Bu doğru, böyle bir niyetim yok talep etmem de. | Open Subtitles | هذا صحيح أنا لا أطلب ولا أنوي أن أطلب شيئاً |
Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. | Open Subtitles | لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال. |
Eğer soygunlardan bahsediyorsan ona bir şey anlatmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | إذا تعني حول السرقات أنا ليس لي نية إخبارها أي شئ |
Bayan Bando güzeli hakkında ağır konuştuysam, niyetim bu değildi. | Open Subtitles | إذا تحدثت بأنثوية حادة عن ملكة عرض الطبل الكبير ، فإننى لا أقصد أن أتحدث بمرارة |
Burada yaşamaya niyetim yok. Çok farklı bir hayatımız olacak. | Open Subtitles | ليست لدى النية لأعيش هنا سوف نعيش حياة مختلفة تماماً |
Evet,öncelikle bu yüzden senatörlük yarışına girdim ve kazanmaya da niyetim var, | Open Subtitles | نعم، لذلك انخرطت بسباق مجلس الشيوخ بالدرجة الأولى، و لذلك أنوي الفوز |
Eminim onu size vermek gibi bir niyetim olmadığını biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنا على يقين أنكَ أدركت أني لا أنوي إعطائكَ إياها. |
Bu savaşı kaybetmeye niyetim yok ama bu kapıyı benden başkası açarsa o pisliklere ödülü almak için işaret fişeğini attığını söyle. | Open Subtitles | ،لا أنوي خسارة هذا القتال ،لكن أن فُتح هذا الباب ،و لم يكن الفاتح أنا أخبر أولئك الحمقاء أنك من أرسل الإشاره |
Benim de niyetim bu. Hadi, biraz yürüyelim Wilbur. Görüşürüz! | Open Subtitles | أنا أنوي ذلك , لنتمشي قليلاً يا ويلبور بروفيسور , هل تفهم النساء؟ |
- Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. | Open Subtitles | ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا |
Yedi yıldır içmiyorum ve yeniden başlamaya şu kadar niyetim yok. | Open Subtitles | أنانظيفمن سبعِسنين.. وليست لدي أدنى نية بأن اتناول شراباً آخرَ مجدداً |
ne babam veya kardeşim değilim, ne de kendim olmaya niyetim var. | Open Subtitles | أنا لست أخي وليس لدي نية بأن أكون كذلك ماذا تكون إذن؟ |
Ama kötü bir niyetim yoktu. Gerçekten. | Open Subtitles | نعم يا سيدي، لكنني لم أقصد ضرراً، بأمانة |
İnan hiç niyetim yok. | Open Subtitles | هيا ، أنت تعرف ما أقصد هذا ليس أمرا تافها |
Bu yüzden niyetimi sizinle paylaşmak istedim ki niyetim onunla evlenmek. | Open Subtitles | و أود مناقشة نواياي معك و هي سؤالها بأن تتزوج مني |
Size nasil tanıştıgımızı söyleyeyim. Aslında pek niyetim yoktu ama. | Open Subtitles | سأخبرككيفالتقينا، على الرغم من اننى لم أكن أنوى ذلك |
Bilmenizi istiyorum ki, masum Amerikan vatandaşlarına zarar vermek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ما أريده هو أن أقنعكِ أنني لا أملك أي رغبة بإيذاء أمريكيين أبرياء |
Zaten gitmeye niyetim yoktu, zam yapması için blöf yaptım. | Open Subtitles | لم أكن أخطط حقاً للرحيل , كل ما أردته الزيادة |
Bunu tartışma niyetim yok, çünkü siz onu görmekten vaz geçeceksiniz. | Open Subtitles | انا لم اناقش الامر معها ولا انوي ذلك لأنك ستتوقف عن مقابلتها |
Bir hendeğin içinde çamaşır yıkamak ve yerliler gibi pide yoğurmaya niyetim yok benim. | Open Subtitles | لا يوجد عندى نيه أن تنتهى حياتي و أنا أغسل الملابس و الأطباق و أصلح السراويل مثل الهنود |
Çünkü kitabi bir ilişkimiz yok ve onun işine burnumu sokmak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ونحن ناجحان معاً لأننا لا نطبّق ما في الكتب وليس في نيّتي أن أتدخّل في شؤونها |
Fark ettiniz mi, bilmiyorum ama eğer sizce bir sakıncası yoksa... ..benim niyetim, Bayan Harrington'a... ..yani kızınıza... evlenme teklif etmek. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كنت قد لاحظت و لكن اذا كان ليس لديك موانع ، اننى كان فى نيتى أن أطلب من ميس هارينجتون |
Gerçi kilon biraz fazla ama kazanmaya niyetim yok. | Open Subtitles | حتى إذا كان لديك زيادة الوزن. ليس لدي أي نوايا للفوز. |
- Benim niyetim anlaşmak! Kavga uzun sürer. | Open Subtitles | أنتوي الحصول على اتفاق أما القتال يحتاج كثيراً من الوقت |
Bu gemideki hiç kimseye zarar verme gibi bir niyetim bulunmamakta. | Open Subtitles | لا نيّة لديّ في إيذاء أي شخص على متن هذه السّفينة. |