ويكيبيديا

    "القليل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • az
        
    • birkaç
        
    • küçük
        
    • birazcık
        
    • kaç
        
    • azıcık
        
    • ufak
        
    • fazla
        
    • de
        
    • parça
        
    • da
        
    • biraz
        
    • azı
        
    • Bir
        
    • kısmını
        
    Aslında, salgın hastalıkları durdurabilecek Bir sisteme çok az yatırım yaptık. TED ولكننا في الواقع لا نستثمر سوى القليل جداً في أيقاف الأوبئة.
    Fakat çok yakın zamanlara kadar bu konuda çok az çalışma yapıldı. TED لكن حتى وقت قريب، تم القيام بعمل القليل جدًا حول هذا الموضوع.
    O yüzden faşizmin aslında ne olduğunu ve milliyetçilikten farkını birkaç dakika irdeleyelim. TED لذا دعونا نأخذ القليل من الوقت لتعريف معنى الفاشية، وكيف تختلف عن القومية.
    Bunun yerine, beyinlerimiz dünyanın yalnızca küçük Bir kısmını örnekliyor. TED لكن الحقيقة أن عقولنا تدرك القليل فقط مما هو موجود.
    Dünyanda birazcık dini şeyler olması iyi olurdu, küçük kızım. Open Subtitles القليل من الدين .. ستحسن لكِ العالم بأكمله يا عزيزتي
    Kimse gelmiyor. Gülmemeye yemin etmiş Bir kaç kaya hariç. Open Subtitles أقصد، لا يأتي أحد، والعدد القليل من الحظور متحجريّ الوجه.
    Bol yiyecek mi olacak ya da yiyecek az mı olacak? TED هل سيكون عالمًا به الكثير من الطعام أم القليل من الطعام؟
    Yaklaşık 13 milyar yıl önce Bir "Büyük Patlama" oldu, hakkında az çok birşeyler duymuşsunuzdur, bilirsiniz, evrenin kaynağı. TED بطريقة ما، منذ 13 بليون سنة حصل الإنفجار الكبير، و أعتقد أنكم سمعت القليل عنه، و بأنه أصل الكون
    Brazil Ornithological Society bu yüzden sadece kuşlar biz çok az bilgiye sahip olduğumuzu söylüyor doğadaki türler hakkında TED جمعية البرازيل للطيور، نحن الآن نتحدث عن الطيور فقط، هنالك إدعاءات أننا نعرف القليل جداً حول الكائنات في الطبيعة.
    Tam teçhizatlı Alman birliklerine karşı çok az şansları vardı. Open Subtitles كان هناك القليل جداً ليفعلوه أمام القوات الألمانيه فائقة الأعداد
    Ama pudra şekeri olmasın, hak etmiyorum. Belki çok az olabilir. Open Subtitles لكن بدون بودرة سكر ، لست أستحقها ، ربما القليل منها
    birkaç ülke daha ekleyin ve işte size yeni iklim domino etkisi. TED أضف القليل من البلدان الأضافية وسوف نحصل على تأثير الدومينو المناخي الجديد.
    Kauçuk ağacı bulunmaz, olsa olsa birkaç tanedir. Uğraşmaya değmez. Open Subtitles لا يوجد مطاط هناك ربما القليل ولكنه لا يستحق العناء
    Karnında derin Bir yarayla birkaç set tenis oynayabilen kızları severim ben. Open Subtitles أحب الفتاة التي تستطيع لعب القليل من أشواط التنس ولديها جرح عميق
    Ve çölde Bir vaha gibi, küçük Bir tiyatro grubu vardı. Open Subtitles وكان هناك القليل من جماعة المسرح، مثل قطرة المطر على الصحراء.
    Çoğu beyaz gibi hamutuyla götürmediğinizi, küçük hırsızlıklar yaptığınızı söylüyor. Open Subtitles انهم لايسرقون الكثير مثل بقية البيض انهم يسرقون القليل فقط
    - küçük Bir aperitif almış olabilir. - Bunun şakası yok. Open Subtitles ربما كان سيتناول القليل من الخمر لا تضحك على هذا الموضوع
    Gözümün içine bakıp, bana birazcık da olsa marihuana içmediğini söyle. Open Subtitles انظر الى عيني وأخبرني ألم تدخن أبدا القليل من الماريجوانا ؟
    Ha, kanser araştırması için Bir kaç sigara bırakabilir misin bize? Open Subtitles هلا تركت لي القليل من السجائر من أجل دراسة عن السرطان؟
    azıcık şöhret, Geçersiz ve Hükümsüz'e neler yapıyor, görüyor musunuz? Open Subtitles أتري ماذا تفعل القليل من الشهرة علي الفارغ الضحل ؟
    Can sıkacak Bir şey değil. ufak Bir titreşim olacak. Open Subtitles لا داعى للقلق يا سيدى, فقط القليل من التبديل للبدء
    Daha azıyla daha fazla üretmeye çalışmak hiçbir şeyle Bir şey üretmek neredeyse. TED الكثير من القليل هو المبدأ المفضّل هذه الأيام بعد مبدأ شيء من اللاشيء.
    ve eğer hidrojeni de buna dahil etmeye başlar isek ithalattan hızlıca kurtulabilir ve 2040 larda petrolden tamamen kurtulabiliriz TED و اذا بدأنا باضافة القليل من الهايدروجين هناك، سنتخلص سريعا من الواردات و بصورة كاملة من النفط بحلول عام 2040
    Ve işte tüm bunların dahil olduğu teknolojiden Bir parça. TED وها هنا القليل عن التكنلوجيا التي تدخل في ذلك الأمر.
    Bu da siz seyircilerden bazılarını olası kurbanlar hâline getiriyor. TED وهذا يعنى أن القليل من هذا الجمهور هم ضحايا محتملين
    Ki bu demek ki, evet, biraz utancım var; hayır, sosyopat değilim. TED وهذا يعني، نعم ، لدي القليل من العار؛ لا، أنا معتل اجتماعيا.
    İstemiştim, ama senin de dediğin gibi çok azı böyle mutlu sonla bitiyor. Open Subtitles أردت ذلك لكن كما قلتِ القليل من الناس يحصلون على نهاية سعيدة كهذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد