"بحاجة إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ihtiyacım
• gerek
• ihtiyacın
• ihtiyacı
• ihtiyacımız var
• gerekiyor
• ihtiyacınız
• ihtiyaç
• ihtiyaçları
• gerektiğini
• gereken
• gerekir
• gerekli
• istiyorum
• lazım

Arkadaşlarım cidden aşık olduğumu anlamıyorsa o zaman arkadaşlıklarına ihtiyacım olmadığına karar verdim.
قررتُ أنه إذا لم يتفهّم أصدقائي محنتي الشديدة، إذًا لست بحاجة إلى صداقتهم.

Bir şeyleri hatırlamaya ihtiyacım yok. Orası kötü bir yerdi.
أنا لست بحاجة إلى شرارة للتذكير .أنّه كان مكان سيئ

Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz.
إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا.

Nedenleri ortaya koyabilirsin ama sence bundan daha fazlasına ihtiyacın yok mu?
يمكنك إظهار الدافع لكن ألن تكون بحاجة إلى أكثر من ذلك ؟

Bence bu çok önemli çünkü insanların yapılandırmaya ihtiyacı var.
وأعتقد أن هذا مهم حقاً، لأن الناس بحاجة إلى بنية.

Bu yüzden gerilemeye karşı bir sürü inovasyona ihtiyacımız var.
لذا نحن بحاجة إلى الكثير من الابتكار لتعويض هذا الانخفاض.

O hâlâ kolesterol almak gerekiyor ilaç . Yine de unutabilirsiniz.
هو لا يزال بحاجة إلى دواء الكولسترول ربما نسيّ هذا الآمر

Son birkaç hafta gerçekten zor geçti. Uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.
لقد كانا أسبوعين قاسييَن، أنا حقّاً كنت بحاجة إلى الإبتعاد

Mary sana benim hakkımda ne söyledi bilmiyorum ama arkadaşa ihtiyacım yok.
أنا لا أعرف بم أخبرتك ماري عني لكني لست بحاجة إلى رفقة

Ve bu adamın hikâyesine kanacak birine de ihtiyacım yok.
وأنا لست بحاجة إلى أي واحد إنغماس قصّة هذا الرجل.

Yardımına ihtiyacım yok. O dans stüdyosunu kendi başıma alacağım.
أنا لست بحاجة إلى مساعدتك سأحصل على ذلك الإستوديو لوحدي

Beni cesaretlendirmenize gerek yok. Bence cennet beyaz bir gece kulübü.
لست بحاجة إلى أي تشجيع, فكرتي للجنة هي نادي ليلي أبيض

Gerçeği göz ardı ederek... beni teselli etmenize gerek yok.
أنت تعلم بأنك لست بحاجة إلى طمأنتي على حساب الحقيقة

Evet, bu bir kültür... ve buna göre araştırma yapmamız gerek.
نعم ، هذه هي الثقافة ونحن بحاجة إلى التحقيق وفقاً لذلك

Yalnız gitmene izin veremem şimdi senin yardıma ihtiyacın var.
لن أدعك تذهب لوحدك الآن ، أنت بحاجة إلى المساعدة

Beni sonra cezalandırabilirsin, ama şu anda yardıma ihtiyacın var.
يمكنك طرحى أرضاً لاحقاً لكن الأن إنك بحاجة إلى المساعدة

Yaşlı kralın zamanı gelince... cennete gitmek için halıya ihtiyacı olmayacak.
وعند الساعة سيعود الملك القديم ولن أكون بحاجة إلى هذا البساط

Ama galiba sürdürmek zorundayız çünkü çoğumuzun yumurtaya ihtiyacı var.
لكن، أظن أننا نتابع تجربتها لأننا معظمنا بحاجة إلى البيض

Daha büyük işletmeler kurmaya ve yeni işlere ihtiyacımız var.
نحن بحاجة إلى بناء شركات كبيرة، ونحن بحاجة لفرص العمل.

Biz gerçekten bir şey yapmak gerekiyor, Dinle , Tamam?
الاستماع، ونحن حقا بحاجة إلى فعل أي شيء ، حسنا؟

Biz tüm cellat daha iyi bir sınıf , ihtiyacınız var demektir.
فهذا يعني أننا بحاجة إلى فئة أفضل من الجلادين، هذا كل شيء

NT: Ne bir modele, ne çizime ne de deneye ihtiyaç duyuyordum.
نيكولا تيسلا: لم أكن بحاجة إلى أي نماذج أو رسومات أو تجارب.

Ayrıca birini öldürmek için bir sebebe bile ihtiyaçları yoktur.
ولا هم بحاجة إلى أي سبب حقيقي لقتل شخص ما،

Ayrımcılığın ne olduğunu gün geçtikçe daha fazla öğreniyordum ve aynı derecede önemli olan, kendi avukatım olmam gerektiğini öğreniyordum.
كنت أتعلم أكثر وأكثر عن معنى التمييز، وبنفس المقدار من الأهمية، كنت أتعلم أنني بحاجة إلى أن أكون مُدافعي الخاص.

Araştırma yapması gereken bir üniversite öğrencisi olduğu hakkında konuştu.
أسمعني هذه القصّة حول طالب جامعي بحاجة إلى إجراء أبحاث.

Yeni bir öneriye açığım ama bir beyan görmem gerekir.
سأفتح لكم زاوية دخول جديدة لكني بحاجة إلى رؤية البيان

Değiştirmek için bize taklidi lazım ama yapmak için gerekli veriler elimizde yok.
نحن بحاجة إلى بديل كي نقوم بهذا نحتاج إلى من لديه بيانات تفيدنا

Yaka numarası 34762. Bir cep telefonunun izini bulmak istiyorum.
رقم التسلسل 034763 أنا بحاجة إلى اقتفاء اثر هاتف جوال

Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım.
ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم.