ve bunun tartışılmaz bir doğruluk, hep doğru olduğunu sanırdım. | TED | و المفترض أن ذلك كان سطح حقيقي , دائما حقيقي |
Ancak çirkin veya sönüklerse hep çirkin ve sönük olarak kalırlar. | TED | ولكن إذا كانت قبيحة أو مملة، فستكون دائما قبيحة أو مملة. |
BJK: Ebeveynlerimi çıldırtan hep bendim, çünkü her zaman meraklı olan bendim. | TED | بيلي جين: حسنا، كنت دائما ما أثير جنون والدي لأنني كنت فضوليةً. |
hep stresli olmalarına ve öğrenmek için gerekli riskleri almamalarına şaşmamak lazım. | TED | ليس من العجب أنهم يشعرون بالضغط دائما ولا يبذلون الجهد المطلوب للتعلم. |
Garip bir şey. hep ikiyi bulurum, ama başka renkte. Maça, özür dilerim. | TED | ذلك ممتع. دائما ما اجد رقم اثنان، لكن من اللون الخطأ. بستوني, اسف. |
Ben hep metal dişleri tercih ediyorum çünkü çıkardığı sesi seviyorum. Bir de gördüklerimin tutma kısmında siyah bir yumruk var. | TED | أنا دائما أفضل الأسنان المعدنية فقط لأنني أحب الصوت الذي تصدره وتلك التي أعرف تحتوي على رمز القبضة المرفوعة في مقبضها. |
Fakat hep sanıyordum ki ilerleme kaydetmek için, esasında tüm beyni kopyalamam gerekiyor. | TED | ولكن أنا دائما ما اعتقدت أنه لنحقق التقدم يجب أن أصنع دماغًا بشريًا. |
Komik, ama ne hissettiğimi düşündükçe, hep Charlie dayıma dönüyorum. | Open Subtitles | عندما احاول التفكير فى مشاعرى دائما ما أعود لخالى تشارلى |
Ben hep bu saatte gelirim. Bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | دائما ما أزوركم بهذا الوقت ولم أكن أتوقع بأنكم بهذا الحال |
Ben hep söylerim, en iyi savaşan ordu, koşan ordudur. | Open Subtitles | كما قلت دائما , الجيش المقاتل هو جيش من العدائين |
Senin oğlunu doğurur muyum sandın? Senden hep nefret ettim. | Open Subtitles | أتظن اننى كنت لأتجب منك اننى اكرهك و كرهتك دائما |
Dikkat ettin mi, en adi zalimler hep sıska olurlar. | Open Subtitles | هل لاحظت أن أكثر الطغاة جنونا دائما ما يكونوا نحيلين؟ |
hep söylerim, şapka asmak için en iyi yer bir şapka askısıdır. | Open Subtitles | أقول دائما.. يجب ان يكون هناك مكان لتعليق قبعة على شماعة القبعات |
Bu köylü kızı banyosunu hep yatak odamda mı yapacak? | Open Subtitles | تلك الفتاة الفلاحة هل ستستحم دائما فى غرفة نومى ؟ |
Onlar hep arkadaştırlar. Bu yüzden size onu sıkıştırmamanızı söyledim. | Open Subtitles | لقد كانوا دائما أصدقاء ، لذلك لأقول لا تكن قاسيا |
- Güneyin konukseverliğini hep işitirdim. Ben ve adamlarım şimdi bunun anlamını öğrendik. | Open Subtitles | لقد سمعت دائما عن كرم الضيافة الجنوبي الآن, رجالي فهموا ما يعني ذلك |
Şu ameliyat hakkında sana hep sormak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء أردت دائما أن أسألك إياه .. عن تلك العملية |
Uyandığında kendini hep başkası gibi hissedersin, öyle değil mi? | Open Subtitles | ثم تستيقظ دائما ثانية وأنت تعرف أنك شخص أخر, صحيح؟ |
Ben her zaman bir öyküyü en iyi şekilde anlatmaya çalışıyorum. | TED | ولكني أحاول دائما إيجاد افضل طريقة لكي أروي كل قصة تصادفني |
Okulda hiç bir sorunu olmadı. herzaman iyi bir öğrenciydi. | Open Subtitles | لم يواجه اي مشاكل في المدرسة كان دائما تلميذ جيدا |
Andrea hiç alışverişe gitmez ki. Gidip öylece gezinir gelir. | Open Subtitles | أندريا' لم تذهب أبداً للتسوق' انها دائما ترى شيئا ما |
Bizse doğada bu alışılmamış izle karşılaşmak için çok heyecanlanır dururduk. | TED | وكنا دائما متحمسين للذهاب إلى الأدغال لنصادف هذا المسار غير العادي. |
Bu ekonomik güçle başlar, bu her daim böyle başlar. | TED | الآن هذا يبدأ بسلطة اقتصادية، لكن هكذا يبدأ الأمر دائما. |
çok can sıkıcı. Özellikle de annem hastalandığından beri, tepesinden hiç inmiyor. | Open Subtitles | إنها مزعجة للغاية منذ أن أصبحت أمي مريضة إنها حولها دائما .وأنا |
Önemli dağılımsal sonuçlar vardır, ve onlar her zaman düşündüğünüz gibi değiller. | TED | فهنالك توزيعات مهمة لنتائج هذه التتغييرات، وهي لا تتطابق دائما مع توقعاتنا. |
Biz zaten birkaç kere tümüyle farklı insanlar oluyoruz, ama yine de hep tam da kendimiz olarak kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى الآن قد أصبحنا أشخاصا مختلفين كليا عدة مرات و رغم ذلك فإننا دائما ما نظل أنفسنا جوهريا |
Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz. | TED | و نبدأ بالاعتقاد أن كوننا مرتبطين دائما سيجعلنا نشعر أننا أقل وحدة. |
Böylece sürekli Güneş'e düşüp asla ona ulaşamayan bir hareketti bu. | Open Subtitles | وهذا ما يجعلنا نصف حركة الكواكب بأنها دائما تسقط ناحية الشمس |
genelde gece nöbetine kalıyorum. El altından biraz para sağlıyor. | Open Subtitles | لأنني دائما ما أعمل بالنوبات الليلية إلا أن المرتب منخفض |
Size odaklanmayı öğretir; hızlı veya az konuşmalısın çünkü daima sözün kesilir. | TED | و التركيز، عليك التكلم بسرعة أو الاختصار، لأنه سوف تتم مقاطعتك دائما. |