12 yıl boyunca ödünç bir zaman ve bir başkasının hatıralarıyla yaşadın. | Open Subtitles | أنت عشت فى زمن مستعار و ذكريات شخص آخر قرابة 12 عاما |
20 yıI boyunca bizden farklı bir hayat yaşadın. çocuğumuz öldü. | Open Subtitles | قد عشت حياةً مختلفةً لمدة عشرون سنةً, وفى النهاية ابننا ميت |
Bu mahallede uzun zamandır yaşıyorum. Bir çok değişik şey gördüm. | Open Subtitles | لقد عشت في هذا الحي منذو زمن طويل رأيت اشياء كثيرة |
Hayatında ilk kez, trenden ayrılma olasılığının sıfır olduğu, ve yolculuğun nerede, nasıl bitebileceği konusunda en ufak bir fikrin bile olmadığı bir tren yolculuğu yapmanın korkusunu ve deneyimini yaşıyorsun. | Open Subtitles | لأول مرة عشت تجربة خوف كونك في قطار .. مع عدم احتمالية خروجك منه وليس لديك فكرة عن مكان نهاية الرحلة |
Bunu fark ettiğimde yaklaşık beş yıldır Cape Town'da yaşıyordum. | TED | لقد إكتشفت الاتي بعد أن عشت في كيب تاون لمدة خمس سنوات في ذلك الوقت. |
Daha önce 19 yaşında bu köyde yaşamış, kırsal kalkınma üzerine çalışan Dipshikha adlı STK'da gönüllü olarak görev yapmıştım. | TED | لقد عشت في تلك القرية سابقاً ذلك عندما كان عمري 19 سنة ومتطوعة في ديبشيخا، منظمة غير حكومية لتطوير الريف. |
Uzun bir süre Ülkenden uzak yaşadın, Ne elde ettin? | Open Subtitles | لقد عشت في الخارج لفترة طويلة , ما كنت وجدت؟ |
O kadar çok hayat yaşadın ki kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد عشت بعدة ارواح، وانا لا اعلم من تكون |
Pislik içinde öyle uzun yaşadın ki, başka birşeyi anlayamıyorsun. | Open Subtitles | فقد عشت في الوحل زمناَ طويلاً ويصعب عليك فهم شيء آخر |
İnsanların arasına çıkmayı pek sevmiyorum bu yüzden burada yaşıyorum. | Open Subtitles | لا أنسجم كثيرا مع الناس عشت هنا العديد من السنوات |
Bu aptal evde 10 aydır seninle yaşıyorum, öyle değil mi? | Open Subtitles | عشت في هذا البيت الغبي معك للعشر شهور الماضية، أليس كذلك؟ |
Depresyon nedeniyle acı çekiyorum. Uzun bir süre boyunca düşündüm ki birindeki insanın diğerindekinden korktuğu tamamen birbirinden farklı iki hayat yaşıyorum. | TED | اعاني من الإكتئاب وذلك لمدة طويلة، وعلى ما أعتقد لقد عشت حياتين مختلفتين تماما حيث كل شخص فيها خائف من الآخر. |
Bir süredir bu bölgede yaşıyorsun. Hiç UFO gördün mü ? | Open Subtitles | عشت طويلاً في هذه المنطقة أسبق و رأيتَ طبقاً طائراً؟ |
Ne de olsa hayalimi yaşıyordum, o zaman niçin mutlu değildim? | TED | بعد ذلك، عشت في النهاية في ما أحلم به، فلماذا أنا غير سعيد؟ |
Abin kadar çok yaşamış olsaydın, senin de bir şeylerin olurdu. | Open Subtitles | لو أنك عشت مثل أخيك الأكبر ستحصل علي الكثير من الأشياء |
Biliyorsunuz Londra'da geçirdiğim beş yıl dışında hayatımın çoğunu burada geçirdim. | Open Subtitles | ستعلمون بأنني عشت أغلب حياتي هنا بخلاف الخمس سنوات فى لندن |
Ne kadar New York'ta yaşarsan yaşa, yukarıya bakıp tüm binaların kesilmiş robot penisleri gibi olduğunu düşünmek hala eğlenceli. | Open Subtitles | لا يهم كم من الوقت عشت في نيويورك, لازال النظر لأعلى مرحاً, تخيل البنايات كما لو كانت كائنات فضائية عملاقة. |
Üzerinde yaşadığın gezegenin parasını fareler vermişti ve onlar tarafından yönetiliyordu. | Open Subtitles | أن الكوكب الذى عشت عليه فوض و دفع لتشغيله بواسطه الفئران |
Bu yüzden eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak. | TED | اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي. |
Aylar boyunca seni bulmayı umut ederek, bir kez görebilmek için hayatımı feda etmeyi tercih ederek, işkence çekerek yaşadığımı duymak seni memnun eder miydi? | Open Subtitles | هل يسعدك أن تسمع هذا لقد عشت فى عذاب طوال تلك الشهور يائسة من أن أجدك متمنية أن أبذل حياتى فقط لأراك مرة أخرى؟ |
Hayatın boyunca bu kampta yaşadığını biliyorum, ama buranın dışında bir dünya var. | Open Subtitles | أعرف بأنك عشت في هذا المعسكر طيلة حياتك لكن هناك عالم آخر بالخارج |
Birkaç yıl New Jersey'den gelmiş bir kadınla yaşamıştım. | Open Subtitles | عشت لبضع سنين مع إمرأة فقيرة في نيوجيرسي |
Mr. Plank, Los Angeles'ta ne kadar süre boyunca yaşadınız? | Open Subtitles | سيد بلانك, كم المده التي عشت فيها في لوس انجلوس؟ |
2010'daki depremin ardından yerleri değiştirilmiş 300 işitme engelliyle beraber yaşadım ve çalıştım. | TED | عشت وعملت مع 300 شخص أصم الذين تم نقلهم بعد زلزال عام 2010. |
Ben orada beş yıl kaldım. Orada gramer okuluna gittim. | Open Subtitles | عشت هناك لمدة خمس سنوات ذهبت إلى المدرسة النحوية هناك |