Biliyor musun, bazen işte yüzünün şeklini hayal etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اتعلمين .. احيانا في العمل احاول تذكر كيف يبدو وجهك.. |
Bak, ben bu gece sadece biraz ufkunu genişletmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انظر .. انا فقط احاول ان اوسع افقك قليلاً الليلة |
- İşimi yapmaya çalışıyorum. - İki işte daha çalışarak mı? | Open Subtitles | فقط احاول القيام بعملي , سكوت بالقيام بأكثر من وظيفتين ؟ |
- Haberi babamdan saklamaya çalışıyordum. Bizi korumaya çalışıyordum. Ve şimdi manşetlere taşınmış. | Open Subtitles | لقد كنت احاول اخفاء الامر عن والدي , والان هو في الصفحة الاولي.. |
- Demek ki kestirmeden gideceksiniz? - Deniyorum. | Open Subtitles | اذن, فانت تأخذ المسار المختصر انا احاول ذلك |
Kanıtlamaya çalıştığım nokta takım çalışmasının kişisel beceriden daha üstün olduğuydu. | Open Subtitles | الامر الذى احاول اثباته ان هذا الفريق يتقدم يوم عن الاخر |
Size göz kulak olmaya çalışıyorum! Kendine güzel yer bulmuşsun. Kahretsin. | Open Subtitles | انا احاول ان ارعاك تبا انتم تتعاركوا اسو ء من اخوة |
Bu saldırınızın cesaretinizi mi yoksa aptallığınızı mı yansıttığına karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول تقرير اذا كان هذا الهجوم منكم يعكس شجاعة أو غباء كبير |
Ben de ayağa kalkmaya çalışıyorum. Neden bana yardım etmiyorsun? | Open Subtitles | حسنا, انا احاول ان انهض و لماذا لا تقوم بمساعدتي؟ |
Taradığı şu eski fotoğraftan kurtulmaya çalışıyorum ama yeni aldığım yazıcıyı bir türlü-- | Open Subtitles | كنت احاول انا اطبع صوره قديمه لها لكن لا يمكنني فهم الطابعه الجديده |
Biliyor musun, bileğinin burkulduğu o ana geri gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | تعرفين انا احاول ان اتذكر تلك اللحظة عندما التوى كاحلها |
Ben sadece bu odadaki erkeklere bir kadının neden kaçtığını açıklamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت احاول فقط التوضيح للعنصر الذكري بهذه الغرفة مالذي يدفع إمرأة للرحيل.. |
Tehlikeli olabileceğine inandığım, lise çağındaki bir hastamı ihbar etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول التبليغ عن مريض في المرحلة الثانوية الذي اعتقد انه خطير |
Tamam ama yeni binalara ve yenileme işlemlerine odaklanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم ، ولكنني احاول أن اركز على البناء الجديد والترميمات |
- Sana yardım etmeye çalışıyordum B. Senin için halktan bir kurşun yedim. | Open Subtitles | ليس لديك الحق لفعل هذا كنت احاول مساعدتك بي وتحملت اشاعة جماعية علي |
sadece onu korumaya çalışıyordum en başından beri yapmam gerektiği gibi. | Open Subtitles | كنت احاول حمايته فحسب كما كان يجب ان افعل منذ البداية |
sadece tüm bu olanlardan olumlu bir şey çıkarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | انا فقط احاول إيجاد شئ ما ايجابي وسط كل هذا |
Deniyorum, Ultra Magnus, onları almadan gidemeyeceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | انا احاول ادخالهم الى المكوك لانى اعرف انه لا يمكننا اطلاق المكوك |
Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
Beni aramaya çalıştı, panik halindeydi, başı beladaymış gibi, ben de oraya gitmeye çalıştım, sonra bizi polis durdurdu... | Open Subtitles | لقد كانت مرعوبه كما لو انها فى مشكله و كنت احاول الوصول اليها ولكن تم ايقافنا من قبل الشرطه |
Ama şunu belirtmek isterim ve melodramatik olmaya da çalışmıyorum. | Open Subtitles | لكنني سأقول فقط لا اريد ان احاول ان اكون مليودرامياً |
Aslında, akşam yemeğine kalman için uğraşıyorum. Bir sürü biftek arttı. | Open Subtitles | في الحقيقه انا احاول ابقائك هنا للعشاء بعضا من اللحم البقري |
Yok bir şey. Ben sadece, şey, sinir krizi geçiriyorum. | Open Subtitles | لا شىء ، فقط انت تعلم احاول تفادى العصبيه قليلاً |
Çok teşekkür ederim. Sizleri balina ve yunusların sualtı akustik dünyasına doğru bir yolculuğa çıkarmaya çalışacağım. | TED | شكرا جزيلا لكم .. سوف احاول ان أأخذكم في جولة حول نغمات الاعماق التي تصدرها الحيتان والدلافين |
Lütfen deneyeyim. - Bu çok gülünç. - Lütfen deneyeyim. | Open Subtitles | يا له من امر مضحك من فضلك هاري دعني احاول |
Bu nedenle ne zaman fırsatım olsa, orada veya orası için bir şey yapmaya çalışırım. | TED | لهذا كلما سنحت لي الفرصة , احاول ان افعل شيئا فيها او لها. |
Bir şey görmeye çalışırken, sen bir şeyler sorup duruyorsun diye istediğimi göremiyorum. | Open Subtitles | , عندما احاول رؤية شيئاً لا يمكنني فعل هذا و أنت تسألني أسئلة |
Ama benim için, asıl sürpriz olan, kibirli olmaya çalışmıyordum. | TED | ولكن, ما فأجاني, لم اكن احاول ان اكون متعجرفة. |
Her şey tam lezzeti ortaya çıkarma görevimi yerine getirmek için. | TED | ولكي احاول فهم وظيفتي لاتمام مهمة استنباط النكهة الممكنة في الخبز |
Ve o sıcak duşun altında beklediğimi ve parmaklarımı eritmeye çalıştığımı hatırlıyorum. | TED | و اتذكر اني كنت واقفا تحت الماء الساخن و احاول اذابة اصابعي. |