"af" - Traduction Turc en Arabe

    • العفو
        
    • عفو
        
    • المغفرة
        
    • الغفران
        
    • الصفح
        
    • الرحمة
        
    • للعفو
        
    • أف
        
    • السماح
        
    • مغفرة
        
    • حصانة
        
    • رحمة
        
    • عفوك
        
    • الحصانة
        
    • يغفر
        
    Sonuç olarak bize af anlaşmanı resmi olarak iptal etme yetkisi verildi. Open Subtitles .. والذي يترتّب عليه .. لدينا السُلطة رسمياً لإلغاء إتفاقية العفو عنك
    Uluslararası af Örgütü. Bu bir rock grubu falan mı? Open Subtitles منظمة العفو الدولية هل هذا نوع من فرق الروك ؟
    Şayet yakalanırsak.. Ne af, ne bir şey! Değil sonsuza kadar! Open Subtitles .. إن تم الإمساك بنا فلن يوجد عفو خاص ، أبداً
    Lanetlilerin Tanri'dan af dilemesini ve onun sevgisiyle bize katilmalarini istiyorum. Open Subtitles أود الملعـونيـن أن يطلبـون المغفرة من الإلـه ويجتمعـون معنـا في حبــه
    ya da ona saygı göstermemiş olanlar, o zaman Tanrı'dan af diliyoruz. Open Subtitles أو رفض طاعتة و هو تحت قيادتة فاننا نسأل الغفران من الرب
    Ve ben de Siz Papa Hazretlerinden isteklerini karşılayamadığım için af dileneceğim. Open Subtitles و أنا أطلب العفو من سماحتكم لأني لا أستطيع تلبية كل طلباته
    Bu grubun yarisi af için gözünü kirpmadan seni krala teslim eder. Open Subtitles هؤلاء , نصفهم سيسلمك للملك و كأنهم يبصقوا فقط من أجل العفو
    Yaptığım oyun nedeniyle gelecek tepkilere karşı bir af sağlayabilir. Open Subtitles ربّما يخوّلني ذلك قليلًا من العفو عن احتجاز أحد أشقائه
    Akşam vakti çökmeden silahlarını bırakan tüm kardeşlerime af bahşedeceğim. Open Subtitles سأمنح العفو لكل الإخوة الذين لا يقاومون قبل حلول الليل
    Ama bence korkulan bir şeye af sunmak ödleklikten başka bir şey değildir. Open Subtitles إنما أنا أقول أن يقدموا العفو هو فعل يدل على تصرف شخص جبان
    af önermeyi reddettikleri kişinin tek sen olması için iyi bir sebepleri var. Open Subtitles هنالك سبب وجيه على ما يبدو إنك الشخص الوحيد الذي رفضوا منحه العفو
    Hayır, asilerin lideri olduğun için senin için af dileyecek bir şey olamaz. Open Subtitles لا، لا، لن يكون هناك عفو من أجلك لأنك زعيم المتمردين وسيتم شنقك
    CA: Siz ve meslektaşlarınız arasında, olası bir af anlaşması üzerine, ciddi bir görüş ayrılığı içinde olduğunuz bildirildi. TED كريس: تم الحديث عن انه هناك عدم اتفاق بينك و بين زملاءك حول اي سيناريو يمكن فيه منح سنودين عرض عفو.
    Tam bir af sayılmaz, şartlı salıverilme. Bay Mayhew'u tanıyor olmalısın. Open Subtitles اٍننى لم أحصل على عفو كامل و لكننى خرجت بالاٍفراج المشروط ، أنت تعرف مستر مايهيو على ما أعتقد
    O hâlde en azından bunun için af dilemeniz gerekiyor. Open Subtitles حسنٌ، افعلي شيئاً واحداً على الأقل لتطلبي المغفرة من أجله.
    Öldürdüğü her kişi için sizden af dilemeye mi gelirdi? Open Subtitles هل طلب المغفرة منك في كل مرّة قتل فيها أحداً؟
    Fakat burada soru şu, af ve takdis adaletin yerini tutar mı? TED ولكن السؤال هو، هل يحل الغفران والخلاص محل العدالة؟
    Olivia, lütfen, intikam uzak geliyor ve kim geri af, geri gelmek. Open Subtitles أوليفيا أرجوكِ تخلصي من الإحساس برغبة الإنتقام و عودى للإحساس بالرغبة فى الصفح عودى لما كنتِ عليه
    Onun babasını öldürdüm ne olduğunu sana anlatabilirim, bu bir özür değil af için yalvarmıyorum. Open Subtitles أنا قتلت أباه يمكنني إخبارك ما حصل وذلك ليس عذراً و لست استجديك الرحمة
    Yapma, K. Warren, gerçek af programına bir bak. Open Subtitles أوه، ك.وارين، انظر فقط علي البرنامج الفعلي للعفو
    Hilma af Klint'in çalışmalarını keşfettiğimde beni büyüleyen şey 20. yüzyılın başlarında çizilmiş bu ihtişam ve muamma dolu çizimlerdi. Open Subtitles ما أذهلّني حين اكتشافي" ".. لأعمال (هيلما أف كلينت) كان "أن هذه اللوحات الكبيرة و الغامضة"
    af dilemek, izin istemekten daha iyidir. TED من الأفضل أن تطلب السماح بدلاً من أن تطلب الإذن
    Onu incitip... özür dilemediğim her dakika için ondan af diliyorum. Open Subtitles مغفرة عن كل دقيقة أغضبتها فيها ولم أحاول حتى ان أرضيها
    Tanığın aldığı af tehlikeye girmişti. Open Subtitles لقد كانت حصانة الشاهد معرضة للخطر.
    af Yurdu aslında oraya gönderilen insanlar için yok. Open Subtitles بيت رحمة لم ينشئ لاولئك الذين يرسلوا هناك.
    Karşılığında, af anlaşmanı bozma çabalarımdan vazgeçerim. Open Subtitles وفي المقابل ، سأوقف جهودي لإيقاف إتفاقية عفوك
    Başkan ona af teklif etti. Geri çevirdi o andan beri tek kelime etmedi. Open Subtitles لقد عرضت عليه الرئيسة الحصانة وقد رفض، ولم يبح بكلمة منذها
    Sana ve Olivia'ya yaptıklarımdan dolayı Tanrı'dan beni af etmesini diledim. Open Subtitles و أسأل الله أن يغفر لى لما فعلته لك و لأوليفيا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus