Bana hayal olduğunu söylüyorlardı ama ben o zamanlar bütün kalbimle inanıyordum. | Open Subtitles | قالوا أنني كنت أحلم لكن حينها كنت أؤمن بذلك من كل قلبي |
Bana hayal olduğunu söylüyorlardı, ama o zaman ben tüm kalbimle inanıyordum. | Open Subtitles | قالوا أنني كنت أحلم لكن حينها كنت أؤمن بذلك من كل قلبي |
Bu beni korkunç strese soktu, ve kalp hızımı arttırdı. | TED | لان هذا جعل مني شديد التوتر ورفع معدل ضربات قلبي |
kalbim oldukça hızlı çarpıyor, burada kalp krizi geçirecek gibiyim. | Open Subtitles | نبضات قلبي سريعة جدا ، اعتقد أني سأصاب بنوبة قلبية |
kalbimden ve ruhumdan dökülenlere bir şiir yazıp sırasına koydum. | Open Subtitles | وضعت قلبي و روحي في قصيدة و ضعتها على طاولتها |
yüreğim verdiğim emeğin karşılığı bir şey ummasın diye yüz çevirdim. | Open Subtitles | فعلت ذلك لأريح قلبي ولا أتوقع اي مكافئة من أجل عملي. |
Tüm kalbimle bu işin başka bir yolu olsun isterdim. | Open Subtitles | أود أن كان هناك طريقة أخرى ، من كل قلبي. |
Anne sana bunu sonra söyleme şansım olmayabilir şunu bil ki sen dünyadaki en harika annesin ve seni tüm kalbimle seviyorum. | Open Subtitles | أمي، إذا لم أتمكن من قول هذا لاحقاً فأريد أن أقول أنك أفضل أم في العالم بأكمله وأنا أحبكِ من أعماق قلبي |
Hayatta yapmayı denediğim ne olursa olsun, iyi yapmak için bütün kalbimle çalıştım. | Open Subtitles | مهما حاولت أن أفعل بالحياة، حاولت من كل قلبي أن أفعله بطريقة صحيحة. |
Bilirsin, etrafımda hep tüm kalbimle sevdiğim erkek kardeşlerim vardı. | Open Subtitles | كما تعلمين، نشأت محاطة بالإخوة الذي أحبهم من كل قلبي |
kalbim oldukça hızlı çarpıyor, burada kalp krizi geçirecek gibiyim. | Open Subtitles | نبضات قلبي سريعة جدا ، اعتقد أني سأصاب بنوبة قلبية |
Senin yapmış olduğun bu ayarla benim kalp atışımı bile ölçemez. | Open Subtitles | بإِنَّهُ لَيسَ. الطريق أنت عِنْدَكَ وَضعَ، هو لا يَلتقطَ نبضَ قلبي. |
Büyük bir kamyon veya kalp yetmezliği, veya kötü akciğerlerle ölüm yanıbaşımızda. | TED | أتعلمون الموت محيط بنا .. سواء كان سببه قصورٌ قلبي او فشل في الرئة او بواسطة حادث سير |
Efendim, bu açılış konuşmasını yapmak istedim, çünkü kalbimden geçenleri söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لأنني أريد التحدث معك من قلبي لقد عشت أيام سيئة في مراهقتي |
Ben daha çocukken onları kalbimden atmak için beni idamlara götürüp izletirdi. | Open Subtitles | ،عندما كنتُ طفلاً، أخرجتها من قلبي .لقد كان يصطحبني إلى مُشاهدة الإعدامات |
yüreğim azmandı, aklım sınır tanımazdı, Lafa laf, surata surattı ilkem. | Open Subtitles | قلبي مثل عظيمة ، كان الدافع بالمصادفه أكثر ، متقوس لفظة لفظة وعبوس للعبوس. |
3 yıl önce, Teksaslı bir kadın beni gerçekten üzen bir şey söyledi. | TED | منذ حوالي ثلاث سنوت، سيدة من تكساس قالت لي شيئًا فطر قلبي تمامًا. |
- Bir şey benim için önemliyse bütün yüreğimi koyduğumu öğreneceksiniz. | Open Subtitles | حسناً اعتقد بأنك ستعرفين بأني سأضع قلبي على الأشياء التي تهمنّي |
Kalbimdeki bu intikamla zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçti. | Open Subtitles | مع رغبة الثأر التي في قلبي مرّ العقد كطرفة عين |
Orada ben ona içimi dökerken, bana elveda demeye uğraşıyormuş. | Open Subtitles | بتلك البساطة، كنت أقدم لها قلبي بينما كانت تحاول هجري |
Özür dilerim, özür dilerim. Sadece, gönlüm Beckett'den yanaydı . | Open Subtitles | أنا فقط، كما تعلمون، كنت قد حددت قلبي على بيكيت. |
İçimden bir ses hedefi ve Hunter'ın onu indiremeyeceğini bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | قلبي يخبرني أنك كنت تعرف الهدف و أن هانتر لن يقتله |
Aşkım, kalbini çaldım... oturup bakmak için. | Open Subtitles | المحبوب، قلبي يَستمرُّ بإخْباري للتَحْديق فيك بشكل ثابت |
Efendim, benim adıma da söyleyin tüm dostlarımıza gelişlerine yürekten sevindiğimi. | Open Subtitles | بلغ نيابةً عني بخالص ترحّيبي .النابع من قلبي إلى كل أحبائنا |
Geçtiğimiz hafta kendimi kalbim yerinden sökülüp atılmış gibi hissetim. | Open Subtitles | لقد شعرت، خلال الأسبوع الماضي، بأن قلبي قد انتزع مني |
Sevgili Gilda... ..senden hala tek kelime bile alamamak kalbimi kırıyor. | Open Subtitles | عزيزتي الغالية غيلدا لم تصلني كلمة منك ذاك ما كسر قلبي |
İkinci yanılgı da, kalbimin kırılmayacağı bir yaşam oluşturabiliyor olmamdır. | TED | الوهم الثاني هو، أستطيع بناء حياة بحيثُ لن يتحطم قلبي. |