Tüm dönem boyunca, arkadaşım ağzını her açtığında benim öğrencilerim bir kadın gördü. | TED | خلال ذلك الفصل الدراسي كله، كلما تكلمت زميلتي، ما شاهدوه طلابي كانت امرأة. |
Gül bakalım... çünkü siz soytarılar, dönem başından beri gizli çifte gözaltı cezasındasınız. | Open Subtitles | إضحكْوا الآن لأنكم يا مهرجين ستكونون على إختبارَ سريَ مضاعفَ كُلّ الفصل الدراسي |
Senden hoşlanırlarsa belki dönem sonunda tam zamanlı bir iş verirler. | Open Subtitles | إن أعجبوا بك فربما سيعطونك عملاً بدوام كامل في نهاية الفصل |
Hayatındaki talihsiz, karanlık bir dönem yüzünden sorun yaşayan bir kadındı. | Open Subtitles | كانت إمرأة مضطربة التي كافحت.. خلال فترة سيئة الحظ ومظلمة بحياتها. |
Öğrencilerin dikkatine. Gelecek dönem ki spor dersi seçimi için kayıt zamanı. | Open Subtitles | انتباه أيها الطلبة ، حان وقت إختيار فصل رياضي لأجل الترم القادم |
bu, o dönem için oldukça sıradışı. Evet, bu çok sıra dışı. | Open Subtitles | شيء عجيب وغير عادي بتلك الفترة نوع غير عادي , هه ؟ |
Bill Gates: Yani, sanırım hayatımızda bu parayı nasıl geri vereceğimizi bulmak için birlikte çalışacağımız bir dönem olacağı için heyecanlıydık. | TED | بيل: حسنا، أعتقد أننا كنا متحمسين أن تكون هناك مرحلة من حياتنا حيث نعمل سوية وأن نعرف كبفية إعادة هذا المال. |
Geçen dönem dersini aldim. Sahane bir kadin. Ona bunu mu yedireceksin? | Open Subtitles | كانت تدرسني في الفصل الماضي إنها جميلة, وهذا ما ستقدمه لها ؟ |
dönem tatilinden hemen önce, Kanlı Mary'i hakkında söylenenler ve sitelerle ilgili konuşuyorduk. | Open Subtitles | قبل إجازة الفصل كنا نتحدث عن التعليقات ما يقوله الأولاد عن ماري الدموية |
Sence de bunca şeyin dönem sonunda olması garip değil mi? | Open Subtitles | أليس كل هذا غريباً, هذا كله حدث في نهاية الفصل الدراسي؟ |
İlkbaharın başları, ...deniz ejderlerinin birbirlerine kur yapmaya başladıkları dönem. | Open Subtitles | إنه بداية الربيع، الفصل الذي تبدأ فيه تنانين البحر بالغزل. |
Bu yüzden birinci dönem, not sıralamasında sınıftaki 32 kişi arasından 31. olmuştum. | Open Subtitles | . ترتيبي كان الـ 31 من بين 32 في خلال الفصل الدراسي الأول |
Bu dönem, en iyi öğrencilikten en kötü öğrenciliğe geçmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | و هذا الفصل أخطط للانتقال من المنصة الشرفية إلى منصة المراحيض |
50'lerde hafif zorlu geçen bir dönem ardından 60'larde yeniden gösteriş. | Open Subtitles | فترة فراغ انتقالية ،في الخمسينات بعدئدٍ تزدهر ثانية في أعوامك الستين |
Şimdi, bu fikirlerin hepsi iyi fikir değildi; fakat o dönem ses getiren hayal kurma dönemiydi. | TED | لم تكن جميع هذه الأفكار جيدة ولكنها كانت فترة تفجر الخيال. |
Yeni bir dönem, okulda ilk dersim. | Open Subtitles | إنه فصل دراسي جديد، ويومي الأول في الدراسة |
Üçüncü dönem sifilis hastalığı uzun zaman önce kaptığın anlamına geliyor. | Open Subtitles | الزهري طويل الأمد يعني أنك أصبت بالمرض على الاقل لتلك الفترة |
Bir 10 yıllık dönem içinde, yarım milyona yakın kurt katledildi. | TED | في مرحلة واحد استمرت لعشرة سنوات، نصف مليون ثعلب تقريباً ذبح. |
Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. | TED | مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين، |
Gelecekteki Başbakan. Üst üste üç dönem seçildi. Britanya Altın Çağı'nın mimarı. | Open Subtitles | رئيسة وزراء في المستقبل ، تم انتخابها ثلاث مرات ، وهي مؤسسة العصر الذهبي لبريطانيا |
Yine de bu trajedinin küllerinden yeni bir dönem başlayacak ve aslanlarla sırtlanlar bir araya gelip ihtişamlı bir gelecek yaratacak. | Open Subtitles | لكننا ننهض من جديد بعد هذه المأساة لنرحب ببزوغ عهد جديد يتآزر فيه الأسد مع الضباع |
Sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı. | TED | شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد. |
Benzer şekilde, Arap dünyasında büyük Arap tarihçisi Albert Hourani'nin Özgür Çağ olarak tanımladığı dönem vardı. | TED | وكذلك الامر في العالم العربي لقد رأى المؤرخ ألبرت هوراني ان تلك الحقبة كانت حقبة التحرر |
- Afganistan'da 3 dönem çalıştım. | Open Subtitles | تمهل, لقد قمت بثلاث جولات في الشرق الأوسط |
Bir dönem ben de içi şeytanla dolu biriydim. | Open Subtitles | نعم، أعلم أنني كنت مشبع بالشيطان بمرحلة سابقة. |
dönem sonuna kadar parayı yatırmazsam atılacakmışım. | Open Subtitles | و الآن الجامعة تخبرني أنه علي الدفع قبل نهاية الدورة أو أنهم سوف يطردونني |
Hassastır, zor bir dönem geçiriyor ve onu hemen reddetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إنه مرهف، ويمر بفترة قاسية ولا أريد منك أن ترفضيه الآن |