Yaptıklarımın geri alınamayacağının farkındayım ama sinema aşkım da hesaba katılmalı. | Open Subtitles | أناأعلمأن أفعاليلايمكن أنتبررقانوناً.. لكن حبي للفن يجب أن يؤخذ بعين الاعتبار |
Kendini çok mühim sanma aşkım. O çakmağı çok severdim. | Open Subtitles | لا تمدحي نفسك يا حبي اللعنة أنا مولع بتلك الولاعة |
Eğer sen, benim sevgimden dolayı onu alıyorsan bana aşkımı verme. | Open Subtitles | اذا كنت قد أخذتها بعيدا بسبب حبي إذن لا تعطيني حبّي |
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve birbirimiz için yaratıldığımızı söyleyecektim. | Open Subtitles | وكنت سأخبرك عن مدى حبي لكِ وكيف أننا مناسبين لبعضنا البعض. |
Üzgünüm, tatlım, herkes gibi sıraya girmen gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أسف حبي , ستقفي بالطابور كأي أحد أخر |
Çok iyi bir kızdı ama bana âşık olmamasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد كانت لطيفة و لكني أخبرتها أن لاتقع في حبي |
Hayır, sana aşkım yalandan değildi. Sadece babamın davasında tanıklık etmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أزيف حبي لكِ لم أرد أن أشهد في محاكمة أبي |
İngiltere Kralı beni çağırtmışken, nasıl olur da yatağımda yatarım aşkım? | Open Subtitles | كيف يمكنني النوم في السرير, يا حبي عندما يستدعيني ملك انجلترا؟ |
Hayır, öylecene gitmeyecek aşkım. Kederle işler bu şekilde yürümüyor. | Open Subtitles | لا, لن يرحل الأمر بعيداً يا حبي هكذا يعمل الحزن |
Öyle bir duygu ki aşkım, gizleyemem, gizleyemem, gizleyemem." | TED | أنا سعيده جدا ، يا حبي ، لا أستطيع أن أخفيه، لا أستطيع أن أخفيه |
Bu benim ilk aşkım ve size ondan biraz daha bahsedeceğim. | TED | كان هذا حبي الأول، وهذا ما سأحدثكم عنه قليلاً. |
Elbette, aşkım. Herkesin garip bir özelliği vardır. | Open Subtitles | بالطبع يا حبي كل شخص له شئ ما فريد من نوعه |
Ben aşkımı kaybettim, ama bu senin tek şansın, git onunla, Leela. | Open Subtitles | لقد خسرت حبي لكن هذه فرصتك الوحيدة .. اذهبي معه يا لـيلا |
Konuşmaya fırsat bulduğum herkese seni ne kadar çok sevdiğimi anlattım. | Open Subtitles | قضيته أخبر أى شخص قد يستمع إلىّ عن مقدار حبي لكِ |
Sorun değil ,tatlım, bilirim siz kadınların başbaşa konuşacağı çok şey vardır. Dışarı aşağıya inip biraz egzersiz yaparım, olur biter. | Open Subtitles | لا بأس حبي ، أنا أعلم، انتن السيدات لكن احاديثكن الخاصة |
Siyah Duman İnsanları gelene kadar elbette. Sevgiler." Buraya da ismin. | Open Subtitles | إلا إن ظهر رجال الدخان الأسود، مع حبي." اكتب اسمك هنا. |
Aynı şekilde; Aaron'a olan sevgim ve kederimle Matthew'a olan sevgimin karşı karşıya durmadığını fark ettim. | TED | وبنفس القدر من الأهمية، ساعدني على إدراك حبي لأرون وحزني عليه، وحبي لماثيو، ليست قوى متضادة. |
Sağlam içgüdülere sahipsin ama bunu seni sevdiğim için söylüyorum. | Open Subtitles | لديك موهبة فطرية ولكني أخبرك بهذا من منبع حبي الشديد |
İstemiştim. Ama sonra ağacın içindeki bir hatun sevgimi benden çaldı. | Open Subtitles | كنت أريدها لكن فتاة فوق شجرة جاءت و أخذت حبي بعيدا |
Benim algılayıcı destekli teknoloji oluşturma isteğim muhtemelen hayatım boyunca süren teknoloji ve algılayıcı sevgimden gelmişti. | TED | رغبتي لإنشاء مستشعر تكنولوجي ربما تنبع من حبي طول عمري للمستشعرات والتكنولوجيا. |
o benim mutlulugum o benim sevgilim... gülerek, sevgiyle bakan, benim "Deewana" adlim | Open Subtitles | هذه قسمتي و هذا حبي تضحك بحب و تسميني المجنون |
Oyunu oynamak istiyorsan, kuralları iyi bilmelisin, canım. | Open Subtitles | إذا أردت ممارسة اللعبة,فعليك معرفه القواعد يا حبي |
Ama eğer benimle olursan ilk ve son aşk hikâyem mükemmel olacak. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتي معي إذا قصة حبي الاولى والاخيرة سوف تكون مثالية |
bebeğim, ben varım! Fry, "Omurgasız" ne demek bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لدرجة أنه لن يكون أمامهم أي خيار غير حبي و تبجيلي |
Üçün gücü sizi özgür kılacak. Sevgilerle anneniz." | Open Subtitles | قوة الثلاثة ستجعلكم أحرار, مع حبي, والدتكم |