ويكيبيديا

    "قريبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yakınlarda
        
    • kuzeni
        
    • yakındı
        
    • yakından
        
    • yakınında
        
    • Yakında
        
    • yakınsın
        
    • yakın
        
    • yakınım
        
    • yanında
        
    • yaklaştı
        
    • yakındır
        
    • yaklaştım
        
    • yaklaşıyor
        
    • yaklaştın
        
    Anne, Yakınlarda boş bir ev var mı, ...mesela, 350 metre? Open Subtitles أمي هل هناك منازل فارغة قريبة ؟ تقريبا ضمن 350 متر
    Oradan bir Bonnet tanıyorum. Du Perrons'un kuzeni anneniz mi oluyor? Open Subtitles أنا أعرف عائلة"بوني" قريبة لي من "دو بيرون" هل هي أمك؟
    Hey, çok yakındı. Hey, Rocco, bu ihtiyar da kim? Open Subtitles لقد كانت تلك الطلقات قريبة للغاية من هذه العجوز ؟
    Ama sonraki iki mermi oldukça yakından ateşlenmiş, sanırım 6 adım kadar. Open Subtitles ولكن الطلقتين القادمتين كانت من مسافة قريبة داخل 6 أقدام ، ربما
    Bir adım önde olmamı sevdiğini biliyorum, kaybolma zamanı yakınında arama yapılmamış ve kalanları çözmek de biraz daha zaman alacak. Open Subtitles نعم اعرف انك تحب ان أستبق بخطوة لذا لم يكن هناك اتصالات قريبة من فترة الاختفاء و الباقي سأحتاج لفترة لأخترقه
    Dört kurşunun ikisini çıkardık ama omurganın çok Yakında bir tane daha var. Open Subtitles أزلنا إثنتين من الرّصاصات الأربع لكن هناك واحدة قريبة جداً من العمود الفقري
    Kafamda bu oyun için canlandırdığım karaktere garip bir şekilde yakınsın. Open Subtitles أنتِ قريبة بشكل غريب مما اتصور نحو الشخصية.
    Omuzlarınız ve kollarınız gövdenize yakın olacak şekilde gevşek durmalı, TED يجب أن ترخي كتفيك مع إبقاء ذراعيك قريبة من جذعك
    Zafer yemeğime çok yakınım ve bunu benden alırsan rezil olacağım. Open Subtitles أنا قريبة جدا لعشاء إنتصاري وسأكون ملعونة لو أبعدتي هذا عني
    Ama sanırım İtalya, Fransa'nın yanında ve, bu çizmeyle idare edeceğim. Open Subtitles لكن أعتقد أن إيطاليا قريبة من فرنسا لذا سأبقي الجزمة فحسب
    Yakınlarda yaşlı bir kadın vardı ve tüm bu olanları görmüştü. Open Subtitles بالكامل كانت هناك امرأة عجوز قريبة من المكان :و كانت تقول
    Hayır eğer bişeyleri orda dahi çözemiyorsan, sorun çok Yakınlarda demektir Open Subtitles لا , ان لم تعبر بنفسك هذا يعني ان المشاكل قريبة
    Bu serçenin uçup gittiğini görmeniz Yakınlarda bir kasaba olduğu anlamına gelir. Open Subtitles يظهر ان العصفور يطير في تشكيلات يَعْني ان هناك قرية قريبة هناك
    Lily'nin kuzeni güzellik okulunda ve Lily saçını onun yapmasını istemedi... ..bu yüzden benimkini yapabileceğini söyledi. Open Subtitles قريبة ليلي في مدرسة تجميل، وليلي لَم تردها أن تزين شعرها، لذا قالت لها بإمكانها أن تزين شعري.
    Bu tabi ki 100 derece de kaynama değildi ama kesinlikle yeterince yakındı. TED إنها ليست درجة الغليان، 100 درجة مئوية، ولكنها في الواقع قريبة بما فيه الكفاية.
    Bir kadın CIA ajanının hayatına kişisel ve yakından bakmak istemişti. Open Subtitles لقد أراد نظرة قريبة وشخصيّة لحياة عميلة أنثى في الإستخبارات المركزيّة.
    Ve her zaman kafanın içinde olacak kadar yakınında olacağım. Open Subtitles وسأكون قريبة بما يكفي كي أكون بداخل رأسك طوال الوقت
    Cepleri karıştırılmış ama cüzdanı ve cep telefonunu Yakında bulduk. Open Subtitles كلا .. لقد تفرغت جيوبه لكن هاتفه ومحفظته وجدت قريبة
    Konu kendi çalışanlarını soruşturmaya gelince onlara fazla mı yakınsın diye endişeleniyorum. Open Subtitles أنا أتسائل سواء كنتِ قريبة جدًا من عناصرك لمحاكمة هذا بالكامل.
    Hollanda'da Amsterdam'a çok yakın küçük bir kasabadaki bir mahalle. TED في حي في بلدة صغيرة قريبة جدا لأمستردام في هولندا
    Aynı zamanda birbirine sıkı bağlanmış bir ailem var ve kız kardeşime çok ama çok yakınım, sonuç olarak, içinde büyüdüğüm aileyle aynı tarz bir aileye sahip olmak istedim. TED إضافة إلى ذلك فأنا من عائلة متماسكة، و أنا قريبة جدا من أختي، و بالتالي، تمنيت أن تكون لي عائلة كتلك التي ترعرعت فيها.
    Ailemizin zaten onların yanında olacağını düşündük. TED لاننا افترضنا ان العائلة سوف تكون قريبة لا محالة
    Kaplan neredeyse saldırıyı başlatabilecek kadar yaklaştı. Open Subtitles أصبحت أنثى النمر قريبة كفاية لتشن هجومها
    Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. TED كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار.
    Başımdan neler geçtiğine inanmayacaksın, ama şimdi epey yaklaştım. Open Subtitles غوردن ، لن تصدق ما عنيته لكنني أصبحت قريبة الآن
    Üç araba füzenin geldiği binaya doğru yaklaşıyor. Open Subtitles ثلاث سيارات قريبة من المبنى الذى اتى منه الصاروخ
    Nelere sahip olduğuna bir bak. Onca güç. Çok yaklaştın. Open Subtitles انظري ما حصلتِ عليّه، المزيد من القوّة فأنتِ قريبة للغاية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد