Bazı gerçeklikler kadar büyük. Kaçmayı düşünmen olası bile değil. | Open Subtitles | حجمه بمثابه حجم بعض العوالم لا يمكنك حتى التفكير بالهروب |
Bir sorun olsa bile bunun senin yüzünden olduğunu düşünmen, çok egoistçe. | Open Subtitles | حتّى إن كان خطب ما، أعتقد أنّها لأنانية التفكير أنّه يتعلّق بك |
Bak, eğer birinden öc almak istiyorsan, bir avcı gibi düşünmen gerekiyor. | Open Subtitles | انظر , ان كنت تريد الانتقام من احد يجب ان تفكر كصياد. |
Yasa mı? Sen tüm bunları aşık olmadan önce düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | هنا كان عليك أن تفكر في ذلك قبل السقوط في الحب |
-Onlar iyi, Jennifer. - Doğum koğuşundalar. - Şimdi düşünmen gereken iyileşip hayatına ve kariyerine devam edebilmek. | Open Subtitles | إنهم بخير, عليك أن تفكري بحياتك ومستقبلك |
Sanırım, ilk etapta evinin nasıl saldırıya uğradığıyla ilgili düşünmen gerekiyor. | Open Subtitles | أظنّكّ عليك أن تفكّر كيف تمّت مهاجمة مأمنكَ في المقام الأوَّل. |
Halka açık bir yerde müstehcen eylemler sergilemeden önce düşünmen gerekirdi bunu. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك مسبقاً قبل ممارسة سلوك خليع في أماكن عامة، |
Bu yolu izlemek istiyorsan iyice düşünmen daha iyi olur. | Open Subtitles | توجب عليكي التفكير بصفاءِ أكثر إذا أردتي إتباع هذا الطريق |
Burada olsa, bunun düşünmen gereken son şey olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لوكان هنا، سيخبرك بأنّ هذا آخر شيء عليك التفكير فيه |
düşünmen için biraz daha zaman tanıyacağım fakat beni çok bekletme bebeğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ المزيد من الوقت لتُعيدي التفكير ولكن، يا حبيبتي لا تأخذي طويلًا |
Senin de kokularını alabildiğini biliyorum ama düşünmen gerek. | Open Subtitles | ،وأعلم إنّك بوسعك شم رائحتم .ويجب عليك أن تفكر |
Şimdi senin de onu düşünmen lazım... | Open Subtitles | لهذا أنت يجب أن تفكر بها، في الوطن ، وضع على عرض كبير |
Hakkımda böyle düşünmen adil değil. | Open Subtitles | ليس لك الحق فى ان تفكر .. ماذا تفعل لى ؟ |
Neden bu tarafta olduğum gerçeğini düşünmen gerek. | Open Subtitles | ويجدر بك أن تفكر في واقع أنني إلى هذا الجانب |
Benim paramı kabul ederken bunu düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تفكري بشأن ذلك عندما أخذتي نقودي |
Beni düşünmen gerekirken, Putterman'ı düşünüyorsun... | Open Subtitles | وعندما يجب أن تفكري بي ، تفكرين بـ باترمان. |
Bunu onu öldürmeden önce düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تفكري في ذلك .قبل أن تتسببي في قتلها |
Senin tek işin ve tek düşünmen gereken sana verilen emirleri uygulamak. | Open Subtitles | عملك وما يجب أن تفكّر فيه هو أن تتّبع أوامرنا |
İyi bir sigorta satıcısı düşünmen için zaman vermezdi. | Open Subtitles | تامين جيد ايها البياع لا يعطيك المجال للتفكير بلامر |
Ona en azından nazik bir söz söyleyebilirsin. Tek istediği senin onu düşünmen. | Open Subtitles | لربما تقولين له كلمة لطيفة، على أقل تقدير فهو يَتمنّى فقط أن تفكرين به |
Üzgünüm, düşünmen yeter. Ama bir yere varacağı yok bunun. | Open Subtitles | آسف ، شكراً على تفكيرك لكن لن يؤدي هذا لشيء |
Düşündüklerini ifade etmek, düzgünce düşünmen daha zor bir hal alacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب عليكِ التعبير عن أفكـــارك, أنْ تفكّري بشكــــل واضح. |
Olanları değiştiremezsin. Ve düşünmen gereken bir çocuğun var. | Open Subtitles | لا يمكنك إرجاع ما حدث ولديك طفل لتفكر فيه |
Senin düşünmen değil, protokole uyman gerekiyor. | Open Subtitles | ليس عليك أن تظني شئ عليك أن تتبعي البروتوكولات |
Muhtemelen, belki... bilirsin En başta harita olduğunu düşünmen ilk varsayımının yanlış veya kötü olduğunu göstermez. | Open Subtitles | ربما، ولكن اعتقادك أنها خريطة في بادئ الأمر لا يجعل من افتراضك الأول سيئًا أو خاطئًا |
Belki sana saldıran kişilerle yüzleşmeyi düşünmen gerekiyordur. | Open Subtitles | و ربما يجبُ أن تُفكر حولَ التفاعل مع الرِجال الذينَ هاجموك |
Herhangi bir miktar ilacın birini komadan çıkarabileceğini düşünmen için bir nedenin yok. Bitkisel hayat. | Open Subtitles | لا يوجد سبب للظن بأن أي كمية مخدرات توقظ رجلاً من غيبوبة |
Ben de bu yüzden kaybettiğinde düşünmen gereken şeylerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | حتى لقد أعددت قائمة من امور لتفكري فيها ان خسرت |
İlk kesiğinde, sorularımın üzerinde düşünmen için tüm gece senindi. | Open Subtitles | بجرحك الأوّل، كانت لديك الليلة بطولها لتفكّر في أسئلتي |