Kimse sana onun yerini yazan bir mektup falan göndermedi mi? | Open Subtitles | لم يرسل لك أحد أي رسائل مطلقاً لإعلامك بمكان وجوده؟ كلا |
Dayton'a varır varmaz elemanlara kart atar, arabanın nerede olduğunu bildirirdim. | Open Subtitles | عند وصولي إلى دايوتون، سأرسل رسالة إلى الشركة لأخبرهم بمكان السيارة |
Pekâlâ, belki bir yerlerde 50 bin tutarında 20'lik kalmıştır. | Open Subtitles | حسنا، ربما اجد خمسون ألف فئة عشرينات ملقاة بمكان ما |
Mesela sen polise anahtarını orada bir yere bıraktığını söylesen. | Open Subtitles | إفترض أنك تخبر الشرطة بأنك تركت مفتاحك هنا بمكان ما |
Kocam dışarıda bir yerde, yağmur yağıyor ve ikimiz de içiyoruz. | Open Subtitles | زوجي بالخارج في بمكان ما انها تمطر وكلانا نتناول الشراب الآن |
Her zaman balayi için gitmek isteyecegin bir yer. oraya gidebiliriz. | Open Subtitles | يجب أن تحظين بمكان يليق بكِ كما يحدث في شهر العسل |
Lütfen bana bunu yaptırma. Asad daha çocuk. Bombanın yerini söyle! | Open Subtitles | ارجوك لا تفعل هذا ، اسد مايزال صغيرا اخبرنى بمكان القنبلة |
O halde, bombaların yerini söylemezsen sana ne yapacağımı da biliyorsundur. | Open Subtitles | اذاً أنت تعرف ما سأفعله لك اذا لم تخبرنى بمكان القنبلتين |
Buda Şişman'ın muhtemelen işkence gördükten sonra haritanın yerini onlara söylediğini gösteriyor. | Open Subtitles | مما يدل على إن صاحبنا على الأرجح أخبرهُ بمكان الخريطة بعد التعذيب |
O adam, definenin nerede gömülü olduğunu bilen tek kişi olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن صديقك هو الشخص الوحيد الذي كان يعلم بمكان الكنز |
Bence gitmemen daha iyi olur. nerede kalıyor? - Neden? | Open Subtitles | لا أعتقد أنه عليك أن تذهب أخبرني بمكان شقتها فحسب |
Ama, ona karsilik, cep telefonunun nerede oldugunu bana söylemelisin. | Open Subtitles | لكن في المقابل يجب أن تخبرني بمكان هذا الهاتف الخلوي |
Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. | Open Subtitles | إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد. |
Bence ikimizin bu şekilde halka açık yerlerde görülmemiz akıllıca değil. | Open Subtitles | أتعرف,لا يبدو أنه من الذكاء أن نلتقى بمكان عام مثل هذا. |
Lanet olsun. Bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. | Open Subtitles | تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا |
Bir gün, sevgilisi "O"yu hiç gitmedikleri bir yere götürdü. | Open Subtitles | يوم من الايام حبيبها أْخذُ أو بمكان عمرهم ما راحوة |
Sakinleş biraz. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir, Tanrım. | Open Subtitles | صبراً، صبراً، أنا متأكّد بأنه بمكان أفضل الآن أيها الحامي |
Onlar kendini kamufle etmek zorunda olduğun yoksa vurulabileceğin bir yerde çalışıyor. | Open Subtitles | لكنهما يعملا بمكان يجب أن ترتدي زي تمويهي و إلا ستصاب بالرصاص |
Neden sürekli saate bakıyorsun? Yetişmen gereken bir yer mi var? | Open Subtitles | الذي تستمرّ بالنظر إلى الساعة أيجب أن تكون متواجد بمكان ما؟ |
Demek ki para başka bir yere saklanmıştı, ama nereye? | Open Subtitles | لذا كان المال مخبئاً بمكان آخر , لكن أين ؟ |
Çok isterdim ama sana o p.çin saklandığı yeri söyleyemem çavuş. | Open Subtitles | مثلما أحب أن أفعل, لا يمكنني إخبارك بمكان الوغد أيها العريف |
Parmak izleri o odadaki herhangi bir yerden alınmış olabilir. | Open Subtitles | ومن المؤكد ان ترك بعض من بصماته بمكان ما بالغرفة |
Ama dünyanın bir yerinde kalbinizi çalan bir leydi olmalı. | Open Subtitles | لكن لابد أن تكون هناك سيدة ما بمكان ما لتلهمك |
Eğer bir şey kullanıyorsa, onu bir yerlere saklamış olmalı. | Open Subtitles | رأيت أن إن كان هناك شئ فهو مخبأ بمكان ما |
Dolayısıyla her ay bir tutulma yerine, yaklaşık her bir buçuk yılda bir Dünya'da bir yerlerde bir tutulma oluyor. | Open Subtitles | لذا بدلاً من حدوث ذلك شهرياً يحدث الكسوف الكلى للشمس بمكان ما على الأرض كل عام ونصف تقريباً |
Bu kitapta yazmıyorsa, yemekhanenin yerini nereden biliyordun? | Open Subtitles | كيف عرفت بمكان صالة الطعام إن لم تكن مذكورة بالكتاب؟ |
Afazik biri kelimeleri gerçekte söylemek istediği kelimenin saklandığı yerin yakınından getirir. | Open Subtitles | المصاب باحتباس الكلمات يجد كلمات مخزنة بمكان ما بالقرب من التي يريدها |
Eğer çıkıp kimse bana... şarapların nerde olduğunu söylemezse bu adamı öldüreceğim. | Open Subtitles | سأقتلهذاالرجُل.. مالميخبرنيأحد.. بمكان النبيذ |