Bütün sorulara cevap vermeye hazırım. Gizleyecek bir şeyim yok. Derdin ne? | Open Subtitles | أنا على إستعداد إجابة كافة الأسئلة، ما من شيء أخفيه، ما هي؟ |
Benim deli olduğumu sanıyorsunuz ama size söyleyecek bir şeyim var. | Open Subtitles | أَعرف رجالك يعتقدون أَني معتوه لكن هناك شيء آخر أنا سأخبرك |
Onunla işin bittiğinde, burada dişlemen için bir şeyim var. | Open Subtitles | حين تنتهي من هذا، لدي شيء في الأعلى بإمكانك عضّه |
Bayan Paradine,.. Size söyleyecek başka bir şeyim yok, Bay Keane. | Open Subtitles | سيدة بارادين ليس هناك شئ آخر ليقال لك يا سيد كين |
Anlayacağın, canım Nükleer santralim olmadan uğruna yaşayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | إذاً بدون مصنعي الحبيب لم يكن لدي شيئ لأعيش من أجله. |
Sokağın karşısında Jennifer için çok özel bir şeyim var. | Open Subtitles | لدي شيء مميز من أجل جينيفر بالطرف الآخر من الشارع |
Buna inanmakta zorlanabilirsiniz Dedektif ama benim saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك تَجِدُ من الصّعوبة تصديق لَكنِّي لَيْسَ لِي شيء للإختِفاء. |
Kendi hakkımda söyleyecek bir şeyim olsa, bir şeyler yapmış olsam... | Open Subtitles | إذا كان لدي شيء أقوله عن نفسي إذا عملت أي عمل |
Bu benim için çok zor çünkü her şeyim vardı. | Open Subtitles | إنه لأمر صعب عليّ لأنني دائماً أحصل على كل شيء. |
Ve biliyorum bundan sonra benim hiçbir şeyim normal olmayacak. | Open Subtitles | كما أعرف أن لا شيء سيكون طبيعياً معي من الآن |
Shalini senin her şeyin. Ama benim bir şeyim değil. | Open Subtitles | شاليني تعني لك العالم كله ولكن لا تعني لي شيء |
İyi, tamam. Test yaptırmamı istiyorsanız, yaptırırım. Saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | حسناً, تريدوني أن أخضع للإختبار, سأخضع له ليس لدي شيء لأخفيه |
Lütfen beni mecbur etme. Sana karşı hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | من فضلكِ لا تضطريني لفعل هذا ليس لدي شيء ضدكِ |
Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. Hiçbir şeyim yok artık. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء |
Hayır, bilgisayar kanımı analiz ederken, yapacak daha iyi bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا , لا يوجد شيء أفضل لفعله بينما يقوم الحاسوب بتحليل دمائى |
7. Takım ile kurduğum bağdan başka hiçbir şeyim yoktu. | Open Subtitles | ،لم يكن لدي شيء لكنني بنيت روابط مع الفريق السابع |
Dışarı çıkıp kıyafetlerinizi değiştirip gelin, size gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | ,أذهب و بدل ملابسك في الخارج عندي شيء يجب أن تراه |
Sanırım bir süredir yazacak bir şeyim yoktu. - Posta. | Open Subtitles | أظن أنه لم يكن لديّ شئ للكتابة عنه منذ فترة |
Silahım falan yok. Hiçbir şeyim yok Kimseye ateş etmedim ben. | Open Subtitles | لا أحمل سلاحــا أو اى شئ ولم اطلق النار على أحد |
Limuzin beş dakika içinde burada olacak, benimse giyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | تعرفين ، الليموزين ستحضر في خلال خمس دقائق وليس لدي شيئ ارتديه |
Kariyerimde dibe vurdum ve 2011'den beri kaybedecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا في قاع الأعمال و ليس لدي شىء لأخسره منذ 2011. |
Hayır, fakat sana verebileceğim paslı ve keskin bir şeyim var. | Open Subtitles | لا ، لكن لدي شي حاد وصدئ أحب أن أعطيك إياه |
Şimdi, benim kaybedecek bir şeyim yok, ama sizin var. | Open Subtitles | الآن، أنا لم يبقَ لي شيءٌ لأخسرَهُ ولكن أنتم لديكم |
Katherine, sana göstermem gereken bir şeyim var. | Open Subtitles | كاثرين،عِنْدي شيءُ أنا يَجِبُ أَنْ أُشوّفَك. |
Fakat Starling Şehri'nin kalanı için, başka birisiyim. Başka bir şeyim. | Open Subtitles | "أما بالنسبة لبقيّة مدينة (ستارلينج)، فإنّي شخص آخر، إنّي كيان آخر" |
O zaman kaybedecek çok az şeyim olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | حسناً , إذاً أنت لا تدرك كم هو قليل ما لدي لأخسرة |
Benim değerli bir şeyim yok, benim olan tek şey kedim. | Open Subtitles | ليس لديَّ شيء قيم، هذا القط هو كل ما أملك. |
Dediğim gibi, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | مثل أنا قُلتُ، حَصلتُ على لا شيءِ للقَول. |
Yalnız ve hiçbir şeyim olmadan. Sadece hikâyem var. | Open Subtitles | بمفردي ولا أملك شيئا كل ما أملكه هي قصتي |
Bana cezanın neden uygulanmaması gerektiği konusunda söyleyecek bir şeyim olup olmadığını soruyorsunuz | Open Subtitles | تَسْألنيُ إذا كان عِنْدي أيّ شئُ لأقَوله... ... لإظْهارسببلعدمإقرارالعقوبةعليهم |
Beni mihrapta bir başıma bırakıp gelmeyen, ardından da aylar sonra birden karnında başka bir herifin çocuğuyla çıkagelen bir kadına söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليسَ لديَ ما أقولهُ للمرأة التي تركتني يومَ زفافنا و فجأةً تظهَر بعدَ بضعة أشهُر تحملُ طفلَ رجلٍ آخَر |
Karmaşık ameliyata ihtiyacı var, kan nakline buradaki tek şeyim tıbbi çantam. | Open Subtitles | يَحتاجُ لجراحةً معقّدةً ونقل دَمٍ وكُلّ ما لديّ هو حقيبتي الطبيةُ |