ويكيبيديا

    "تجعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin
        
    • daha
        
    • hale
        
    • yapan
        
    • beni
        
    • yapmak
        
    • yapar
        
    • da
        
    • gibi
        
    • gösteriyor
        
    • seni
        
    • yapıyor
        
    • kılıyor
        
    • neden
        
    • sağlar
        
    Aynen! Yarın trendeki işin bu. Bu listenin açığa çıkmasına izin verme. Open Subtitles بالضبط, هذه ستكون مهمتك غدا على القطار لا تجعل هذه القائمة تتسرب
    Aslında söylemeyecektim. Çünkü kimse bilmeyince, her şey daha kolay görünüyor. Open Subtitles لم أكن أنوي ذلك، فعدم معرفته تجعل الأمور أيسر بالنسبة للجميع
    O dosyalardaki hiçbir şey kurbanlarını zahmete değer hale getirmeyecek. Boş vermelisin. Open Subtitles لاشئ في هذه الملفات، تجعل من تضحيته مستحقة، عليك ان تنسي ذلك.
    Bunu yapan trenin hareketiyle ilgili bir şey. Bütün bu hareket kadınları azgınlaştırıyor. Open Subtitles انه بخصوص حركه القطار التى تسبب ذلك كل تلك الحركه تجعل الفتاه شهوانيه
    Ne yazık ki bu beni tahtın sahibi de yapacak. Open Subtitles للأسف، من شأنها أن تجعل لي أيضا والوريث الشرعي للعرش.
    Dinle şimdi, annenin gurur duyacağı bir şey yapmak istiyorsan söz ver bana, kimsenin seni ezmesine izin vermeyeceğine söz ver. Open Subtitles الآن اسمعني ، إذا أردت ان تجعل أمك فخورة بك عدني ، عدني ، ألا تسمح لأحد أن يحولك لصاحب عاهة
    Sen daha içki ısmarlamaya fırsat bulamadan taşaklarını küpe yapar o. Open Subtitles سوف تجعل منك عشاءً لها قبل ان تفكر بشراء المشروب لها.
    Şöyle açıklayayım. Her şeyi hepimiz için daha da zorlaştırıyor. Open Subtitles دعونى أعيد الصياغة انها سوف تجعل عمل الاشياء صعب علينا
    Ücretsiz verilen devlet sabunlarını alarak, Michelangelo eserlerinin bir anaokulu öğrencisi yapmış gibi görünmesini sağlayan en güzel heykellere dönüştürdüğünü gördüm. TED رأيت أحدهم يأخد الصابون المجاني المقدم لنا ويحوله إلى منحوته ساحرة من شأنها أن تجعل مايكل أنجلو يبدو كأنه طفل صغير.
    Benim tek dediğim, kimsenin seni itip kakmasına izin verme. Open Subtitles كل ما أقوله هو ألا تجعل هؤلاء الناس يضغطون عليك
    Ruhundaki kahramanın yok olmasına izin verme, yalnızlık içinde hüsranları hakettiğin hayat için.. Open Subtitles لا تجعل البطل الذي في داخلك يموت في الإحباط الوحيد للحياة التي أستحققتها
    Herhangi bir şeyi nasıl daha iyi gösterebildiğimi görüyor musun? Open Subtitles ترى كيف ل يمكن أن تجعل أي شيء تبدو أفضل؟
    Hitler'e öldürmeye cesaretiniz yok, bu yüzden görevi imkansız hale getiriyorsunuz. Open Subtitles أنت ليست لديك الشجاعة لتقتل هتلر لذا تجعل الآن المهمة مستحيلة
    Burayı dünyanın en asil ülkesi yapan ilkelere ne oldu? Open Subtitles أين هي المبادىء التي تجعل هذه الدولة الأسمى في العالم؟
    Bu kendine işkence etmektir ve sonra başarızlığın için beni suçlamaktır. Open Subtitles إنك تجعل من نفسك شهيداً ثم تلومني على أنك لست ناجحاً
    Kendini, düşmana karşı görünmez yapmak temel bir taktiktir, Tom. Open Subtitles أن تجعل نفسك مخفياً للعدو إنها تقنية سهلة يا توم
    Bunun yerine, koklama duyuları onları acımasız birer leşçi yapar. Open Subtitles عوضاً عن ذلك، تجعل منهم حاسة شمهم رِميّون عديمو الشفقة
    İlaç uygulamaya korkuyorum çünkü bu onu daha da kötü yapabilir. Open Subtitles انا خائفه من اعطائه عقاقير لإنها ممكن ان تجعل حالته اسوأ
    Sayılarla yapabildiklerinin yanında, ...bin dolarlık fahişe, rahibe gibi kalır. Open Subtitles براعته في التعامل مع الأرقام تجعل أفجر العاهرات تحمرّ خجلاً.
    Ama şu lanet gözlüklerle Burt çok daha iyi gösteriyor ve sonunda artık bir-iki ay önceki sağlam hatun olmadığımı fark ettim. Open Subtitles ولكن هذة النظارت تجعل بيرت يبدوا أجمل وانا أعلم أنه في النهاية سيدرك أني لم أعد تلك المثرة قبل شهر أو شهرين
    Adamım, bu seni rahatsız etmesin. Bu uzun zaman önceydi. Open Subtitles يارجل, لا تجعل هذا يضايقك لقد كان منذ وقت طويل
    İnsanlar bunları okuyor. Bu, onları gerçek hayatlarında mutsuz yapıyor. Open Subtitles تجعل الناس التي تقرأها تعساء وغير راضين عن حياتهم الخاصة
    Henry kendinde değil, ve bu kadın hayatı daha katlanılmaz kılıyor, sadece bizim için değil tüm Fransa için. Open Subtitles هنرى ليس هنري.. وهذه المرأة تجعل الحياة لا تطاق ليس فقط من أجلنا ، بل من أجل فرنسا كذلك.
    Yani insanlarının sözlerini geri almalarına neden olacaksın, öyle mi? Open Subtitles لذا يجب عليك أن تجعل قومك يَتراجعُوا عن كلمتِهم ؟
    Ama bu olmuyormuş gibi yapmak daha kötü olmasını sağlar. Open Subtitles التظاهر أنه لا يحدث، من شأنها أن تجعل الأمور أسوأ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد