ويكيبيديا

    "أقرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en yakın
        
    • daha yakın
        
    • kısa
        
    • daha çok
        
    • çabuk
        
    • erken
        
    • gibi
        
    • yakında
        
    • daha yakından
        
    • önce
        
    • yakınız
        
    • yakınsın
        
    • yakına
        
    • hemen
        
    • en iyi
        
    en yakın büfenin nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. TED ليس لدي أي فكرة عن مكان أقرب مخزن للمواد الغذائية.
    en yakın göle gider, hortumunuzu sokar, ve aracınızın deposu tamamen doldurmuş olurdunuz. TED تقومون بالقيادة إلى أقرب بحيرة، و تضعون خرطوماً فيها، و تملؤون سيارتكم بالوقود.
    Yalan konuşuyorsan, açlıktan ölene kadar en yakın ağaca canlı canlı asılacaksın. Open Subtitles إن تكلمت باطلاً فسأعلقك حياً على أقرب شجرة إلى أن يذويك الجوع
    Şimdi masaya daha yakın olmak haricinde hiç bir şey. Open Subtitles لا شيء، عدا أنه بطريقة ما أقرب إلى السفرة الآن
    Binbaşı Gant'ı alın. En kısa sürede bana rapor verin. Open Subtitles خذوا مايجور جانيت وارجعوا لي بالتقرير في أقرب وقت ممكن
    - Bu daha çok bazı tür kalp olayıdır, kalp çarpması. Open Subtitles يبدو وكأنّه أقرب لأزمةٍ قلبيّة من المحتمل أن يكون رجفانٍ بطيني
    Başkanınız yakın zamanda Büyük Britanya'yı Amerika'nın en yakın müttefiği ilan etmemiş miydi? Open Subtitles ألم يقل رئيسكم في وقت قريب أن بريطانيا العظمى هي أقرب حلفاء أمريكا؟
    Binadaki herkes, en çabuk ve güvenli bir şekilde, en yakın çıkışlara ilerlesin. Open Subtitles يتم إخلاؤه كل من بالمبنى لابد أن يتجه غلى أقرب مخرج وبسرعة وأمان
    - İş dışında tanıdığım en yakın kişi performans sanatçısı bir kadın. Open Subtitles . لكل شخص منا أن يعمل باستقلالية أقرب معرفة لي خارج العمل
    Sensörü Sheldon'ın odasına mümkün olan en yakın yere bırakmalısın. Open Subtitles يجب عليك أن تضع المستشعر عند أقرب مكان لغرفة شيلدن
    Mort, Berlin bu zamanda uranyum bulabileceğimiz en yakın yer. Open Subtitles مورت , بيرلين أقرب مكان نستطيع أن نجد فيه اليورينيم
    Bir tren istasyonuna. Mümkünse, beni en yakın şehre götür. Open Subtitles نعم، قطار، خذني إلى أقرب مدينة إن اضطررتَ إلى ذلك
    Devlet Malzeme Ofisine göre, ...en yakın X-ray makinası şehir üniversitesinde. Open Subtitles وفقا لقواعد المعلومات أقرب جهاز أشعة سينية محمول في جامعة الولاية
    Şimdi masaya daha yakın olmak haricinde hiç bir şey. Open Subtitles لا شيء، عدا أنه بطريقة ما أقرب إلى السفرة الآن
    Ben çubuğu tercih ediyorum. Gerçek hayatta karşılaşılanlara daha yakın oluyor. Open Subtitles أفضّل العصـا شخصياً، أنه أقرب إلى ما نصادفه في العالم الحقيقي
    Şuna eminim ki, takımım mümkün olan en kısa sürede gelip, seni alacaktır. Open Subtitles أنا سوف أتاكد أن شخص من فريقي سيصل إليك في أقرب وقت يستطيع
    An itibariyle parti otobüsüm daha çok cenaze alayı gibiydi. Open Subtitles حتى الآن، حفلتي في الحافلة كانت أقرب لموكب جنازة. ‏
    Buradan ne kadar çabuk gidersen o kadar sevineceğim, beni hasta ediyorsun Open Subtitles كلما رحلتي من هنا في وقت أقرب ، كان أفضل أنت تقززيني
    Ona ne kadar erken anlatırsan, her şey hakkında o kadar iyi hissedeceksin. Open Subtitles كلما تكلمت معها فى أقرب وقت, كلما كان شعورك جيدا تجاه كل الأشياء.
    Aksine Mars ve Snickers gibi bir durum: Temel olarak aynılar ama belki de biri diğerinden biraz daha çılgın. TED إنها أقرب لأن تكون قضية حلوى مارس وسنيكرز: بشكل أساسي هما متماثلان، ولكن أحدهما ربما يكون أغرب من الآخر قليلًا.
    Sayın üye, mesele olan fotoğraf sanırım sizin düşündüğünüzden de yakında olabilir. Open Subtitles رجل المجلس,أعتقد أن الصوره فى موضع سؤال ربما تكون أقرب مما تتخيل
    Gezegende yaşayan yok, ama daha yakından bakmaya değer diye düşünmüştüm. Open Subtitles الكوكبَ غيرُ مأهولٍ بالسّكان لكني أعتقدت أنه يضمن لنا نظرة أقرب
    Gelecekte, daha önce düşündüğünüzden daha, tekrar yeraltı kural olacak. Open Subtitles في المستقبل أقرب مما تتوقع أنت ستحكم العالم السّفلي مجدداً
    Günümüzde, dünyanın her yerinde bu hastalıklardan birinin yok edilmesine hiç olmadığı kadar yakınız. TED لقد أصبحنا اليوم أقرب من ذي قبل للقضاء على واحد من تلك الأمراض في كل مكان حول العالم.
    Şimdi araba anahtarlarını alıp eve dönmeye 2 adım daha yakınsın. Open Subtitles الآن أنت أقرب خطوتان من الحصول على مفاتيح سيارتك والذهاب للمنزل
    Kovayı yakına getirmemizi istemediğinize emin misiniz, Bay Quigley ? Open Subtitles هل أنت متأكد سيد كويغلي.. بأنك لا ترغب بكون الدلو أقرب قليلاً؟
    Ya hemen buradan gitmeliyiz ya da kurt adamlar çıldırıp bizi öldürmeden, birinin en kısa sürede şeytan çıkarma ayininin nasıl yapıldığını öğrenmesi gerekiyor. Open Subtitles إما أننا نحتاج إلى الخروج من هنا أو أنه يجب على أحد أن يتعلم تعويذة فى أقرب وقت ممكن قبل أن يُجن المذءوبون ويقتلونا
    Büyük bir lideri en iyi tarif eden örneğin anne baba olduğunu söyleyebilirim. TED أقرب تشبيه يمكنني أن أعطيه لما قد يكون عليه القائد الجيد، هو الأب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد