Kesin bir şey söylemek zor ama ilk kazamı hatırlıyorum da | TED | لا أحد يستطيع القول بالتأكيد, لكنني أتذكر أول حادث حصل لي |
Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. | TED | وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات. |
Söylemesi oldukça zor. Rainsford'u tanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب القول تعرف راينسفورد، ألست كذلك؟ |
Pekala, söylemeliyim ki, bir çift kalın kafalıdan başka bir şey değilsiniz. | Open Subtitles | حسنا ، يتحتم علىّ القول إنكم متبلدى الحس ولا تجلبون إلا الكآبه |
Yani demek istiyorsunuz ki... kendi başına olmayı istemek hastalıklıdır? | Open Subtitles | هل تعنين القول انه من المرض ان ترغب بالانفراد بنفسك؟ |
Banyo sırası için kavga etmeye pek hevesli olduğumu söyleyemem, ama sorun değil. | Open Subtitles | لايمكنني القول انني اتطلع الى القتال من أجل المياه الساخنه لكن لابأس بذلك |
söylemem gereksiz ama tüm masraflarını karşılayıp... maaşını iki katına çıkaracağım. | Open Subtitles | غني عن القول سوف ادفع جميع التكاليف الخاصة بكم وساضاعف راتبك |
" Bir kitap dışıyla değerlendirilmez " sözünün doğru olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | أن القول المأثور لايمكنك الحكم على الكتاب من غلافة صحيح |
Hepiniz burada olduğunuz için çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد القول بأنني سعيده جدا بأنكم جميعا هنا. |
Fez, sadece benimle olduğun kadar hiçbir zaman mutlu olamayacağını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ..فيز, أود القول أنك لن تكون سعيدًا مُطلقًا كما كُنت سعيدًا معي |
Ama açık konuşup kimsenin söylemek istemediği bir şeyi söyleyeceğim Ajan Scully. | Open Subtitles | لكن دعنا نكون صادقون، الوكيل سكولي حول الذي لا أحد يريد القول. |
Benden Söylemesi, o adamın hakkından geleceğim. | Open Subtitles | يمكننى القول أننى بالرغم من ذلك ، سوف أصلح عربته |
Bir hafta yememiş gibi hissediyordum, ki Söylemesi yapmasından daha kolay... kendi ellerini bile göremiyorken. | Open Subtitles | اشعر مثل أنني لم أكل في الإسبوع، من السهل القول من العمل عندما لا يمكنك حتى ان ترى يديك |
Dürüstçe söylemeliyim ki sebebi sensin, bana hiç tatmadığım duygular yaşattın. | Open Subtitles | بكل صدق يمكنني القول بسببك اختبرت مشاعر لم أعرف أني أمتلكها |
Bir kişi daha için zamanımız var ve söylemeliyim ki ... bu ödevi okuduğumda içeriği hakkında epey şaşırdım. | Open Subtitles | أعتقد إنه لدينا مزيد من الوقت لسماع شخص آخر يجب عليّ القول بأنني تفاجأت قليلاً عندما قرأت هذه الورقة |
İlk olarak demek istiyorum ki, bu beklemediğim bir şeydi. | Open Subtitles | قبل أن أقول شيئاً أريد القول إنّ هذا غير متوقّع |
Neler hissettiğini bildiğimi söyleyemem ama buna yakın hisleri bende yaşadım.. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني أعلم ما تمرين به, لكنني كنت قريبًا. |
Sanırım, yaşının dilinde konuşursak hayallerimi yaşadığımı söylemem doğru olur. | Open Subtitles | أظن بأنه من العدل القول بلغة تفهمها بأنني عشتُ حلمي |
Size panjurların tozunu almak için zamanım yok diyebilirim ama bu doğru değil. | TED | يمكننني القول ليس لدي الوقت لإزالة الغبار عن ستائري ولكن هذا ليس صحيحًا. |
Ayrıca, şahsen daha uzun boylu olduğunuzu söyleyebilir miyim? Beni utandırıyorsunuz, efendim. | Open Subtitles | يجب علي القول أنك تبدو أطول شخصياً حسناً, الآن أنتِ تحرجينني سيدتي |
Çünkü Mysterion şehrin ihtiyacı olan kahraman olduğunu söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | لأن 'الميستريون' يحاول القول بأنه البطل التي تحتاجه هاته البلدة. |
Sadece şu kadarını söyleyeyim, bu para hakkında pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | هل يمكنني القول بأنني لازلت اشعر بالقليل من الغرابه بشأن المال |
Ya da balyozun sivri uçlu çekiçten daha iyi olduğunu nasıl söyleyebiliriz? | TED | كيف يمكنك القول أن المطرقة الكبيرة أفضل من المطرقة ذات الكرة ؟ |
Bize öğrettiğin onca şeyden sonra şimdi boyun eğmemiz gerektiğini nasıl söyleyebilirsin? | Open Subtitles | بعد كل شيء علمتنا، كيف يمكنك القول ينبغي لنا أن نختبئ الآن؟ |
Senin için bir ateş yakardım ama utanarak söylüyorum ki nasıl yakılacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت أودّ إضرام نار لأجلك لكنّي محرج مِن القول أنّي لا أعرف كيف |
Yani, hayır ama onların durumunda olsaydım aynı şeyi yapmazdım da diyemem. | Open Subtitles | هل تظن أنهم فعلوا الصحيح ؟ أعني لا لكنني لا أستطيع القول |