ويكيبيديا

    "أخير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • son
        
    • Sonunda
        
    • daha var
        
    • tek
        
    • kaldı
        
    BG: son bir soru. İklim Zirvesi Paris'te devam ediyor. TED برونو: لدي سؤال أخير. سيُقام مؤتمر الأطراف الدورة الحادية والعشرون
    Onları görünür hâle getirmek için son bir şeye ihtiyacımız var. TED بالتالي فإننا بحاجة إلى أمر أخير من أجل أن نجعلها مرئية.
    Kayınpederim başka bir çözüm bulmak için can atıyordu ve son çare olarak deneysel bir tedavi olan fajları kullandı. TED إذن، كان صهري في أمسّ الحاجة إلى نوع مختلف من الحلول، وقد طلب علاجًا تجريبيًا، كملاذ أخير من خلال العاثيات.
    İkisinin en son ne zaman konuştuğu hakkında bilginiz var mı? Open Subtitles عندك أيّ فكرة عندما الإثنان منهم تكلّم أخير مع بعضهم البعض؟
    Çünkü Doktor sihirli değneğiyle son bir şey yapabileceğini söyledi. Open Subtitles لأن الدكتور قال أنه يستطيع القيام بشئ أخير بعصاه السحرية
    Bana gideriz diye düşündüm, son bir içki için havandaysan. Open Subtitles فكرت بأن نخرج إلى منزلي في حال أردتي مشروب أخير
    Sol göğsü altında kalan son cam parçasını çıkarmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان لابد أن أزيل جزء زجاجي واحد أخير من صدره الأيسر
    Gitmeden önce paylaşmak istediğim son bir şey daha var. Open Subtitles قبل أن تذهب هناك شيء أخير أود أن أطلعك عليه
    Ama son kararını vermeden önce ne uğruna savaştığımızı tam olarak anlayabilmen için görmeni istediğim son bir şey var. Open Subtitles ،لكن قبل أن تصلي لقراركِ النهائي هناك شيء أخير أريدكِ أن ترينه لكي تفهمي تماماً ما الذي .نُحارب لأجله هنا
    Bu son uyarım. Seni bir daha görürsem, hapse tıkarım. Open Subtitles إنذار أخير ، إذا رأيتك هنا مرة أخرى، سأقوم بحبسك
    Bayanlar ve baylar, akşama başlamadan önce son bir şey daha. Open Subtitles السيدات والسادة، فقط شيئاً أخير. قبل ان تبدأ الامسية بشكل لائق.
    İkizlere son kez el sallamak için acele ettiğini sanmıyorum. Open Subtitles حسناً ، لا أفترض أنه يندفع سريعاً للقاء أخير للتوأم
    son bir şey daha-- baban iş için bana geldiğini biliyor mu? Open Subtitles أمرٌ أخير هل والدكِ يعلم بأنّكِ جئت إليّ للحصول على وظيفة ؟
    Hepsini internette yayınlamadan önce son bir video daha çekeceğim. Open Subtitles فيديو أخير مُتبقى قبل أن أقوم بنشرهم كلهم عبر الإنترنت
    Doğa temelli son bir örnek vermek isterim. sanıyorum bu artık üst düzey bir tasarruf. TED أود أن أترككم مع شكل أخير مبني على أساس حيوي، ولكن أعتقد أن هذا يمثل قمة حسن التدبير.
    Size bu projenin veya bu tür bir işin ve akıllı parçalar kullanmanın son bir etkisini anlatarak bitirmek istiyorum, TED لذلك أريد أن أترككم مع انطباع أخير عن المشروع، أو هذا النوع من العمل واستخدام المواد الذكية.
    Birini göz altına almaya sadece en son çare olarak başvuruluyordu. TED احتجاز أحد ما كان يستعمل فقط كملاذ أخير.
    Dünyanın diğer köşesindeki Doğu Afrika'dan son bir örnek daha: Toprak mülkiyet haklarını pek çok sebepten dolayı dijital ortama geçirmek için büyük bir hareket vardı. TED مثال أخير عبر العالم من شرق أفريقيا: هُنالك توجه ضخم لترقيم حقوق امتلاك الأراضي، لعدة أسباب،
    son bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum; vücudumuzu içsel olarak deneyimleme şeklimiz, dış dünyada nispeten çok daha farklı işliyor. TED هناك شئٌ أخير أريد أن أصرف انتباهكم إليه، هو أن هذه التجارب عن الجسد من الداخل تختلف تماماً عن تجارب العالم من حولنا.
    Bir tüp jöle kullanmam gerekti, ama en Sonunda yatırmayı başardım. Open Subtitles لقد أخذ الأمر علبة كاملة من الهلام, لكنه أخير سُرح للأسفل.
    Aslında, bir sorum daha var. Bunu kim giymek ister? Open Subtitles في الواقع، لدي سؤال أخير من سيرغب حقاً بإرتداء هذه؟
    Roma'nın zaferinin ve tüm imparatorluk topraklarında... barışın gerçeklemesinin önünde sadece tek bir kale kalmıştı." Open Subtitles فقط معقل واحد أخير كان يقف فى طريق المجد الرومانى وحلم أن يعم السلام جميع أرجاء الأمبراطورية
    Girmem gereken bir rapor daha kaldı. Bitince hemen geleceğim. Open Subtitles لديّ ملفّ واحد أخير لكتابته، ومن ثمّ سأخرج من هنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد