Durumundaki son değişiklikler tehditle ilgili bir şeyler çıkarsa hiç şaşırmam. | Open Subtitles | لن أتفاجئ لو كانت التغييرات الأخيرة في ظروفها له علاقة بالتهديد. |
2010 yılında yapılan bir araştırma mezunların sadece dörtte birinin alanlarıyla ilgili bir işte çalıştıklarını gösterdi. | TED | توصلت إحدى الدراسات في عام 2010، إلى أن ربع خريجي الجامعات فقط من يعملون في مجال له علاقة بشهاداتهم الجامعية. |
Meuse Nehri ve uçak kazasıyla ilgili bir şeyler söylediler. | Open Subtitles | لم استمع جيدا لكن سمعت شيئ ما عن تحطم طائرة |
Beni çok belirlgin bir şekilde güldüren, balıklarla ilgili bir şey söylemiştin. | Open Subtitles | قلت شيئاً ما حول الأسماك والتى . قد أضحكتنى من غير شك |
Mavi Çin fincanıyla ilgili bir şey anımsıyor musun? Ya da evin altını? | Open Subtitles | هل تذكرت شيئاً عن الفنجان الصينى الأزرق ، أو عن تحت البيت ؟ |
Sözcüklerle ilgili bir şey olsa gerek. | TED | إنها شيء له علاقة بالكلمات، على ما أعتقد |
İnsanlara bu soruyu sorduğunuzda, genellikle kültürle ilgili bir açıklaması olduğunu düşünürler. | TED | وعندما تسأل الناس هذا السؤال، فأنهم عادةً يفكرون بأن هذا له علاقة بالثقافة. |
Dün gece oynadıkları kâğıt oyunuyla ilgili bir şey olmuş olsa gerek. | Open Subtitles | حسنٌ، من المحتمل شيء له علاقة بلعبة الورق وهم ثملين التي جرت هنا الليلة الماضية |
Şehrin içme suyu şebekesiyle ilgili bir problem olduğunu düşünüyorlar, tuhaf bir tadı varmış. | Open Subtitles | نعتقد إنه شئ له علاقة بمياه الشرب فى البلدة و التى هى دائما طعمها غريب |
Başkan'ın harekatı durdurmasıyla ilgili bir şey mi? | Open Subtitles | هل له علاقة بإلغاء الرئيس للعمليات العسكرية؟ مايك.. |
Hiçbir fikrim yok. Inland Empire'la ilgili bir şeyler geveledi. | Open Subtitles | لا أعرف لقد تحدثو ثرثر بشيء ما عن إنلاند إمباير |
Ama sen insan haklarıyla ilgili bir şeyler söyleyerek beni durdurmuştun. | Open Subtitles | و لكنك أوقفتني عن طريق قول شيء ما عن حقوق الإنسان |
Ama az önce annemle ilgili bir şey öğrendim ve, gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | و لكنني عرفت للتو شيئاً ما عن أمّي و عليّ أن أغادر |
Tekrarlanma ile ilgili bir şey var, onları tamamen bağımlı yapan, yumurtadan çıkanın sabit küçük dopamin vuruşlarıyla ilgili. | TED | هناك خطبٌ ما حول التكرار، ويكشف لنا الدوبامين المستمر الحقيقة، أنها تجذبهم تماما لها. |
Hemen dalalım. Xander yiyecekle ilgili bir şey mi söyledi? | Open Subtitles | لنصل إلي صلب الموضوع هل قال ألكساندر شيئاً عن الطعام؟ |
Bununla ilgili bir şeyler yapmalıyız. | TED | مخز للغاية. لابد من فعل شيء ما بخصوص هذا. |
Çünkü onu son gördüğümde zaman yolculuğuyla ilgili bir şey bilip bilmediğimi sormuştu. | Open Subtitles | لأنني آخر مرة رأيته سَألني لو كنتُ أعرفُ شيئا عن السّفر عبر الزمن |
Uyku demişken tekrar eden kabuslarımla ilgili bir sorunum var. | Open Subtitles | وبمناسبة النوم ... إنني أواجه مشكلة صغيرة مع كابوس يتكرر |
Orduyla ilgili bir şey ya da sıradışı bir şey? | Open Subtitles | شيء ذو صلة بالعسكرية, أو ربما مجرد شيء أستثنائي ؟ |
Yattığın "kız" sayısı yazıyor. Güçlerle ilgili bir şey mi bu? | Open Subtitles | إنه عدد الفتيات التي ضاجعتهن هل هذا شيء متعلق بالقدرات ؟ |
Ama bu ilk kaşifler ilgili bir şey doğru değil gibiydi. | Open Subtitles | لكن شيئا واحداً عن المستكشفين الأوائل لا يشعر بالحقيقة. |
Ama ondan sonra nereye gideceğinle ilgili bir şey demedim. | Open Subtitles | لكنني لم أقل آي شيء عن مكان ذهابك فيما بعد |
Sığınağın altını üstüne getirdim İngiliz Harflerin Adamları ile ilgili bir şeyler aradım. | Open Subtitles | لقد قلبت المخبأ رأسًا على عقب باحثًأ عن أي مرجع أو ما شابه |
- İlaçla ilgili bir sorun var mı? | Open Subtitles | أثمة مشكلة ما بشأن العقار؟ الأمر لا يتعلق بالعقار |
Babanla ilgili bir şey olduğunu sandığım için laf etmemiştim. | Open Subtitles | لم أقل شيئاً، لأني ظننت أن للأمر علاقة بأبيك والآن عرفت جيداً |
Çünkü Anthropologie isimli mağazaya ilgili bir kitap olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسناً، لأنني ظننته كتاباً عن علم الإنسانيات في المكتبة |