Diğer konularda yalan söylediniz, ama biz size inanmamıştık zaten. | Open Subtitles | لقد كذبت علينا بشأن أختك وما عنها, لكننا لم نُصدّقك. |
Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum. | Open Subtitles | وبالوقت الذي سألني فيه ان اتزوجه كذبت على نفسي في الداخل لفتره طويله باعتقادي انه كان يهتم لي وليس المال. |
Ya bana yalan söyledin, ya da biri sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | أما أنك كذبت على الآن ، أو كنت تكذب من قبل |
Benim adıma yalan söylediğin için, ilk içkini ben ısmarlayacağım. | Open Subtitles | بما أنّك قد كذبت من أجلي سوف أشتري لك مشروباً |
Eğer çıkıp yalan söylersem, bir de ben yalancı şahitlikten kodesi boylarım. | Open Subtitles | و إذا قُمت هناك و كذبت سيسجننوني بسبب الكذب وأنا حنثت بالقسم |
Bildiklerim hakkında yalan söyledim. Bilmediklerim için de yalan söyledim. | Open Subtitles | كذبت حيال ما عرفته، وبعدها كذبت حيال مالم أكن أعرفه |
Tamam bunları konuştuk ama neden bana yalan söylüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً لقد ناقشنا ذلك اﻵن ولكن لمَ كذبت علي سابقاً؟ |
Ve Debra hakkında söylediğime gelirsek, yalan söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | وما قلته عن ديبرا كان كذباً ، حسناً؟ أنا كذبت |
Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Tüm bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
O hâlde bana yalan söylemişsiniz. Son ziyaretinin üstünden bir hafta geçmemiş. | Open Subtitles | إذاً لقد كذبت علي لقد كان هنا مؤخراً قبل أقل من أسبوع |
Dün şu polisle konuşuyordum, Mr. Monk, ve ona yalan söyledim. | Open Subtitles | امس كنت اتكلم مع ذلك الشرطي السيد مونك وقد كذبت عليه |
Eğer alex superse, bu bana yalan söylediği anlamına gelir. | Open Subtitles | لو كانت الكس هى المالكة فهذا يعنى انها كذبت على |
Lex, eğer bu dostluk o kadar önemliyse neden onca zaman yalan söyledin? | Open Subtitles | ليكس إن كنت تهتم جداً لهذه الصداقة لما كذبت علي طوال هذه الفترة؟ |
O halde liseli kızın "ateş eden oydu" demesi yalan. | Open Subtitles | إذاً فتاة المدرسة كذبت بشأن كونه القاتل أليس كذلك ؟ |
İsmi hakkında yalan söylemişse belki eyaleti hakkında da söylemiştir. | Open Subtitles | حسناً لقد كذبت بشأن إسمها لماذا ليس بشأن ولايتها ؟ |
İşi hakkında yalan söyledi. O bir eczacı, doktor değil. | Open Subtitles | ولقد كذبت بشأن عملها فهي صيدلانية ولا تملك شهادة دكتوراه |
Çocukken, sen yalan söylediğinde baban seni terk mi etti? | Open Subtitles | في طفولتك عندما كذبت هل هرب هو في سيارة أجرة |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | آسفة لأني كذبت عليك لم أكن أعرف ما عليّ فعله |
Bana yalan söyledi ve saygısızlık etti, benimse tek istediğim onu korumaktı. | Open Subtitles | لقد كذبت علي و لم تحترمني و كل ما اردته هو حمايتها |
Hani senin sürmene izin vereceğim demiştim ya o yalandı. | Open Subtitles | و ذلك الأمر عن قولي أنني ساتركك تقود لقد كذبت |