hiç şüphem yok ki maymunluk dışı bir işkence görmüştü. | Open Subtitles | فقد عقله, مما حطم آي شك عن تعذيب القرده لبعضهم. |
O'Neill ile birleşeceğini, onu iyileştireceğini ve ondan ayrılacağından hiç şüphem yok. | Open Subtitles | ليس لدي شك أنة يمكن أن يرتبط مع أونيل يعالجه ثم يتركه |
Bu sefer kesin bir atış yaptığına emin olsan iyi olur. | Open Subtitles | افضل ان لا يكون عندك شك حول اطلاق في الوقت ذاته |
Stormhold sizin yönetiminizde daha iyi bir yer olacaktır,buna Eminim. | Open Subtitles | ليس عندي شك أن ستورمهولد ستكون مكانا أفضل تحت حكمك |
Aynı mobilyalar, aynı duvarlar ve Elbette aynı hikayeleri anlatan aynı insanlar. | Open Subtitles | نفس الأثاث, نفس الجدران نفس الناس يحكون نفس القصص من دون شك |
Ayrıca İmparatorluk Bildirgesi de hiç kuşkusuz İmparatorluk'a olan sadakatinizi hareketlendirmektedir. | Open Subtitles | هذا، بالإضافة للإعلان الإمبراطورى الذى يحرك بلا شك ولائكم إلى الإمبراطورية |
Çünkü geçen şükran gününü beraber geçirmiştik. Evet, Tabii ki. | Open Subtitles | لاننا قضينا عيد الشكر الاخـير معاً نعم , بلا شك |
Bu subay üniformasıyla ve elindeki evraklarla... oraya kuşku çekmeden gidebilir... ve ordudan kaçış hikayesi yayılmadan uzaklaşmış olurdu. | Open Subtitles | بوجود الزي العسكري لهذا الضابط والأوراق يجب أن تسمح له بالسفر بدون أي شك ويبقى متقدماً على أخبار هروبة |
hiç şüphem yok bu yana. her zaman hız güvenlidir. | Open Subtitles | لا شك لدي بذلك كنت دائماً مسرعاً وأميناً من الأخطار |
Evet. Çağrı, yetenek, ne dersen. Buna sahip olduğundan şüphem yok. | Open Subtitles | أجل، نداء، هبة، كما تشاء ليس هناك من شك بأنكَ تملكها |
O, yaratıcı bir adam gibi görünüyor. Benim, bir şüphem var. | Open Subtitles | أن صوته يوحي بأنه رجل مبدع .. لدي شك حول ما |
Bakın, o çok iyi bir oyuncu olacaktı. şüphem yok. | Open Subtitles | اسمعا، لقد كان سيصبح لاعباً عظيماً لا شك فى هذا |
Nekroz yapılmasını emreden ve Kujo'yu öldürenin Shinozaki olduğu kesin. | Open Subtitles | لا شك بأن من نظم لنيكروسس وقتل كوجو هو شينوزاكي |
Arka tarafa koyduğum mineral taşlarını yalamak için geldikleri kesin. | Open Subtitles | لا شك أن كتلة الملح التى وضعتها فى الخلف أجتذبته. |
Çoktan, düzgün İngiliz eş tanımına uyan ufak bir inek bulduğuna Eminim. | Open Subtitles | لا شك أنه عثر على فتاة حمقاء، تطابق وصفه للزوجة الإنجليزية الممتازة. |
Eminim ki bu bilgilerin bir kısmını Kilise Okulunda öğrenmişsinizdir. | Open Subtitles | ولكن لا شك أنكِ قد درستي هذا في مدراس الكنيسة؟ |
Elbette bu seçeneklerden biri bu pahalı kutuda diri diri gömülmeni içeriyor. | Open Subtitles | لا شك أن أحدها هو دفنك حياً في صندوق مبالغ في ثمنه |
Babanın hiç kuşkusuz... iyi bir öğretmen olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألم تدرك أن أباك معلم جيد؟ بدون شك فى هذا |
Ve en büyük problemlerden biri Tabii ki toprak ve bizim toprağa ne yaptığımız ve havaya ve de suya, gıdamızı sağlayan her şeye. | Open Subtitles | و قرّرنا أن نعدّل جينيّاً أشياء لانعلم حولها أي شيء. و واحدة من أهم المشاكل هي التربة من دون شك و ما نفعله للتربة |
kuşku yok O ne yaptığını iyi biliyor! Bu genetik bir şey? | Open Subtitles | لا شك انها تعرف جيدا ما تفعله هل هذا الشئ وراثى لديكم؟ |
hiç kuşkum yok. ama kılıçta çok ender bir yeteneğe sahipsin. | Open Subtitles | ليس عندي شك فى ذلك لديك موهبة نادرة فى المبارزة بالسيف |
EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor. | TED | أعتقد أن قيمتَي الجمال والإلهام لا يتم تقديرهما بالقدر الكافي، بلا شك. |
Bu sefer atışından şüphen olmasın. | Open Subtitles | افضل ان لا يكون عندك شك حول اطلاق في الوقت ذاته |
Dünyanın izlemesi gereken yolun Tanrının yolu olduğundan şüpheye düşersen bunu düşün ve dünyanın onun yolundan gitmesi için çabala. | Open Subtitles | أي وقت يكون لديك شك أن سبيل الرب هو السبيل الذي سمضي فيه العالم فكر في هذا |
Öyleyse suçlamanın yersiz olduğundan şüpheniz olamaz. | Open Subtitles | إذن لابد الا يكون هناك أدنى شك فى عقلك , أن التهمة بلا أساس |
Bilim hiç tartışmasız hayatlarımızı daha parlak, uzun ve sağlıklı hale getirdi. | TED | تمكن العلم بلا شك من جعل حياتنا أكثر نوراً، وأطول، وصحية أكثر |