"geçmişin" - Traduction Turc en Arabe

    • الماضي
        
    • ماضيك
        
    • تاريخ
        
    • تاريخك
        
    • ماضيكِ
        
    • ماضي
        
    • ماضٍ
        
    • خلفيتك
        
    • للماضي
        
    • الماضى
        
    • تأريخ
        
    • ماض
        
    • تاريخٌ
        
    • سيرة
        
    • ماضيكَ
        
    "Şimdinin anlaşmazlıkları geçmişin bilgisizliğinin kaçınılmaz bir şekilde büyümesidir." (Marc Bloch) Open Subtitles سوء فهم الأجيال الحاضرة مصدره تجاهل الماضي مارك بلوتش: مؤرخ فرنسي
    Herhangi bir kirişe kulağını dayarsan geçmişin fısıltılarıyla hayrete düşersin. Open Subtitles لقد كنت أستمع لكل شيء يقال من همسات في الماضي
    geçmişin önemsiz bir kısmının öne çıkarılması, ...benim açımdan elbette. Open Subtitles أصبحت نوعاً ما جزء غير مهم من الماضي, بالنسبة لي.
    geçmişin yüzünden mutlu bir aile hak etmediğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles اتعتقد بانك لا تستحق اسرة سعيده بسبب ماضيك ذاك ؟
    50 kağıda seni götten sikebilirim ama geçmişin hakkında soru sorduğumda küplere biniyorsun. Open Subtitles اعاشركِ من مؤخرتكِ مقابل خمسين دولاراً لكنكِ تستشيطين غضباً عندما استفسر عن ماضيك
    Umarım senin aile geçmişin benimkinden daha neşelidir. Bir bakalım. Open Subtitles آمل قطعًا أن يكون تاريخ أسرتك أسعد من تاريخ أسرتي.
    Hal böyleyken buradaki mevcudiyetimin geçmişin bir parçası olacağını biliyorsun. Open Subtitles وأنتِ تعرفين ما سيجعل وجودي هنا يُصبِح جزءً من الماضي
    yeni bir icat geçmişin izinden gitmelidir. TED لذا كان لزامًا أن يلائم أي اختراع حديث التحديثات القائمة من الماضي.
    geçmişin gözüyle geleceğe bakmak makineler için yanıltıcı da olabilir. TED النظر إلى المستقبل بعين الماضي يمكن أن يكون مضللًا ولا ينفع بالنسبة للآلآت.
    Bu yüzden bir hümanist olarak geçmişin geçtiğine inanıyorum; onu değiştiremeyiz. TED كمتبع لمذهب الإنسانية، أعتقد بأن الماضي قد ولّى، لا يمكننا تغييره، ولا يمكننا تعديله.
    Yani durum öyle ki yazıya sahip toplumlar olmamıza rağmen, geçmişi bilmiyoruz çünkü geçmişin kaynaklarına inanmıyorlar. TED إذن لديك وضعية حيث لا يعرف الناس الماضي، بالرغم من أننا نعيش في مجتمعات متعلمة، لأنهم لا يثقون في موارد الماضي.
    İkincisi ise, kendimi geçmişin başarılarının çapasından kurtardım. TED و الشيئ الثاني هو، حررت نفسي من مرساة انجازات الماضي أو أي كان.
    geçmişin seni takip eder, sen bunu istesen de istemesen de. Open Subtitles أنت تحمل ماضيك معك إذا كنت ترغب في ذلك أم لا
    Anne Simpson, geçmişin hakkında sana bir kaç soru sormak istiyoruz. Open Subtitles أيتها الأم، نريد سؤالك عدة أسئلة حول ماضيك
    Gerçekten, geçmişin ile ilgili konuşmak istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles انت لا تريد ان تتكلم عن ماضيك ، اليس كذلك ؟
    Başlamadan önce tıbbi geçmişin hakkında bazı şeyleri bilmemiz gerekiyor. Open Subtitles قبل أن تتمكني من المشاركة علينا تأسيس تاريخ طبي أساسي
    13,8 milyar yıllık kozmik geçmişin ardından evrenimiz uyandı ve kendi farkına vardı. TED بعد 13,8 مليار سنة من تاريخ الكون، استيقظ كوننا وأصبح مدركًا لذاته.
    Onunla bir geçmişin olduğu ile bir ilgisi olmadığından emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد بأنّ تاريخك معها لا علاقة له بالأمر ؟
    Bak konu şu ki geçmişin hakkında seni yargılamak için buraya gelmedim. Open Subtitles انظري، المقصد هو.. لستُ هنا لأحكم على ماضيكِ
    Siz bunu düşünedurun, ben prostetiğin şartlarından bahsedeceğim. geçmişin, şimdinin ve geleceğin protezleri. TED وبينما تفكر في هذا، دعني أتحدث عن هذا في سياق الأطراف الصناعية، ماضي الأطراف الصناعية، وحاضرها، ومستقبلها.
    Doğduktan sonra otuz saniye bile geçse geçmişin olur ve altmış saniye sonra kendine yalan söylemeye başlarsın. Open Subtitles بعد ثلاثون ثانية من ولادتك يصبح لديك ماضٍ وبعد هذا بـ60 ثانية تبدأ الكذب على نفسك بشأن ذلك
    geçmişin hakkında daha fazla bilginin yardımı olur diye düşündüm. Open Subtitles ظننت انه قد يفيدنى معرفة المزيد عن خلفيتك
    Savaş sona erdi ve gelecek kazandı. geçmişin hiç şansı yoktu. Open Subtitles الحرب انتهت والمستقبل قد فاز لم يكن للماضي أي فرصة للفوز
    geçmişin unutulmaması ve benden sonra oğlumun da onu hatırlaması görevi benimdir. Open Subtitles بعث الله لى أن الماضى لن ينسى و بعدى إبنى سيتذكره أيضا
    Parayı sevmek gibi bir geçmişin olduğunu söylüyorum. Open Subtitles أَقُولُ بأنّك عِنْدَكَ تأريخ ميل مالِكَ.
    Şu anda köken mitleri gelenekle yakından ilişkili ve gelenek kelimesi eski, değişmez, neredeyse doğal bir şey anlamına geliyor ve insanlar geleneğin sadece tarih olduğunu, geçmişin güzel bir hikaye olarak sunulması varsayıyorlar. TED ترتبط خرافات الأصل ارتباطاً وثيقاً بالتقاليد، وكلمة تقاليد تشير إلى شيءٍ قديم ودائم وفطري تقريباً، ويَفترضُ الناس أن التقاليد هي مجرد تاريخ، ماض ملخص ببساطة في قصة لطيفة.
    Evet çok nazik bir geçmişin var zaten. Open Subtitles أجل، لديك تاريخٌ بشأن التصرف بتهذيب
    "Neden" kısmına gelirsek, harika bir öz geçmişin, ve oldukça fazla tutkun var. Open Subtitles وبخصوص "لماذا" فإن لديك سيرة ذاتية رائعة "لديك الكثير من العواطف"
    Şimdi geçmişin, geleceğin olacak. Open Subtitles إعرفْ ماضيكَ لبِناء مستقبلِكَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus