Kim bilir nereye gidiyor. Kapıdan atlayıp gitmek için güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | لمن يدري بحق الجحيم أين و المفروض عليك أن تثق به |
Kulağa çılgınca gelecek ama bu önemli ve bana güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | وسيبدو غير منطقي، لكنه مهم و احتاج منك أن تثق بي |
Bir şeyler yapmam gerek ve bunu bizim için yaptığıma güvenmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن أفعل شيئاً و أريد أن تثق بأن هذا من أجلنا |
Bu konuda bana güvenmen gerek. Dışarı çıkma. Kimseyle konuşma. | Open Subtitles | يتحتم عليك الوثوق هذه المرة .لا تخرجي، لا تحدثي أحد |
Bak, ailen bu olayın ortasında kaldığı için üzgünüm ama bana güvenmen lazım. | Open Subtitles | أنا متأسفٌ بأنّ عائلتك قد توّرطت بهذا الأمر ولكن، عليك أن تثق بي |
Onda işe yaradı, bizde de işe yarayabilir, ama bana güvenmen lazım. | Open Subtitles | نجَح الأمَر معها، ربّما ينجح معنا لكن أحتاج منك أن تثق بي |
Bunu hâlâ halledebiliriz, hâlâ biraz vaktimiz var ama o kahrolası kafanı kullanıp bana güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | نحن مازال بامكاننا التخلص من هذا مازال لدينا متسع من الوقت اننى احتاجك لكى تستخدم عقلك اللعين أريدك ان تثق بي |
Eğer buradan çıkmak istiyorsan, bana güvenmen ve söylediğim herşeyi yapman gerekiyor. | Open Subtitles | أتريد الخروج من هنا؟ يجب أن تثق بى وتفعل كل ما آمرك به |
Eğer buradan çıkmak istiyorsan, bana güvenmen gerekiyor.. | Open Subtitles | اذا كنت تريد الخروج من هنا فيجب عليك أن تثق بى |
Çabuk ol da doğ artık. Birilerine bir ara güvenmen gerek. | Open Subtitles | إستعجل وتحدث، عليك أن تثق بأحد في وقت ما |
Yardımımı isteyecek kadar bana güvenmen çok önemli. | Open Subtitles | يعني لي الكثير أنك تثق بي كفاية لتدعني أساعدك |
Zaten senin ona güvenmen gerekmiyor, bana güven yeter. Göz kulak olmalıydım. | Open Subtitles | . على أية حال ، ليس من الضروري أن تثق بهم , فقط ثق بى . كان يجب أن أراقبه |
- ...bana güvenmen gerekecek. | Open Subtitles | و لكن اذا كنا سنعبر ما يحدث عليك ان تثق بي هذا ليس له علاقه بالثقه |
Sadece insanlara güvenmen, seni salak yapmaz. | Open Subtitles | تعرف , لمجرّد أنك تثق بالناس هذا لايجعلك أبلهاً |
Sana bir açıklama yapmak çok üzün sürerdi ve muhtemelen hatırlamazdın, yani bana bu olayda güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | ستأخذ وقتا لمنحك التفسير الكامل وأنت لن تتذكر ذلك على أي حال لذا يجب عليك أن تثق بي في هذا الأمر |
İdrak edecek çok şey var biliyorum ama bana güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يصعب استيعابه لكن عليك الوثوق بي حول هذا |
Dinle, yaşamak istiyorsan bana güvenmen gerek. | Open Subtitles | ان أردت الحياة ليس أمامك خيار آخر عليك الوثوق بي |
Bu, son çıktığın o adama güvenmen gibi mi? Hani mücevherlerinin yarısını çalıp eBay'de satmıştı. | Open Subtitles | اخر رجل وضعتى ثقتك فيه سرق نصف مجوهراتك وباعها على الرصيف |
- Yapamam. Bana güvenmen için sana yalvarıyorum. Big Momma'na güvenebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أتوسل اليك لتثقي بي، أعني أنك تثقين بماما الكبيرة، صحيح؟ |
Bana güvenmen lazım. At şu güven adımını. | Open Subtitles | أنت بحاجة للوثوق بي قم بقفزة الثقة خاصتك |
Bana güvenmen lazım, evlat. | Open Subtitles | عليكِ أن تثقِ بي أيّتُها الفتاة |
Bana güvenmen için benim oğlumun da mı ölmesi lazım? | Open Subtitles | هل يجب أن يموت ابني أيضاً لتثق بي؟ |
Karanlık Lord'a ve bu uyuz kediye güvenmen son derece ölümcül bir hata, kalleş kardeşim. | Open Subtitles | .. هذا خطأ قاتل يا أختي الخائنة أن تضعي ثقتكِ في سيّد الظلام وحيوانه الأجرب هذا |
Sadece bana güvenmen gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أريد منك تصديقي |
Bunun delice geldiğini biliyorum, ama sadece bana güvenmen lazım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو جنوناً، لكن عليك أن تثقي بي. |
Ama yardımın gerekecek - güvenmen gerekecek. | Open Subtitles | ولكنى سأحتاج مساعدك ويجب عليك ان تثقى بي |
Onlar ailendir, güvenmen gereken kişiler onlar. | Open Subtitles | انهما عائلتك انهما من يجب ان تثقي به |