| karın olmak istiyorum. Seni sevmek ve seni mutlu etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون زوجتك أريد أن أحبك و أجعلك رجلا سعيدا |
| karın olacak bir kadın. Dünyada hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | إمرأه ستكون زوجتك و لا شئ فى العالم سيغير ذلك |
| - Evime dönmek istedim. - karını bir daha göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أدرت العودة للوطن لا أعتقد أنك سترى زوجتك وأولادك مرة آخرى |
| - Ama öyle. 1. suçta, kabak karının başına patlayacak ama çok değil. | Open Subtitles | المخالفة الاولى سندعو زوجتك لتشرب معنا العصير ليس كثيرا حيث انة مضر للقلب |
| Siz, Charles, bu kadını Karınız olarak kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تقبل تشارلي ،بهذه المرأة لتكن زوجتك المخلصه بالسراء والضراء |
| Dutları yediniz, sonra eşin de yedi ve her şey düzeldi, öyle mi? | Open Subtitles | . .. أنت أكلت التوت و كذلك زوجتك و كل شيء كان جميلا |
| Sen karına kavuşacaksın, ben de parama. Böylece herkes mutlu olacak. | Open Subtitles | وأنت سوف تستعيد زوجتك وأنا أحصل على أجرى، وكلنا نصبح سعداء |
| Evet, bir başka deyişle, eski Eşiniz Sean Nokes'u çocuğunuzla... yalnız bırakır mıydı? | Open Subtitles | نعم, بطريقة أخرى, هل تركت زوجتك السابقة ابدآ شون نوكيس لوحده مع طفلك؟ |
| karınla yeniden konuşmak istemedim. Bu yüzden açmadım. Bir kez yeterli oldu. | Open Subtitles | لم أرد التحدث مع زوجتك ثانية لهذا لم أجيب، مرة كانت كافية |
| karın olacak bir kadın. Dünyada hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | إمرأه ستكون زوجتك و لا شئ فى العالم سيغير ذلك |
| Daha dün karın bana evde Allah'ın nimeti yok diyordu. | Open Subtitles | بالأمس زوجتك أخبرتني بأنك أكلت عشاء الأطفال كلّه. هذا يكفي. |
| Dün karın panik içinde bize geldi ve ineğinin öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | بالأمس ، جاءت زوجتك إلينا في ذعر وقالت إن بقرتك ماتت. |
| Demek polis komiserisin. karın senin için endişelenmekten hasta oluyordur. | Open Subtitles | اذاً أنت رقيب شرطة لابد أن زوجتك تقلق عليك دائماً |
| Tuzağa düşürdüğün karın seni buldu ve sen de onu öldürdün. | Open Subtitles | زوجتك التي ورطتها تقوم بتعقبك و لتوقفها من فضحك تقوم بقتلها |
| - Hayır. karını o odaya koyacağız. Sen ise izleyeceksin. | Open Subtitles | سنضع زوجتك فى تلك الغرفة وسنجعلك تراقب ذلك من بعيد |
| karını takip etsinler diye öncelikli gözetleme görevinden ajan alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك سحب طاقم له الأولويه فى المراقبه ليتتبعوا زوجتك |
| Kafanın daha rahat olduğunu ve karının seni daha iyi bulduğunu söyledin? | Open Subtitles | تقول أنك تفكر بصفاء أكثر و تقو زوجتك أنك تبدو أفضل ؟ |
| Ve siz de Karınız buraya geldiğinde hâlâ arıyordunuz öyle mi? | Open Subtitles | وأنت لا زلت تأتي يوم الأحد عندما زوجتك جاءت إلى هُنا؟ |
| Daireyi arkadaşlarımıza bıraktık, ve senin yeterince zeki olan eşin onlarla görüşmeyi sürdürdü. | Open Subtitles | وتركنا الشقة لأصدقائنا، ولقد كانت زوجتك ذكيةً بما يكفي لتبقى على اتصال معهم |
| Şimdi sizi dizime alıp kıçınıza şaplak atmadan önce evine, karına git. | Open Subtitles | اذهب إلى منزلك الآن عند زوجتك قبل أن أضعك على ركبتي وأصفعك |
| 10 Milyon Doları alabilmek için, har şeyi Eşiniz kendi uydurdu. | Open Subtitles | زوجتك تدبر هذه العملية من اجل ان تأخذ 10 مليون دولار |
| Biliyorsun, eğer seks hayatında bir sorun varsa bunu karınla konuşmaya değer. | Open Subtitles | إذا كنت تعاني من مشكلة في السرير الأمر يستحق مناقشة مع زوجتك |
| Eşinizin boşanma gerekçesi de sizden cinsel tatmin sağlayamamış olması. | Open Subtitles | وقد أعطت زوجتك المبرر للطلاق بعدم الاشباع فى العلاقة بينكما |
| eşinin hayat destek ünitesini kapatabilirsin bende olayı iki haftada unuturum. | Open Subtitles | اسمع إن فصلت زوجتك عن الجهاز سأنسى هذا الأمر بعد أسبوعين |
| Bileti Bayan Biasi ile bölüşmek için karınızı zorladınız mı? | Open Subtitles | هل أرغمت زوجتك على اقتسام المبلغ مع الآنسة بياسي ؟ |
| Emin olamayız, ama Karınızın bazı takılarını ve başka şeyleri çaldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن لانستطيع التأكد,ولكننا نظن انه سرق بعض جواهر زوجتك وبعض الأشياء الأخرى |
| Biz eşlerimizi getireceksek sen de eşini getireceksin değil mi? | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا سنحضر زوجاتنا معنا ستحضر زوجتك معك، صحيح؟ |
| Winkey ve Bob'ın partisindeyiz ve ben ayrı yaşadığın karınım. | Open Subtitles | نحن بحفل مشروبات و أنا زوجتك المنفصلة عنك |
| O seçim karından da her şeyden de önce içindeydi. | Open Subtitles | وذلك الخيار كان فيك قبل زوجتك وقبل كل تلك الأمور |