Biliyor musun, bütün bunlar için bir adamın öldürülmüş olduğuna inanmak güç. | Open Subtitles | انت تعرف انه من الصعب التصديق بان رجل قد قتل بسبب هذه |
Birinin Bağımsızlık Bildirgesini çalmaya kalkışacağına inanmak gerçekten bu kadar zor mu? | Open Subtitles | هل حقا من الصعب التصديق أن هناك شخص سوف يسرق إعلان الإستقلال؟ |
Bir oğlun olduğuna inanmak istedim ve hayal gücümü kullandım. | Open Subtitles | أردت أن أصدق أن لك ابناً لذلك تركت لخيالي العنان |
Mutlu sonun ihtimaline dahi inanmak oldukça güçlü bir şeydir. | Open Subtitles | الإيمان حتّى بإمكانيّة حصول نهاياتٍ سعيدة هو أمرٌ قويٌّ جدّاً. |
Gözden uzak olmasına rağmen etrafımızda olan bir şeye inanmak. | Open Subtitles | حسنا لكى أؤمن بالاشياء من حولنا ولكنى مخفى عن عيوننا |
Sana inanmak isterdim. ama burnun uzuyor. | Open Subtitles | أريـد أن أصدقك ، لكن أنفـك في الحقيقة يكبـر |
Biliyorum buna inanmak zor biliyorum biz iyi arkadaşız ve bunu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | انا اعرف ان هذا صعب تصديقه لكننا افضل صديقين واستطيع اثبات ذلك |
Bizim yaptığımızın her zaman pozitif bir etkisi olduğuna inanmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك تريد أن تصدق بأنه حقاً لنا تأثيراً إيجابياً على الداوم |
"Bu, tıpkı bir bilim insanı olup Tanrı'ya inanmak gibi bir şey." | Open Subtitles | و مازلت تؤمن بالحب انه يبدو كأن تكون عالما و نؤمن بالله |
Çok kötü bir şey yapmak üzere, bana inanmak zorundasın! | Open Subtitles | لا، إنه على وشك القيام بعمل مرعب، عليك أن تصدقني |
Birinin, saatte 90 kilometre hızla giden bir trenden atış yapacağına inanmak zor. | Open Subtitles | يصعب التصديق انه سيحاول قتله من قطار يتحرك بسرعة 60 ميل في الساعة |
Birilerinin bu çorak toprakları korumaya gerek duyduğuna inanmak oldukça zor geliyor. | Open Subtitles | رغم ذلك يبدو صعب التصديق بأن هذه الأراضي المقفرة البعيدة مطلوب حمايتها. |
Senin, Nobel Ödülü dağıtan bir ülkede doğduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أنكِ ولدتِ في بلد توزع جائزة نوبل. |
İnanıyorum ki sen bunu asla yapmazdın ama sadece inanmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أصدق أنك لست الفاعل لكن أنا الوحيد فقط الذي يصدقك |
Onun orada olduğunu ve bizi gördüğüne inanmak istemezdim;... ama o bildiğini söyledi. | Open Subtitles | لم أكن أصدق إنهُ كان هناك وينظر إلينا لكنهُ قال بأنه يعرف ذلك |
Belki de onun kardeşi olduğu için yetenekli bir katil olduğuna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ربما أنا فقط لا أريد أن أصدق أن أخوها كان قادراً على القتل |
Tanrıya inanmak kadar saçma olan tek şey insana inanmaktır. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الغير محتكم للمنطق كالإيمان بالرّب هو الإيمان بالرجل |
Buna inanmak zorundayım ... ..kızım bir yerlerde yaşıyor, o güvende. | Open Subtitles | على أن أؤمن أنها مازالت على قيد الحياة فى مكان ما |
Yani buna inanmak epey zor. Sana inanıyorum ama onların icabına iyi baktık. | Open Subtitles | أقول إنه يصعب تصديق هذا أصدقك ولكني اهتممت بهم جيداً |
Hayır, ben ne görmek istersem onu görür neye inanmak istersem ona inanırım. | Open Subtitles | لا، أرى ما أريد رؤيته، وأصدق ما أريد تصديقه |
GodLike Her şeyin mümkün olacağına inanmak meşhur Amerika geleneğidir. | Open Subtitles | أنه عرف أمريكي عظيم أن تصدق كل ما هو مستحيل |
Eğer saat on ikiyi öğrenmek istiyorsan Neal inanmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تشير إلى ترفع العجلة عليك أن تؤمن |
Lütfen. Bana inanmak zorundasın. Aklım tamamen başımda. | Open Subtitles | أرجوكَ, عليك أن تصدقني, أنا لستُ مُعتَلَّة. |
Atlantik'te inşa edilmiş bir bina... olduğuna inanmak için bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا الدافع لكي نصدق أنه شيء ما قد تم بنائه في الاطلسي |
Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. | Open Subtitles | لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي. |
Evet, gözleri kapalı olan sen değilsin. yani, buna inanmak zor. | Open Subtitles | أجل ولكنك لا تلبس عصابة على عينك لذا من الصعب تصديقك |
Her zaman bilimin ve evliliğin uyumsuzluğuna inandım fakat genellemeye inanmak da aptalca olur. | Open Subtitles | أعتقد دائما العلوم و الزواج يكون غير متوافق ولكن من الغباء أن نعتقد في التعميم. |
Ama sen bile bu şekilde değiştiğine göre, benim de değiştiğime inanmak neden zor? | Open Subtitles | وبما أنك لديك القدرة على تغيير رأيك لماذا تجد صعوبة في تصديقي أيضاَ ؟ |