüğü gece, onun evindeydim. | Open Subtitles | اغتيل ليلة ديفيد موراليس أنا قد انتهت في منزله. |
Şimdi, burada, Pentagon ölümüne kanıt bulacak da olsa adı çıkmış fotoğrafının öldürüldüğü söylendikten sonra, kontrolsüz yangın gibi yayıldığını söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | أيُمكنك أن تقول لنا هنا والآن إذا كانت وزارة الدفاع ستعمل على تقديم دليل على وفاتها |
Mills'i teşhis etti ama kadının öldürüldüğü gece şehir dışındaymış yani... | Open Subtitles | لقد تعرف على ميلز ولكن ميلز كان خارج المدينه فى الليله التى قٌتلت بها,لذا |