Jessi'ye sana anlatmayacağımı söyledim ama tüm bunlar beni biraz ürkütüyor. | Open Subtitles | لقد اخبرت جيسي اني لن اخبرك لكن الموضوع كله افزعني للغايه |
Kyle'a kanser olduğumu söyledim ve kız arkadaşı ne yaptı biliyor musun? | Open Subtitles | اخبرت كايل ان لديّ سرطان هل تعلم ما الذي فعلته هيا ؟ |
Sonra İngiliz'e, ben buraya çelik fabrikasında çalışmaya gelmedim dedim. | Open Subtitles | ولقد اخبرت الانجليز اني لست هنا للعمل بحقل صناعه الصلب |
Ama şu yaşlı kadın, her kimse, Arbogast'a bir şeyler anlatmış. | Open Subtitles | ولكن تلك العجوز اي كانت موجوده لابد انها اخبرت اربوجاست بشئ |
Kardeşime onu baloya götüreceğini söyledin sonra son dakikada iptal ettin. | Open Subtitles | اخبرت اختي انك ستصحبها للحفل ثم اخلفت وعدك في اخر وقت |
Aynı zamanda o gece sana basketbol bursunu kabul edip gideceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | وكانت ايضا الليلة التي اخبرت بها اني سأذهب لأقبل بمنحة كرة السلة |
bu eşcinseller bovling ligi olduğundan herkese senin eşcinsel olduğunu söyledim. | Open Subtitles | هذا دوري بولنع للمثليين فقط لذلك اخبرت الجميع انك مثلي الجنس |
Neler döndüğünü müdüre söyledim ve, aa, kafamı toplayana izin almamın benim için en iyisi olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | لقد اخبرت الرئيس بما كان يحدث. ولقد قررنا انه من الافضل لي الحصول على اجازة طبية حتى استعيد توازني |
Her zaman insanlara yılın bu zamanları tropikal yağmurların olduğunu söyledim. | TED | لقد اخبرت الناس بالفعل اننا لدينا امطاراً استوائية هذا العام |
Ben, Albert Einstein'la bağlantılı olduğumu keşfettim, bunu yedi yaşındaki oğluma söyledim ve bu konuyla ilgilenmeye başladı. | TED | اكتشفت صلة قرابه بيني وبين البرت إنشتاين وبالتالي اخبرت ولدي ذو السبع سنين ذلك وحازت الفكرة إهتمامه |
Trubel Nick'e Chavez'in bu gruba dâhil olduğunu söyledi, değil mi? | Open Subtitles | تروبل اخبرت نيك أن شافيز مشاركة مع هذه المجموعة، أليس كذلك؟ |
Catherine'e annemin Romaya gittiğini, beni yasallaştırmak istediğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل اخبرت كاثرين بأن امي قد خاطبت روما بشأن تشريعي؟ |
Michael, Bayan Flanagan'a bunu iki kere daha... daha yapacağımızı söyler misin? | Open Subtitles | آه، مايكل , هل اخبرت السيدة فلاناجان بأنّنا سَنَكُونُ إثنان إضافي للازعاج؟ |
Amthor'a gerdanlığın sende olduğunu söyledin değil mi? | Open Subtitles | هل اخبرت امثور انك ستحصل على العقد من اجله ؟ |
Bay Jody'ye burada birinin onu beklediğini söyler misin, lütfen? | Open Subtitles | هلا اخبرت السيد جودي ان هناك شخص ينتظره يريد رؤيته، من فضلك ؟ |
Kevin'a onu başka bir yere, San Francisco'ya gönderdiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرت كيفين بانني أرسلتها إلى مكان آخر إلى سان فرانسيسكو |
O kadar üzüldüm ki eve gidip bunu anneme anlattım ve o da dedi ki ama çok güzel bir hayatları olur... | Open Subtitles | وتضايقت جدا , ولما عدت للبيع اخبرت امي قالت نعم , ولكن اوتعلمين ؟ لديهن حياة جميلة , فعلا يعشن حياة رائعة |
- Bayan Templeton, benim bir yaşam parolam var, Webster'e de söylediğim gibi: | Open Subtitles | -ميس تيمبلتون ان لي مبدأ في الحياة وقد اخبرت به مستر ويبستر ايضا |
Bu hikayeyi o kadar çok anlattın ki, kendin de inanmaya başladın. | Open Subtitles | ليس هذا ما اخبرت الشرطة به. لقد قلت هذه القصة العديد من المرات. اعتقد انك تصدقها حقا. |
Ruby komşusuna çocukların hasta olduğunu ve dışarı çıkamayacaklarını söylemiş. | Open Subtitles | روبي اخبرت اطفال الجيران ان اولادها مرضى ولا يمكنهم الخروج |
Sana iyi davrandığımı birine söylersen, sonun bunun gibi olur. | Open Subtitles | اذا اخبرت احد انني كنت لطيفة معك سأفجرك كهذا الرجل |