kızgın ve usanmıştım, ancak en önemlisi, tam anlamı ile çaresiz hissediyordum. | TED | كنت غاضبة و محبطة و الأهم من ذلك كله شعوري بالعجز المطلق. |
Çok kızgın olduğunuz tek bir an bile mi yok? | Open Subtitles | أتعنين أنه لم تمر لحظة عليكِ كنت فيها غاضبة جدا؟ |
Onunla flört ettiği için kızgın değilim ama benim evimde olmaz. | Open Subtitles | أنا لست غاضبة منها لأنها غازلتك، ولكن ولكن في منزلي، لا |
İşlerin olduğunu biliyorum ama neden bana bu kadar kızgınsın? | Open Subtitles | اٍذا لا تعتبريه من شأنك لماذا أنت غاضبة منى ؟ |
Beni sinirli bir ruhtan fazla endişelendiren tek şey sinirli bir psikopat ruhudur. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي يغضبني أكثر من روح غاضبة هي روح غاضبة لقاتل مجنون |
Burada iğrenç ruhlar varsa bile, öfkeli oldukları kişiler biz değiliz. | Open Subtitles | اذا تتواجد أي أرواح خبيثة هنا بالأسفل فانها ليست غاضبة منَّا |
- Dawn çok kızgın. - Normal. Bunu hepimiz yaşamışızdır. | Open Subtitles | إنها غاضبة فحسب أمور كهذه تحدث , لقد مررنا بها |
Tamam, belki biraz kızgın olabilirim. Neden bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | حسناً ، ربما غاضبة قليلاً أقصد مالذي أخّركم يا أصدقاء ؟ |
Bana kızgın olduğunu biliyorum çünkü yanlış düşüncelerle seni buraya getirdim... | Open Subtitles | أعرف أنكِ غاضبة مني لكني أحضرتك إلى هنا تحت إدعاءات مزيفة |
Gerçek ben babama kızgın, ki bunun anlamı ben somurtuyorum ve sessiz oluyorum. | Open Subtitles | لأن النسخة الحقيقية مني غاضبة من أبي الذي يعني بأنني سأتجهم وأعامله بصمت. |
Annene babanın sırlarını açıklamak ya da babana ona kızgın olduğunu söylemek gibi. | Open Subtitles | كأن تخبري والدتك عن أسرار والدك و أن تخبري والدك بأنك غاضبة منه |
Sırf bana kızgın olduğun için o hislerin birden yok olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأن هذا سيذهب لأنك غاضبة علي أنت تملكين الحق بهذا |
kızgın ve tehlikeli hayaletlerlee aynı evde olan bir kız var... | Open Subtitles | اسمعِ، هناك فتاة صغيرة محبوسة بذلك المنزل مع أشباح غاضبة وخطرة |
Ya da belki etrafta kızgın bir şekilde gezmek istemediğimden. | Open Subtitles | أو بسبب أنني لا أريد التجول حول هذا المكان غاضبة |
Seni öldürmeye çalıştığım için bana bana hâlâ kızgınsın, değil mi? | Open Subtitles | هل مازلتِ غاضبة مني لمُحاولتي قتلك كل هذا الوقت، أليس كذلك؟ |
Colleen bak,ne kadar sinirli ve kin dolu olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | كولين ، أنا أعرف كم أنتِ مستاءة وكم أنت غاضبة |
Bunun yerine, erkekler kabararak olabildiğince tehditkar görünür sonra öfkeli renk ve şekil gösterileriyle savaşmaya hazır olduklarını belli ederler. | Open Subtitles | بدلا من ذلك ، الذكور ينفخون أنفسهم مع نظرة تهديد قدر الإمكان ثم تتصل رغبتهم للمحاربة بعروض ألوان ونمط غاضبة |
Ha! Arabaya kızdın, biliyorum. Merak etme.Ben onarmanın bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة من أجل السيارة لا تقلقين سأفكر بطريقة لإصلاحها |
Seni görmek, duymak ya da seninle ilgilenmek için fazla kızgındım. | Open Subtitles | غاضبة جدا عن مقابلتك او الاستماع اليك او الاهتمام لامرك .. |
Seni işe almamam konusunda gerçekten bu kadar üzgün müsün? | Open Subtitles | هل أنت غاضبة مني بشكل جدي لأنني لم أقبل بتعيينك؟ |
Bana kızdı çünkü genetik olarak ufak şeyleri büyütecek şekilde kodlanmış. | Open Subtitles | لقد كانت غاضبة لأنها مبرمجه جينياً أن تضخم أى مشكلة صغيرة |
Şu an sadece bana yalan söylediği için babama kızmış durumdayım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أنا غاضبة جداً على أبي لأنه كذب علي |
Hiç katılmıyorum. Şu an çok sinirliyim. Ve bunlar direkt kalbimden geliyor. | Open Subtitles | لا أتفق مع هذا، فأنا غاضبة الآن وأعني ما سأقول لكِ تمامًا |
Evet ama annen bir yetişkindi ve hayvanlara kötü davrandıkları için çiftçilere kızgındı. | Open Subtitles | نعم، لكن كانت أمّكِ بالغة، وكانت غاضبة من المُزارعين بسبب طريقة مُعاملتهم للحيوانات. |
- Size çok kızdım. - Korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | عندما أكون غاضبة , فأننى غاضبة لقد حدث شيئاً فظيعاً |
Hasta olduğun için kendine kızdığını ve hayal kırıklığına uğradığını? | Open Subtitles | انك غاضبة و تعانين من نفسك بسب انك مريضة ؟ |
Sana bağırdığı için öyle kızmıştım ki ona... burada bir saat daha suda kalmasını sağladım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة منه بشدة بعد صراخه عليكِ و تركته هنا في الماء |
kızıyorsun çünkü senin aksine ben karar verebiliyorum. | Open Subtitles | وأنتِ غاضبة مني لأنه كان بإمكاني إتخاذه وأنتِ لا |