Kongre üyesinin New Orleans'da ne işi olduğuna dair fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل هناك أى فكرة عما كان يفعله عضو الكونجرس في نيو أورلينز؟ |
Evet, ben Grandi ailesinin Bir üyesiyim ama ona kimse dokunmadı. | Open Subtitles | إننى عضو فى العائلة ، بالتأكيد لكن أحداً لم يمس الفتاة |
Yalan makinesine bağlıyken Bir kongre üyesini öldürüp öldürmediğin sorulduğunda bundan nasıl sıyrılacaksın? | Open Subtitles | مالّذي ستفعلهُ في اختبار كشف الكذب عندما يسألونك هل اغتلت عضو كونجرس ؟ |
Şu anda Orson Lisesi Tenis Takımının yeni üyesine bakıyorsunuz | Open Subtitles | كنت تبحث في أحدث عضو من فريق تنس عالية أورسون. |
Kongre üyemiz gelecek hafta orada olacak. | Open Subtitles | سيكون عضو الكونغرس في طريقه إليك الأسبوع القادم |
Sana güveniyoruz. Sen bizim oradaki tek adamımızsın, ve sen Bir Parti üyesisin. | Open Subtitles | لابد لنا من الإعتماد عليك، لدينا فقط عضو واحد في الحزب هناك |
Geçenlerde ekibinizden biri daha ölmüş, bu doğru mu ? | Open Subtitles | عضو آخر من فريقك مات مؤخرا ، أليس كذلك ؟ |
Aslında okulda Bir organizasyonun kurucularından biriydim, Bir nevi liderlik gibi Bir şey, yani, sizin gibi işte, aslında bunu severdiniz. | TED | وفي كليتي .. في الواقع أنني عضو مشارك في تأسيس منظمه وهو شئ مثل القياده. تعلمون، مثلكم أعزائي،سوف تحبونه وكل شئ. |
Köy halkı, halkın rastgele seçilmiş Bir üyesinin cinayetini sessizce kabul ediyor. | Open Subtitles | إذا فسكان القرية قبلوا بصمت جريمة قتل عضو مختار بعشوائية من مجتمعهم |
Kafasından vurulan Bir çete üyesinin olay yeri fotoğrafını görmüş. | Open Subtitles | رأى صورة مسرح جريمة، عضو عصابة ميّت بطلقة في الرأس. |
Kongre üyesinin odası cevap vermiyor. Gidip görmemi ister misiniz? | Open Subtitles | عضو الكونجرس لا يرد فى غرفته أتريدنى ان اذهب الى هناك ؟ |
Erkek Saç Kulübü'nün sadece başkanı değilim aynı zamanda üyesiyim. | Open Subtitles | أنا لست الرئيس فقط لنادى الشعر للرجال. أنا أيضاً عضو. |
Bu konseyin kıdemli Bir üyesiyim ve ben bundan haberdar değilim. | Open Subtitles | أنا عضو بارز في هذا المجلس ولم أكن على علم بذلك. |
Bu ekibin her üyesini takip ettiğine inanmamız için sebebimiz var. | Open Subtitles | لدينا سبب لنظن أنه كان يطارد كل عضو من هذا الفريق |
Eski kurul üyesine karşı hukuk davası açmak istersem açarım. | Open Subtitles | إذا أردت تسجيل قضية مدنية ضد عضو مجلس سابق سأفعل |
Şehir ve çevresinde, muhtemelen birkaç yüz üyemiz var. | Open Subtitles | في منطقة العاصمة لدينا مئتي عضو علي الأرجح |
Evet, Sen bizim ekibin en değerli üyesisin, dostum. | Open Subtitles | نعم، أنت الأكثر أهميةً عضو طاقمِنا، رفيق جيد. |
Ekip arkadaşlarından biri öldürülüp diğeri de sana kefil olmazsa ne olur? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما عضو في الفريق قتل والآخرون لن يشهدوا بالنسبة لك؟ |
Worshipful Company of Fishmongers'in Bir üyesi bile olsa umurumda değil. | Open Subtitles | لا أكترث حتى إذا كان عضو فى شركة باعة السمك المبجلة |
Benim gibi o da Ibadan Üniversitesi mezunuydu ve bağımsızlık döneminde eğitimli elit kesimin genç Bir üyesiydi. | TED | شأنه شأني، كان طالباً في جامعة إيبادان، وهو عضو شاب من النخبة المتعلمة في عهد الإستقلال. |
Babam sokakları yöneten Bir çetenin üst düzey üyelerinden biriydi. | TED | لقد كان أبي عضو في إحدى العصابات رفيعة المستوى في المنطقة |
Mombasa Karteldeki her üyenin, işçilerin ticari kuruluşlarının ve dağıtma ağlarının Bir listesini. | Open Subtitles | قائمة تحديد كل عضو و ناشط في عصابة مومباسا كيانات أعمالهم، وشبكات التوزيع |
Gazeteciyim ve Bir nevi Batı kapitalizm makinesi'nin Bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا صحفي ولذلك أنا عضو في أجهزة الدولة الرأسمالية .. |
Arkama yaslanıp tek oğlumun Bir penis yalayıcı olduğunu seyretmeyeceğim! | Open Subtitles | أنا لن أستريح وأنا أراقب إبني الوحيد يمص عضو شخص |
Kendisi şu anda ailemizin ayrılmaz Bir parçası ve aramıza katıldığında Alia altı aylıktı. | TED | هي الآن عضو مكمل في عائلتنا، كونها معنا منذ أن كانت علياء في عمر ستة أشهر. |
Doğu Alman Çelik Heyeti üyesiymiş gibi numara yapıyordu. | Open Subtitles | انتحل شخصية عضو من البعثة الفولاذية الألمانية الشرقية. |