"الجيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sevindim
• güzeldi
• hoş
• iyidir
• harika
• İyi bir
• iyi
• Neyse
• memnun
• doğru
• güzeldir
• çok
• Aferin
• - İyi
• de

- Seni gördüğüme sevindim. - Hey, there's the man!
حسناً , من الجيد رؤيتك مرحباً , ها هو الرجل

Öyle mi? Beğenmene sevindim, çünkü fiyata dahil değildi. Epey para ödeyeceğiz.
من الجيد انها اعجبتك , لأنها لم تكن ضمن الحساب انها اضافية

- Seni görmek güzeldi John. - Evet. - Ama gitmeliyim.
كان من الجيد رؤيتك ثانيةً, جون لكنّي يجب أنْ أذْهب الآن

- Hep böyle gitmeyecektir, Alvah. - Sana göre hava hoş.
هذا لن يذهب بعيداً أنه من الجيد لكم أن تصنعوا الشقوق

Sevimli sayılır. Havadan sudan sohbeti es geçmek iyidir belki de.
إنه لطيف , من الجيد إنه يتغيب عن كل ذلك الحديث

Böyle olmasını istememiştim. Yeniden genç olmak harika hissettirdi ve bitmesini istemedim.
لم اقصد لهذا ان يحدث كان من الجيد ان اكون صغيره مجدداً

İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur.
إن عمل المُنَـقِّـبِ الجيد هو حلقة متصلة تتكون من ثلاث مراحل.

Bir liderin haklı olduğu için iyi olduğuna inanmadım; öğrenmeye ve güvenmeye istekli oldukları için iyi olduklarına inandım.
وانا اليوم أؤمن ان القائد الجيد ليس هو كذلك لانه مصيب ولكنه هو كذلك لانه مستعد للتعلم .. والثقة

Sizi burada gördüğüme çok sevindim. Dönem sonu meclisine hoş geldiniz.
من الجيد رؤيتكم جميعاً و مرحباً بكم في اجتماع نهاية الترم

Her Neyse, seni gördüğüme sevindim. Sandığın kadar kolay değilmiş, değil mi?
على اي حال , من الجيد رؤيتك الامر ليس سهل كما توقعت؟

Tüm hayatım boyunca bunu duydum zaten. Ben de seni gördüğüme sevindim, evlat.
لقد كنت أسمع هذا طوال حياتى من الجيد رؤيتك أنت أيضا يا بنى

Sonunda Otel Cortez'e gerçekten kayıt yaptırdığını gördüğüme çok sevindim.
من الجيد أن أرى أنك أخيرا,بحق تنزل في فندق كورتيز

- Yaralanmamanıza sevindim ama neden bunu bana söylemeye geldiniz?
من الجيد سماع أنك لم تتأذى ولكن .. لم أتيت إلى هنا لتخبرني بذلك ؟

Şunu söylemeliyim ki Dana, seni ayinde tekrar görmek güzeldi.
جب أن أقول, دانا, من الجيد رؤيتك بين الجموع ثانيةً.

Sanırım sonunda Joyce'u bir şey için heyecanlandığını görmek güzeldi.
أتوقع أنه من الجيد أن أشاهد جويس متحمسة لأمر ما

Hepsinin bir hayal olduğunu öğrenene kadarki bir kaç saat bile çok güzeldi.
إعتقدت أنه من الجيد أن أحصل على هذا الوقت عندما انتهي كل شيء

Bu kadar erken gelmen ne hoş. - Değil mi Charles?
من الجيد أن تكونى هنا فى وقت مبكر أليس كذلك تشارلز؟

Klasiklerin baska bir dostuna sahip olmak her zaman iyidir.
من الجيد دائماً الحصول على صديق .آخر من الأدب الكلاسيكي

- Bence yapmalısın Joel, harika olacak. - Ben de yapacağım.
عن الامور المخالفة للقانون اظن انه من الجيد ان تفعلها ياجول

Eğer bunu başaramazsa zaten iyi bir edebi eser değildir.
وإذا لم يتمكن من أخذنا هناك, فهو ليس بالأدب الجيد.

İyi tasarım ve halk gururunun birleşimi her yerde ihtiyacımız olan bir şey.
إرتباط التصميم الجيد و الفخر و الإعتزاز هي شيئ نحتاجه في كل مكان.

Neyse ki, tavşanlar kat be kat üremeye devam ediyor.
الشيء الحيد.. الشيء الجيد أن هذه الارانب تستمر بالتوالد والتكاثر

Niye herkes benim kendimi toparladığımı görmekten memnun olduğunu söylüyor?
لماذا الجميع يكرر لى انه من الجيد ان يرونى بخير

-Evet. Tamam, ama kızgın olduğumuzda oyuncakları parçalamak doğru değil.
حسنا، ولكن ليس من الجيد تمزيق الألعاب عندما نكون غاضبون

Önceden olan "normal" düşüncesini kabul edebilirim -- normal güzeldir ve bu oldukça dar "normal" algısının dışında her şey kötüdür.
إما أن أتقبل الفكرة القائمة على أن الطبيعي هو الجيّد، وأن أي شيء عدا ذلك النطاق الضيق لتعريف الجيد يعتبر سيئاً.

Seni mutlu görmek çok güzel. Son zamanlarda oldukça gergindin.
من الجيد رؤيتك مستمتع لقد كنت مكتئباً في الفترة الاخيرة

Aferin ona. İşte bu yüzden duyguları saklamak iyi olur.
من الجيد له , هذه حيث تجب أن تذهب المشاعر

- İyi bir yoldaş. - Ve iyi bir doktor.
لقد كان هذا جيدا ايها الرفيق و مساعد الطبيب الجيد

Sana tecavüz edecek heriflerin, neye benzediği konusunda fikir de edinirsin.
ومن الجيد ان تعتاد مجدداً على بعض السود الذين انتهك حقوقهم.