"ذكرى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• anı
• yıldönümü
• hatıra
• anısına
• anısını
• hatırası
• dönümü
• yıldönümümüz
• hatırasını
• anım
• Anma
• anıyı
• yıldönümleri
• anıları
• yıldönümünde

Yıllar sonra bunu komik bir anı olarak hatırlayacağız, değil mi?
فى المستقبل سوف يكون هذا مجرد ذكرى مُضحكة , أصحيح ؟

Övünmek gibi olmasın ama enfes bir yıldönümü yemeği hazırlamış mıyım ne?
لا أريد التبجح لكن ألم أطبخ لكٍ وجبة لذيذة في ذكرى زواجنا؟

Sadece hatıra olarak kalacaklarsa hayır.
ليس إذا كان الهدف منها أن تكون مجرد ذكرى.

"La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor.
فى ذكرى ثلاث ليالى لا تنسى على ظهر جبريلا ، الياخت خاصتها

Sonra kendi kendime, beynin için girebilsek ve o mide bulandırıcı hissi o kişinin anısını da bozmadan çıkarabilsek nasıl olurdu diye soruverdim.
و هكذا فكرت، ماذا لو استطعنا أن ندخل الدماغ و نتخلص من ذلك الشعور المثير للغثيان بينما نترك ذكرى ذلك الشخص دون مساس؟

Şarabına nitrojen karıştırdığı anın hatırası o kadar korkutucu değil sanırım.
ذكرى زوجها و هو يموت بين ذراعيها أظن أن ذكرى تسميم

Torunuma kavuştuğumda, babasının eski bir anı olarak kalacağından emin olacağım.
عندما أحصل على حفيدتي، سنتأكد أن والدها، ليس سوى ذكرى فقط.

- Bir anısı var-- - O evde bulunduğum bir anı.
ـ لقد حظيت برؤية هُناك ـ ذكرى بشأن تواجدي بذلك المنزل

Karelerine göz gezdirdiğinizde belirsiz bir anı beyninizin derinliklerinden yüzeye çıkar.
بينما أنت اتفحص مربعاته ذكرى بعيدة تطفو إلى السطح من الأعماق داخل دماغك.

Hatırlamam gereken bir yıldönümü yada özel bir gün mü vardı yoksa?
هل هناك نوع ما ذكرى او مناسبة خاصة من المفترض أن أتذكرها؟

yıldönümü hediyeni sipariş verirken çok ilginç bir şey oldu.
لقد حدث أمر جنوني بينما كنت أطلب هدية ذكرى زواجنا

Bir gün, bu ziyaretin sadece bir hatıra olarak kalacak kalbimde yaşattığım diğer güzel hatıraların yanında.
يوماً ما ستكون زيارتك مجرد ذكرى ككل الذكريات التي أعزها

Şu son anlarımızı, herşeyden daha güzel... bir anı olarak saklamalıyız... ki bu hatıra bizi yaşatsın.
في لحظاتنا الأخيرة يجب أن نبقي ذكرى ذكرى جميلة أجمل من أي شيء آخر ذكرى تساعدنا على مواصلة العيش

Yüksek Şura'nın geleceği ve sevgili ablamın anısına kadeh kaldıralım.
دعونا نأخذ نخب مستقبل المائدة العليا وبالطبع ذكرى أختي العزيزة.

Jack Kemp'in anısına selam çakmadan olmaz ve ona inanıyorsunuz ve muhafazakârlık kalıbı renk ayrımı gözetmeksizin, herkes için çalışıyor.
انت تحيي ذكرى جاك كيمب وتتفق معه بأن ذلك الاختبار من المحادثة هل يجدي معك كل شخص ؟ بغض النظر عن لونه

Bak, Luke Walt'un anısını onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir.
قد تكون هناك طريقة ألطف لتكريم ذكرى والت ما الذي تعنيه؟

O mahkeme salonuna ölmüş bir avukatın hatırası tarafından itildin.
لقد أدخلتك ذكرى محامي متوفي قاعة المحكمة هذه

Birbirlerine yıl dönümü hediyesi olarak, bu çiftler randevusunu ayarladılar.
قاما بحجز موعد مع زوجين كهدية لبعضهما في ذكرى زواجهما

Bugün yıldönümümüz ve ben her şeyin mükemmel olmasını istiyorum.
إنهـا ذكرى زواجنـا و أريـد أن يكون كـل شيء مثـالي

Köprüyü neden yapmak istedim biliyorum, ama diyebilirim ki en çok hatırasını istedim... oğlumun dünyaya geldiğini görmek... dünyaları bir araya getirmek.
اعرف لماذا كنت اريد بناء الجسر لكن باستطاعتى ان اقول لك اى ذكرى كنت اتوق اليها رؤية ابنى وهو يدخل هذا العالم

Tam olarak nasıl olduğunu hatırlamıyorum, ama aklımda yer etmiş önemli bir anım var.
لكنني لا أتذكر بالضبط كيف حدث ذلك، ولكن لدي ذكرى واحدة، قوية جدا في ذهني.

Demek istediğim, annenin kilisesinde bir Anma töreni yapıldı.Ben ordaydım.
يعني , كان هناك ذكرى لها في الكنيسة. كنت هناك.

Bir öpüşmeden çıkan dedikodu, özel olmasını umduğum bir anıyı mahvetti.
إشاعة قائمة على قبلة دمرت ذكرى كنت أتمنى أن تكون خاصة

Miller'lar yıldönümleri için at arabası gezisi düzenledi.
سنذهب مع آل ميلر في جولة بمناسبة ذكرى زواجهم

Bu davalar incelendiğinde, dörtte üçü görgü tanıklarının sahte anıları yüzünden kaynaklanıyordu.
و بعد تحليل هذه القضايا ثلاثة ارباع منهم سببهم ذكرى خاطئة لشاهد عيان

Bir yıldönümünde politikacılar tribünde oturuyordu ve herkes bağırarak bildiğin sloganları atıyordu.
.. يالها من ذكرى .. سياسيين على المنصة والجميع يهتف بالشعارات