| Alkoliğim, uyuşturucu bağımlısıyım, küçük bir barda düzülen bir kaltağım değil mi? | Open Subtitles | انا مدمنة كحول, ساقطه, و مدمنة مخدرات, فاسقه التي تتردد حول البار |
| Alkol barda tesadüfen tanışan kişilerin bu işi hızlandırmasını sağlıyor. | Open Subtitles | الكحول مجرد مسهل لكل ما يقابله المرء و يعرضه البار |
| Bunun yerine yakındaki bir bara gider ve oradaki taraftarlarla birlikte tezahürat yapardınız. | TED | وبدلا من ذلك تذهب إلى البار المحلي. وتشجع مع جماهير تلك الرياضة هناك. |
| Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim. | Open Subtitles | وبينما كانا يتجادلان بشأن ذلك ذهبت إلى البار لأحضر شراباً آخر |
| Şu anda Euston İstasyonu'ndaki barın diğer ucunda bekliyorum. | Open Subtitles | اٍننى فى بوفيه محطة يوستن فى نهاية البار |
| Pekala. Sokağın aşağısında piyanolu bir Bar var. Hadi gel. | Open Subtitles | حسناً يوجد بيانو في البار في آخر الشارع، هيا بنا |
| Avlu yok. Prens Habibu için barı daha uzun yapın yeter. | Open Subtitles | لا داعي للحوض فقط اجعل البار أكبر من أجل البرنس حبيبو |
| Ahbap, bardan kaldırdığım kimseye bir gecelik oral seks yapmam. | Open Subtitles | لم أضاجع أحداً أحضرته من البار بفمى من قبل أبداً |
| Masanın henüz hazır olmadığını söylemelerinin tek nedeni barda beklerken içki almanı sağlamak. | Open Subtitles | اجل , سيقولون ان طاولتك غير جاهزة لتجلسى على البار و تشترى مشروب |
| Şu kaplumbağa yarışlarının olduğu gece ikinizi barda otururken gördüm. | Open Subtitles | هيا ، ليلة السلاحف رأيت ، رأيتكما جالسين على البار |
| Dün gece bir adamla barda görülmüş. Bence o dostu. | Open Subtitles | لقد شوهدت البارحة في البار مع رجل, أظن أنه عشيقها |
| Ama Crickett ve ben seni bu gece barda izliyorduk. | Open Subtitles | لكن انا وكريكيت كنا نراقبك في البار خلال ليلة الفتيات |
| Daha sonra Bob beni ara sıra gittiği bu bara, yani Mill'e götürdü. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك اخبرني حول هذا البار كان هو يتردد عليه يدعى الطاحونة |
| Belki geri kalanımız, birkaç dakikalığına bara geçse iyi olacak. | Open Subtitles | حسنا، ربما بقيتنا يجب ان تذهب الى البار لبضع لحظات |
| Mini bara diet cola Baikul dolduruldu ve bornozlara otelin amblemi dikildi. | Open Subtitles | البار مجهز بكولا بدون سكر وشارة الفندق تم تخيطها إلى أردئة الحمام |
| Teşekkür ederim.Haydi barın sonuna gidelim. | Open Subtitles | شكرا لك , هلمى بنا الى البار احضرى صديقك |
| Cüzdanını alıp, barın arkasına koyarsın. | Open Subtitles | حينما تخرجين ما في جيبك تضعينه خلف البار |
| Neden barın üstünden yalamıyorsun, köftehor? | Open Subtitles | حسناً , لماذا لا تلعقه من على البار . يا كرة اللحم المفروم ؟ |
| Kardeşim Bar masrafları için bir American Express... seyahat çeki yazıyor. | Open Subtitles | اخي يكتب لك شيكاً سياحياً .. ِ ليدفع لك حساب البار |
| Hey odalar bu tarafta. Evet ama Bar da bu tarafta. | Open Subtitles | هاى, الحجرة من هذا الإتجاة نعم, لكن البار من هذا الإتجاة |
| Avlu yok. Prens Habibu için barı daha uzun yapın yeter. | Open Subtitles | لا داعي للحوض فقط اجعل البار أكبر من أجل البرنس حبيبو |
| Leslie'yi korkutmak için bardan çıkmasını bekliyordum ama siz geldiniz. | Open Subtitles | كنت منتظر , ليزلي لمغادرة البار لإخافتها ثم ظهرتم أنتم |
| bardaki iti bir kontrol edeceğim. Billy uslu olmamı sağlayacak. | Open Subtitles | سأراقب أنا الذي يجلس عند البار و "بيلي" سيراقبني أنا |
| İstiridye barında o adamların sizi nasıl sürtükleri yaptıklarını herkes duydu! | Open Subtitles | الجميع علم بما حصل في البار وهؤلاء الشبان الذين جعللوك عاهرتهم |
| İlk davamı tecavüzcü, avukat, baro ve eyalete karşı açacağım. | Open Subtitles | اول قضية لي ذات طابع مدني ضد المغتصبين, المحامين, البار, و الحكومه. |
| Birlikte Barlar kapanana kadar kafayı çekerdik. | Open Subtitles | تقابلنا مرات عديدة فى البار لا أستطيع عدها |
| barmen, laternacıya "Senin maymun arya söyler mi?" diye sordu. | Open Subtitles | سَألَ عاملُ البار طاحنوا العضو، هيي هَلْ قردكَ بيَغنّي أوبرا؟ |
| Bir kadının barına ateş açan adam hakkında bir şey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت بالرجل الذى أطلق النار على البار الذى تملكه المرأة |
| Sizin şu gizemli paketiniz barıma geldiğinden beri onunla bir alakam olmuş olabilir de olmayabilir de. | Open Subtitles | حسناً منذ ان جاء الكيس الخاص بكم الى البار .. ربما وربما لا |
| Barn arkasnda üç gizli silah raf oldugu dogru degil mi? | Open Subtitles | اليس هناك ثلاثة حاملات يمسدسات مخباة خلف البار |
| Humphrey otelin barını mesken tutmuştu neredeyse... Humphrey Bogart. | Open Subtitles | و كان همفري الغبي يأتي الي البار يوميا همفري بوجارت |