Beni düşündüren herhangi birşey. Anlamadığım herhangi birşey, kendimin kafamda bir adım atmamı gerekterecek ve sunumun akışını durdurucak herhangi birşey. | TED | أي شيئ يجعلني أفكر. أي شيئ لا افهمه, بحيث يتوجب علي إيجاد التفسير بواسطة عقلي سيؤدي إلى إيقاف تدفق العرض الترويجي |
Ve böylece aklımda Kuzey Kutbu'nda tam anlamıyla yüzlerce ve yüzlerce kez yüzdüm. | TED | و اذن حرفيا سبحت عبر القطب الشمالي مئات و مئات المرات في عقلي. |
Bu durumu nasıl halledeceğime karar verebilmek için beynimi yiyordum. | Open Subtitles | لقد كانت تؤلم عقلي محاوله معرفة كيفية معالجة هذا الوضع |
Proteinler, kafamın içindekileri uçuşa geçirdiği için, iyi bir başlangıç yapmış sayılırdım. | Open Subtitles | البروتينات كانت تجعل الأشياء تطير في عقلي لذا اعتبرت ذلك بداية جيدة |
Fakat en önemli şey zihnimi eğitmekti maydana gelecek şeylere kendimi hazırlamak için. | TED | و لكن الشيء الاكثر اهمية كان تدريب عقلي لاجهز نفسي لما سوف يحدث. |
Anlayacağın Dan,.. ...ben aklımdan geçeni söylemeye inanırım. Hele mesele aşk ise. | Open Subtitles | أترى يا دان أظن وبالحديث عن عقلي خاصة عندما يتعلق الأمر بالحب |
Bu aklıma bir şey getirdi. Belki onu zorla yakalayamayız. | Open Subtitles | هذا ما يثير شئ داخل عقلي ربما لانستطيع أسره بالقوة |
O sırada, yedi yaşında olan zihnimde, Miami'deki bir yaz kampına gideceğimizi düşünüyordum. | TED | وبينما كان عقلي بعمر السابعة كنت أظن أننا سنذهب للتخييم الصيفي في ميامي |
Bu anları kafamda arka arkaya oynatırsam birkaç dakika daha öldürebileceğimi fark ettim. | Open Subtitles | أدرك إذا تذكرت كل شيء في عقلي قد أتمكن من تفويت دقيقتين إضافيتين |
Ama o siste nefes aldığımdan beri sesi kafamda yankılanıyor. | Open Subtitles | لكن كلماتها تتردد في عقلي منذ أن تنفست ذلك الضباب |
Ve aklımda sahte bir mükemmel erkek yaratmak benim en büyük sorunumdur. | Open Subtitles | و ربما بناء رجل رائع مناسب في عقلي كان أكبر مشكلة لي |
O düşünce yavaşça aklımda gelişti ve her şeyin önüne geçti. | Open Subtitles | تماما تلك الفكرة ترسخت ببطء في عقلي واكتسحت كل شيئ اخر |
Çünkü insanlara yardım etmek için beynimi kullanmam yanlış bir şey değil. | Open Subtitles | لأن إستخدامُ عقلي لمساعدةِ الناس .لا يعبّرُ ذلك عن إقترافٍ أيّ خطأ |
Parazitlerin beynimi ele geçirmesi gibi konular... | TED | إن الأمر يبدو وكأن الطفيليات أفسدت عقلي. |
Fark ettim de kafamın derinliklerinde düşünüyordum da bu saçma savaş bitince... | Open Subtitles | لقد أدركت هناك في عقلي كنت أفكر .. أنه عندما ينتهي هذا |
kafamın acıyla patladığını hissediyordum. | Open Subtitles | لدي ذلك الإحساس بأن عقلي سينفجر من كثرة الألم |
Yüzümü tokatlamaya hakkınız var efendim ama zihnimi tokatlamaya yok! | Open Subtitles | يمكنك صفع وجهي يا سيدي لكن لا يمكنك صفع عقلي |
Olmadı mı, tamam. Ama sanırım biraz yürüyeceğim. zihnimi ferahlatmam gerek. | Open Subtitles | كلاّ، حسناً، لكن أعتقد أنّي أفضّل السير، فإنّي أريد تصفية عقلي. |
Yanlış anlamanı istemem ama senin o aletin aklımdan hiç çıkmıyor. | Open Subtitles | ،لا تفهمني خطأ لا يمكنني أن أبعد صورة قضيبك عن عقلي |
O efendi aklıma girdiği anda kendi düşüncelerini benden saklayamadı. | Open Subtitles | حينما دخل ذلك السيد عقلي لم يستطع تغطية افكاره تماما |
Hareket edemiyor ve bir bilgisayar yardımı ile konuşabiliyor olsam da zihnimde özgürüm! | Open Subtitles | وبالرغم من عدم قدرتي على الحركة وإضطراري للكلام عبر كمبيوتر بداخل عقلي .. |
Evet, beynime kan pompalayan bu kalbim sayesinde akla yatkın kararlar alabiliyorum ve bu adi, maddeci gün tarafından sindiril-- | Open Subtitles | نعم , قلبي الذي ينبض بالدم الى عقلي لأستطيع القيام ببعض القرارات العقلانية و الابتعاد عن تلك الأمور المادية الرخيصة |
Kafam hâlâ açılacak olan Leonardo gösterimi ile doluydu ve şuna rastladım. | TED | مازال عقلي مشغولًا بمعرض ليوناردو الذي لم يكن تم افتتاحه بعد، فصادفت هذا. |
aklımın bir kısmı Glenn'i arayıp teklifi kabul etmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | نصف عقلي يخبرني بأن اتصل ب غلين الآن وأقبل عرضه |
Polis olaya intihar olarak bakıyor ama ben bu olayı kafamdan atamıyorum. | Open Subtitles | تواصل الشرطة القول بأن القضية كانت إنتحاراً، لكن عقلي ليس مقتنعاً بذلك |
ABD'de beyaz bir adam şiddet eyleminde bulununca, yalnız kurt oluyor, zihinsel hasta oluyor veya sebebi park tartışması oluyor. | TED | عندما يقوم رجل أبيض بفعل عنيف في أميركا، يُسمى الأمر حالةً فردية، أو مريض عقلي أو خلاف بخصوص مواقف سيارات. |
Her şey mantıklı ancak beynim mantıksız işler için yapılmadı. | Open Subtitles | كُلّ شيء معقولُ لكن عقلي ما كَانَش صمّمَ للعملِ الطائشِ |
Zamanda sıçrarken beynimin sağ salim kalmasına yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لأبقائكي عقلي في حالة مستقرة بينما كنت أتنقل عبر الزمن |