- Eminim yakacak toplanmasına minnettar olacaktır. - sağ ol. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيُقدّر المساعدة على جمع الحطب, شكرًا لك. |
Anlayışlı olduğun için sağ ol ve umarım bu dostluğumuzu etkilemez. | Open Subtitles | شكرًا لك على تفهّمك، وآمل حقًّا ألّا يؤثّر هذا على صداقتنا. |
Benim bir... Evim ve eşyalarım var. Yani her şey var, sağ ol. | Open Subtitles | لا، أنا بخير، فلدي منزل وعائلة لذا أنا لا أحتاج لهذا، شكرًا لك |
Sağol, bu arada eğer limde olsaydı birçok şey yapmana izin verirdim. | Open Subtitles | شكرًا.للعلم فقط لو كان الأمر يعود لي لتركتك تقومين بالكثير من الأشياء |
Hepinize çok teşekkür ederim, sağ olun. | TED | شكرًا لكم جميعًا، رائع، شكرًا لكم جميعًا. |
İşimi biliyorum. Bu tarz şeyleri severim ben. Tamam, sağ ol. | Open Subtitles | ـ أعرف ما أفعله، أحب هذه الأشياء ـ حسنًا، شكرًا لك |
Sahilde yaptıkların için sağ ol. Diğer tüm yaptıkların için de. | Open Subtitles | شكرًا على حسن معاملتي عند الشاطئ، وعلى كل ما أسديتنيه بالخارج. |
- sağ ol Louise. - Dün geceye kadar her şey kontrol edildi. | Open Subtitles | شكرًا, لوايز الكل فحص حتّى اللّيلة الماضية |
Tamam, sağ ol. Sayende ekmeği bırakıyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، شكرًا لك، وأخيرًا لن آكل الخبز مُجدّدًا. |
sağ ol. İlçe başkanını arayıp seni Bölüm Şefi yapmasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | شكرًا لك، وسأتصل بنائب الرئيس حتى يرقيك من منصبك لتصبح مدير الإدارة |
Kahvaltı için sağ ol tatlım. Gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | شكرًا لكِ على الإفطار يا حلوتي، عليّ المغادرة |
Dün o konuda yardım ettiğin için sağ ol. - Sen olmasan hayatta yapamazdım. | Open Subtitles | شكرًا لك لمساعدتك في هذا الخطب بشان الأمس ما كنت لأتم الأمر بدونكِ |
Evvelki gece bizi poker oynarken bastığınızı annemlere söylemediğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرًا لعدم فضح مسألة لعبة البوكر بتلك الليلة لوالدينا |
Yardım ettiğin için çok sağ ol, ama artık gitsen iyi olacak. | Open Subtitles | شكرًا لك على كل مساعدتك لكنني أريدك أن تغادر |
sağ ol. Seni de yordum, değil mi? | Open Subtitles | شكرًا لك، لابد من أنك تعبت من حملي طوال تلك المسافة |
Onu aramamda yardım ettiğin için Sağol. Barınağının oraya bakacağım, büyük ihtimalle oradadır. | Open Subtitles | شكرًا لمساعدتكِ لي بالبحث عنها سأتفقد بيتها ، لابد وأنها هناك |
Bi anda minnet dolu oldun. Ama Sağol | Open Subtitles | تقدير مفاجئ بدون مناسبة، لكن شكرًا لك حقًا |
Yapabilirim..canım kahve için Sağol | Open Subtitles | يمكنني القيام بذلك، شكرًا على القهوة يا عزيزتي |
sağ olun, ama bu işi yalnız yapmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | شكرًا لكما، ولكن أشعر أنني أريد أن أكون وحدي |
Teşekkürler, efendim. Çok hayırlı bir işe harcanacak. Çok sağ olun! | Open Subtitles | شكرًا سيدي ، انها تذهب للمحتاجين شكرًا جزيلاً |
- Kordonun arkasında geçmemenizi rica ediyoruz. Lütfen. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ لقد طلب منك البقاء خلف المنصة.أرجوك. ـ شكرًا لك. |
Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. teşekkür ederim. | TED | وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم |
Yüce Tanrım, yemek üzere olduğumuz yiyecekler için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | إلهي الحبيب، شكرًا على الطعام الذي نحن على وشك تناوله |
Bunun hakkında konuşalım. AF: Tamam. teşekkürler Chris. | TED | حدّثنا عن ذلك. أ.ف: حسنًا. شكرًا لك، كريس. |