"şeyim" - Traduction Turc en Arabe

    • شيء
        
    • شئ
        
    • شيئ
        
    • شىء
        
    • شي
        
    • شيءٌ
        
    • شيءُ
        
    • كيان
        
    • ما لدي
        
    • ما أملك
        
    • شيءِ
        
    • ما أملكه
        
    • شئُ
        
    • لديَ
        
    • ما لديّ
        
    Bütün sorulara cevap vermeye hazırım. Gizleyecek bir şeyim yok. Derdin ne? Open Subtitles أنا على إستعداد إجابة كافة الأسئلة، ما من شيء أخفيه، ما هي؟
    Benim deli olduğumu sanıyorsunuz ama size söyleyecek bir şeyim var. Open Subtitles أَعرف رجالك يعتقدون أَني معتوه لكن هناك شيء آخر أنا سأخبرك
    Onunla işin bittiğinde, burada dişlemen için bir şeyim var. Open Subtitles حين تنتهي من هذا، لدي شيء في الأعلى بإمكانك عضّه
    Bayan Paradine,.. Size söyleyecek başka bir şeyim yok, Bay Keane. Open Subtitles سيدة بارادين ليس هناك شئ آخر ليقال لك يا سيد كين
    Anlayacağın, canım Nükleer santralim olmadan uğruna yaşayacak bir şeyim yok. Open Subtitles إذاً بدون مصنعي الحبيب لم يكن لدي شيئ لأعيش من أجله.
    Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. Open Subtitles لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع
    Buna inanmakta zorlanabilirsiniz Dedektif ama benim saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك تَجِدُ من الصّعوبة تصديق لَكنِّي لَيْسَ لِي شيء للإختِفاء.
    Kendi hakkımda söyleyecek bir şeyim olsa, bir şeyler yapmış olsam... Open Subtitles إذا كان لدي شيء أقوله عن نفسي إذا عملت أي عمل
    Bu benim için çok zor çünkü her şeyim vardı. Open Subtitles إنه لأمر صعب عليّ لأنني دائماً أحصل على كل شيء.
    Ve biliyorum bundan sonra benim hiçbir şeyim normal olmayacak. Open Subtitles كما أعرف أن لا شيء سيكون طبيعياً معي من الآن
    Shalini senin her şeyin. Ama benim bir şeyim değil. Open Subtitles شاليني تعني لك العالم كله ولكن لا تعني لي شيء
    İyi, tamam. Test yaptırmamı istiyorsanız, yaptırırım. Saklayacak bir şeyim yok. Open Subtitles حسناً, تريدوني أن أخضع للإختبار, سأخضع له ليس لدي شيء لأخفيه
    Lütfen beni mecbur etme. Sana karşı hiçbir şeyim yok. Open Subtitles من فضلكِ لا تضطريني لفعل هذا ليس لدي شيء ضدكِ
    Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. Hiçbir şeyim yok artık. Open Subtitles ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء
    Hayır, bilgisayar kanımı analiz ederken, yapacak daha iyi bir şeyim yok. Open Subtitles لا , لا يوجد شيء أفضل لفعله بينما يقوم الحاسوب بتحليل دمائى
    7. Takım ile kurduğum bağdan başka hiçbir şeyim yoktu. Open Subtitles ،لم يكن لدي شيء لكنني بنيت روابط مع الفريق السابع
    Dışarı çıkıp kıyafetlerinizi değiştirip gelin, size gösterecek bir şeyim var. Open Subtitles ,أذهب و بدل ملابسك في الخارج عندي شيء يجب أن تراه
    Sanırım bir süredir yazacak bir şeyim yoktu. - Posta. Open Subtitles أظن أنه لم يكن لديّ شئ للكتابة عنه منذ فترة
    Silahım falan yok. Hiçbir şeyim yok Kimseye ateş etmedim ben. Open Subtitles لا أحمل سلاحــا أو اى شئ ولم اطلق النار على أحد
    Limuzin beş dakika içinde burada olacak, benimse giyecek bir şeyim yok. Open Subtitles تعرفين ، الليموزين ستحضر في خلال خمس دقائق وليس لدي شيئ ارتديه
    Kariyerimde dibe vurdum ve 2011'den beri kaybedecek hiçbir şeyim yok. Open Subtitles أنا في قاع الأعمال و ليس لدي شىء لأخسره منذ 2011.
    Hayır, fakat sana verebileceğim paslı ve keskin bir şeyim var. Open Subtitles لا ، لكن لدي شي حاد وصدئ أحب أن أعطيك إياه
    Şimdi, benim kaybedecek bir şeyim yok, ama sizin var. Open Subtitles الآن، أنا لم يبقَ لي شيءٌ لأخسرَهُ ولكن أنتم لديكم
    Katherine, sana göstermem gereken bir şeyim var. Open Subtitles كاثرين،عِنْدي شيءُ أنا يَجِبُ أَنْ أُشوّفَك.
    Fakat Starling Şehri'nin kalanı için, başka birisiyim. Başka bir şeyim. Open Subtitles "أما بالنسبة لبقيّة مدينة (ستارلينج)، فإنّي شخص آخر، إنّي كيان آخر"
    O zaman kaybedecek çok az şeyim olduğunun farkında değilsin. Open Subtitles حسناً , إذاً أنت لا تدرك كم هو قليل ما لدي لأخسرة
    Benim değerli bir şeyim yok, benim olan tek şey kedim. Open Subtitles ليس لديَّ شيء قيم، هذا القط هو كل ما أملك.
    Dediğim gibi, söyleyecek bir şeyim yok. Open Subtitles مثل أنا قُلتُ، حَصلتُ على لا شيءِ للقَول.
    Yalnız ve hiçbir şeyim olmadan. Sadece hikâyem var. Open Subtitles بمفردي ولا أملك شيئا كل ما أملكه هي قصتي
    Bana cezanın neden uygulanmaması gerektiği konusunda söyleyecek bir şeyim olup olmadığını soruyorsunuz Open Subtitles تَسْألنيُ إذا كان عِنْدي أيّ شئُ لأقَوله... ... لإظْهارسببلعدمإقرارالعقوبةعليهم
    Beni mihrapta bir başıma bırakıp gelmeyen, ardından da aylar sonra birden karnında başka bir herifin çocuğuyla çıkagelen bir kadına söyleyecek bir şeyim yok. Open Subtitles ليسَ لديَ ما أقولهُ للمرأة التي تركتني يومَ زفافنا و فجأةً تظهَر بعدَ بضعة أشهُر تحملُ طفلَ رجلٍ آخَر
    Karmaşık ameliyata ihtiyacı var, kan nakline buradaki tek şeyim tıbbi çantam. Open Subtitles يَحتاجُ لجراحةً معقّدةً ونقل دَمٍ وكُلّ ما لديّ هو حقيبتي الطبيةُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus